Günün koşullarının bir gereği olarak akıllı kentlere ihtiyaç vardır

Global arenada bir çok Avrupa ülkesinin yanında Amerika,Dubai ve Hindistan gibi ülkelerin uzun vadeli “Akıllı Şehir” politikaları ve buna bağlı faaliyetleri bulunmaktadır.

Global arenada bir çok Avrupa ülkesinin yanında Amerika,Dubai ve Hindistan gibi ülkelerin uzun vadeli “Akıllı Şehir” politikaları ve buna bağlı faaliyetleri bulunmaktadır. İşte bu bağlamda Kuzey Kıbrıs’ın da günün koşullarının bir gereği olarak bu yenliklerde geri kalmaması için hızlıca bir koordinasyon kurulu oluşturması ve bir kamu kurumunun doğrudan görevlendirilmesi gerekmektedir. Bu yoğun rekabet ortamında şehirleri ile sürdürülebilir ve gelişmiş bir ülke olma yolunda “Akıllı Şehir Politikaları’na” ihtiyaç duyulmaktadır. Uygulama ve inisiyatifin tamamen belediyelerde bulunması yeterli değildir.
Merkezi yönetimin kanunsal, hukuksal ve finansal konularda düzenlemeler getirmesi ve standartlar getirerek belediyeleri yönlendirmesi toplumsal sorumluluk alanı içindedir.
Akıllı şehirlere dönüşüm sürecinin planlanması ve izlenmesine yönelik yaklaşımlar çeşitli literatürlerde ve uygulamada mevcuttur. Bu yaklaşımlardan Cohen’in metodolojisi diye bilinen akıllı şehir kurgusu ön plana çıkmaktadır. Avrupa Birliği tarafından da kabul edilen ‘Smart Cities Wheel’ (SCW) modeline göre akıllı şehirler 5 temel bileşen altında toplanır..
Peki nedir bunlar?
Akıllı Çevre, akıllı ekonomi,akıllı ulaşım,ortak akıl ve akıllı yönetim..
Dolayısıyla ekonomik ve politik etkinliği arttırmak ve sosyal, kültürel ve kentsel gelişimin sağlanması için birbirleri ile iletişim halindeki altyapıları kullanmak,
Kentlerde yeni iş olanaklarının yaratılması ve geliştirilmesi vasıtasıyla kentlerin sosyoekonomik gelişmişliğinin arttırmaktan geçer.
Dolayısıyla, farklı kesimlerdeki ve bölgelerdeki kent sakinlerinin sosyal içerme ile kamu hizmetlerinden eşit şekilde faydalanmasını sağlanmalı,
Bilgi odaklı ve küreselleşen ekonomide nitelikli insan kaynağının kentlere çekilmesi ve yaratıcı kültür ortamının tesis edilmesi,kentsel gelişimde sosyal sermayenin önemi ve kent sakinlerinin yeni teknolojileri öğrenmesi, benimsemesi ve vatandaşların yaşayan laboratuvarlar gibi yapılar vasıtasıyla kentler için yeni çözümler üretimine katkıda bulunmasını sağlamak esas alınmalıdır.Ayrıca sosyal ve çevresel olarak sürdürülebilirliği ve kaynakların etkili kullanılmasını teşvik etmek yerel yönetimlerin işlevsel özelliği olmalıdır.
Akıl şehirlerin en önemli başlıklarından bir tanesi de “Ortak Akıl”dır. Bu noktada çalışmaları hayata geçirirken ilgili kişilerin fikir ve katkıları ile toplumsal kültürü yansıtan zenginlikleri oluşturmak , çok yönlü ve birlikte çalışma kültürünü inşa etmek oldukça önemlidir.
Aksi takdirde gerekli kamuoyu desteğini ve katılımcılığı sağlamak mümkün olmayabilir.
Kavramsal olarak bir şehrin gerçek anlamda dönüşümünü sağlamak için kamusal bir disiplin perspektifine ihtiyaç duyulur.
Dijitalleşme projeleri ile birlikte, alt yapının oluşumu , kent estetiği, şehir planlama, sosyal projeler bir çok disiplinin aynı anda kullanılması başarıyı beraberinde getirecektir.
İşte tam da bu vizyonla projelere hem paydaşların katılımının sağlanması, hem ortak çalışma kültürü ve ortak dilin oluşturulması vatandaşların katılımının sağlanması bakımından büyük öneme haizdir.


Bu haber 175 defa okunmuştur

:

:

:

: