Biz gazetecilik görevini yaptık artık top hükümette…

Günlerdir İskele Kalecik sahilinin nasıl yağmalandığını duyuran Star Kıbrıs’ın, skandalı belgeleriyle ortaya koymasının ardından yasal süreç başladı.

Günlerdir İskele Kalecik sahilinin nasıl yağmalandığını duyuran Star Kıbrıs’ın, skandalı belgeleriyle ortaya koymasının ardından yasal süreç başladı.
Hem Turizm Bakanlığı’na bağlı Çevre Koruma Dairesi’nden, hem de Şehir Planlama Dairesi’nden İskele Belediyesi’ne yazılan yazılar Başkan Hasan Sadıkoğlu’nun kamuoyuna doğru bilgiler vermediğini ortaya koydu.
Çünkü her fırsatta ilgili kurumlardan aldığı olumlu görüşler doğrultusunda izin verdiğini savunan İskele Belediye Başkanı, ne yazık ki devletin resmi kurumlarının verdiği görüşün aksi istikametinde davranmıştı.
Sayın Sadıkoğlu’nun devletin tüm ilgili kurumlarının olumsuz görüşüne ve ÇED raporu olmamasına rağmen, kıyıdan 100 metre uzakta olması gereken binalara nasıl 15 metreye kadar izin verdiği elbette sorgulanmaya başladı.
Skandalı ortaya çıkaran gazeteci Haluk Doğandor, her fırsatta anayasanın ve hukukun üstünlüğünü savunan Başbakan Erhürman’a da dün gerekli belgeleri sundu. Başbakan konuyu takip edeceğine dair söz verdi.
Aynı saatlerde Ada TV’de konuğum olan CTP Girne Milletvekili Fazilet Özdenefe de Meclis’teki milletvekilleri olarak konunun takipçisi olacaklarını söyledi.
Hatta İçişleri Bakanlığı’nın konunun yetkisi dahilindeki bölümler için gereğini yapacağına dair Sayın Bakan Ayşegül Baybars’tan bilgi aldığını ifade etti.
Bu problemin sadece İskele’de değil, tüm adada yaşandığına dikkat çeken Fazilet Özdenefe, imar planlamaların ne merkezden ne de tamamıyla belediyelerden olamayacağını söyledi. Tüm paydaşların bir çatı altında toplanarak görüşlerinin alınması gerektiğini ifade etti.
Hiç kimse bu yasadışı, hukuksuz uygulamalar karşısında “görmedik duymadık bilmiyoruz” deme lüksüne sahip değil.
Bu anlamda İskele özelinde de Fazilet Özdenefe’nin söyledikleri ve verdiği mesaj çok önemliydi.
Özdenefe, şunları söyledi:
“Bu meselenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu asla normal değil. Bunu normal olarak kabul ettiğimiz için sahillerimizde bugün birçok yer bu noktaya geldi. Bu konuyu en yakın zamanda Meclis’te gündeme getireceğiz. İlk bakışta bu evlerin denize uzaklığıyla ilgili mesafenin hukuka uygun olmadığı anlaşılıyor. Eğer öyleyse kimsenin hukuken gereğinin yapılacağından kuşkusu olmasın. Bu uzaklığı bir kenara bırakalım, eğer ÇED raporu yoksa bu evler zaten yapılamaz.”
“Bu ilk değil, daha önce de yapıldı, onlara neden ses çıkarılmadı” tarzında bir savunmanın da mümkün olamayacağını ifade eden Özdenefe, “Burada bir hukuka aykırılık var. Yıllarca bekleyecek bir mesele değil, ancak şimdi müdahale edilirse bu hukuka aykırılık ortadan kaldırılabilir” diye konuştu.
Karpaz örneğini veren Fazilet Özdenefe, o bölgede de imara aykırı şekilde yapılan yapıların daha sonra yıkıldığını ve büyük sorun teşkil ettiğini söyledi. Birçok insanın bu şekilde mağdur olduğunu ifade eden Özdenefe, o yüzden İskele’deki incelemenin sonunda hukuk dışılık tespit edilmesi halinde derhal müdahale edilmesi gerektiğini söyledi
ÇED raporu olmadan verilen inşaatla ilgili cezai işlemin bile gündeme gelebileceğini ifade eden Fazilet Özdenefe, bunun ceza yasasında suç olduğunun da altını çizdi.
“Siz gazeteci olarak görevinizi yaptınız, bundan sonrasını takip bizim sorumluğumuzdadır” diyen Fazilet Özdenefe, konunun takipçisi olacağına dair güvence verdi.
Bu haber 307 defa okunmuştur

:

:

:

: