Star Kıbrıs bugün deneyimli gazeteci Haluk Doğandor’un imzasıyla gündeme damga vuracak bir haberi kamuoyunun dikkatine getirdi.
İskele Kalecik’te iki şirket, lüks rezidansların yer aldığı inşaatlarla sahili adeta katlediyor. Dalgalara neredeyse 20 metre kala beton yapılar kumsalın üzerine oturtulurken, havuzları da denize doğru iniyor. Halkın denize girme alanları inşaatlar sayesinde yok edildi.
Bu memlekette kimse lafla peynir ekmek gemisi yürütmesin. Ne demek mi istiyorum?
Daha geçen hafta Bakanlar Kurulu aldığı kararla sahillerin vatandaşa açılmasından, plajların ücretsiz olmasından söz etmiyor muydu sayın hükümetimiz?
Siz bırakın plajların ücretsiz olmasını var olanlar vatandaşların kullanımına kapatılıyor. Buna ne dersiniz, cevap verin.
Şirket çalışanları, kumsal babalarının malıymış gibi haftasonu denize girenleri uyararak, 'Burada denize giremezsiniz, bu sahil site sakinlerine aittir' diyor.
Bölge halkı zorla sahilden uzaklaştırılırken, Anayasa yine çiğneniyor. Çünkü sahilleri koruma altına alan Anayasa’yı umursayan yok. Bu memlekette en kolay çiğnenen şey Anayasa. Çünkü adı var ama kendi yok.
Ben haberde konu edilen Şehir Planlama Dairesi'nin denize bu kadar yakın inşaat yapılamayacağına dair olumsuz görüş veren ve yıkım isteyen yazısına değinmeyeceğim bile.
Çünkü olsa ne yazar, olmasa ne yazar?
Yasayı uygulayan mı var?
Çevre Koruma Dairesi Gazimağusa Şubesi'nin sahilin bu derece işgal edilmesi karşısında karşı bir yazı yazarak İskele Belediyesi’ni uyardığı bilgisini de şöyle bir kenara bırakalım.
İskele Belediye Başkanı Hasan Sadıkoğlu’nun sözlerine kulak verelim.
'Ben şu anda önemli bir toplantı ve açılışa gidiyorum, bu konuyla ilgili belgelerin bulunduğu dosyaya yarın bakabilirim” diyen Başkan’dan bir zahmet bugün o belgelere ilişkin bir açıklama bekliyoruz.
Kimse yasaların ve hukukun üstünde olamaz. “Ben izin verdim oldu” hiç diyemez.
Üstelik Anayasa’nın ilgili maddesi apaçık orada duruyor. Sahile 100 metre kala inşaat yapamazsınız. Burada inşaat alanı bırakın 100 metreyi, dalgalara 20 metre kala yapılmış. Arada kalan 80 metre için de “deniz aldı, dalga götürdü” diyorlar.
Kusura bakmayın ama bizim aklımızı daha dalga alıp götürmedi. Getirin haritaları, karşılaştırın.
Deniz nerde, dalga nerede, inşaat nerede bakın bakalım.
Son söz de hukukun üstünlüğüne ve yasaların herkese eşit şekilde uygulanacağına dair sözüyle iktidara gelen hükümet ortaklarına.
İskele’de sahil kime peşkeş çekiliyorsa bunu durdurun. Tam da 24 Haziran yerel seçimleri öncesinde birileri yangından mal kaçırır gibi haksız ve hukuksuz bir şekilde zenginleşme gayretindeyse, Star Kıbrıs ve Ada TV buna tüm gücüyle karşı çıkacaktır. Bu böyle biline…