Partilerimizin geldiği nokta

Siyasal partilerimizi, irdeleyecek olursak . Karşımıza neler çıkar ?

Siyasal partilerimizi, irdeleyecek olursak . Karşımıza neler çıkar ?
Bizde, çok partili rejime, 1974’ten sonra geçildi .
1976 Seçim ve Halkoylaması Yasası ile birlikte, partilerimiz faaliyete geçerek , yasanın ön gördüğü kurallar çerçevesinde örgütlenerek, teşkilatlarını kurarak , demokrasinin vaz geçilmezleri arasına katıldılar.
Demokrasinin oturduğu ilk yıllarda, tüm partiler, örgütlerine sıkı sıkı sarılarak, iktidara gelmenin yollarını aradılar .
Parti tavanı, tabanının bilgisi ve onayı olmadan, karar almadı . Hareket etmedi .
Bu tavan ve taban ilişkisi KKTC ‘nin ilanından sonra da devam etti .
Bu durum 2000’li yıllara kadar sürdürüldü .
İki binli yılların başından itibaren, tavan taban ilişkisinde, ciddi sorunlar yaşanmaya başlandı .
Tavan , kendisine bağlı olduğu örgütleri, kaale almadan kararlar almaya ve bunları uygulamaya başladı .
Parti örgütleri, ciddi şekilde bu durumdan rahatsız olmaya başladılar .
Daha sonraki yıllarda , siyasal partiler , ilgili yasanın gereğini yerine getirmek için, kağıt üstünde örgütler kurmaya başladılar .
Kağıt üstündeki örgütler , siyasal partilerin seçimlere katılabilmeleri için yaptıkları, bir işlem haline getirildi .
Örgütü oluşturan parti teşkilatındaki kişiler , sadece kağıt üzerinde kaldılar .
Örgütlü bulundukları partilerin, karar mekanizmasında olmadılar .
Kurultaylarını yapan partiler , iki yılda bir, bu kağıt üzerinde olan örgütleri, Kurultay salonuna çağırarak . Daha önceden kararlaştırılmış
olan kararları, tasdik ettirdiler .
Bu gidişat , gerçek partilileri tedirgin etmeye başladı .
Sadece kağıt üzerinde olmayı, içlerine sindiremediler .
Bu durum, son on yılda, daha da artarak devam etti .
Partinin tavanı, karar alır . İcraata koyar .
Ne karardan, ne de bu kararın icraata girdiğinden, parti örgütlerinin haberi olmaz .
Tavan ve taban arasındaki uçurum, büyümeye devam etti .
Sonuçta da olan oldu !
Siyasal partilerimizin tavanı, son yerel seçim arifesinde, yine tabanın , kararını, görüşünü almadan. Tavandaki kişilerin aldıkları kararlarla, Belediye Başkan adaylarını belirlemeye başladılar .
Belirlediler de .
Bir de baktık ki .
Belirlenenin yanında , tavanın belirlediğini beğenmeyen taban .
Başka aday çıkarıvermiş .
Parti tabanları , kendi yöneticilerinin aldıkları kararları uygulamaya imtina ediyorlarsa .
Hükümet partilerinin başkanlarının, ittifak için aldıkları kararları, uygulayacaklar mı ?
Bu, mümkün mü ?
Elbette mümkün değil .
Kağıt üzerindeki parti örgütleri , ne Genel Başkanın talimatına, ne de partinin MYK’ na itibar etmez .
İtibar edeceği, kendi mantığıdır .
Tavan, taban kopukluğunu, siyasal partilerimiz irdeleyerek , tabanın sesine kulak vermelidirler .
Aksi takdirde .
Sadece kağıt üzerinde kalacak, adam da bulamayacaklar .
Örgütlerinin, sesine kulak vermeyen siyasal partiler .
Ya siyaset arenasından çektirilirler .
Ya da, marjinallikten kurtulamazlar .
Oluşan Meclislerimizin ve Hükümetlerimizin, başarısızlıklarından biri, bu olsa gerek ..
Bu haber 3881 defa okunmuştur

:

:

:

: