Karar verirken dikkatli olmak, o kararın istikrarını beraberinde getirir. Bazı kararlar hayati önem taşır. Kararı veren kişiler, gün gelir verdikleri yanlış bir kararla insani, duygularda, yargılanır. Vatandaşlıkların iptali ile verilen karar işte bunlardan birisidir. Ne diyor Sayın Kudret Özersay bir televizyon programında, bazı kişilerin vatandaşlık iptallerinde yanlışlık olduğunu anladık ve onlarınkini iptal etmedik. Burda üzerinde durulması gerekli olan aldıkları ve açıkladıkları vatandaşlık iptalleri için tümünde yanlış yaptıklarıdır. Elinde KKTC kimliği taşıyanlar ile yüz yüze görüşmeden, yazılı bir bildirim dahi yapmadan,kişilere itiraz için sözde süre tanıyan bir davranış şekli ile sanki ülke halkı her gün resmî gazete okuyor gibi ,duyanlar duymayanlara söylesin zihniyeti ile duyuru yaparak bu insanlarımızın hayat düzenine çomak soktuklarının farkında olmaları gerekmekteyken hala daha doğru yaptıklarına inanıyorlar.İşte müşkül burda başlıyor. İktidar olmanın da bir adabı muaşereti vardır. İhlalini kabul etmek mümkün değildir. Biz geldik, biz söz verdik, vatandaşlıklarda kendimize göre düzen kurarız zihniyeti kabul edilmez olandır. 4’lü koalisyonu evlilik kurumu gibi görüp, bu hükümet bozulacak diyen kamu oyu kanaatine, iktidar olmak isteyen avaracıların bunu ancak canı çeker diyenler, evlilikte ihaneti mazeret gösterip devamlı ilişkin var gibi dayatmalara karşı attığı tweeti savunan bakanın, unutmaması gereken tek husus KKTC 'nin Dış İşleri Bakanı olduğudur. Israrımız, 175 kişinin vatandaşlık iptal kararının bir an evvel geri alınmasıdır. Kendilerini yerel seçim rüzgarına kaptırıp 28 Belediyenin 28 indede,aday göstereceğiz diyenlerin ve söyledikleri gibi bunu hayata geçiremeyenlerin iktidarında toplum menfaatine hiç bir uygulamaları olmadığını görmekteyiz. Zaten bütün verdikleri sözler ve seçim bildirgeleri tek başlarına iktidar olurlarsa yapacakları işlerdi,seçmen de oyları ile bildirgelerine müsbet cevap vermemiştir, sayıları belli ve derme çatma bölük pörçük iktidarlarında ortakların bir birine uyguladığı yıpratma stratejileri olduğu aşikardır.Keşke partileri adına bu komplolara hükümet protokolü deyip alet olmama insiyatifini gösterebilselerdi. Televizyon programında, siz, dışişleri bakanı olarak ne yapıyorsunuz sorusuna Sayın Özersay dış gezilere gidip geldiklerini, bu temasların yararını, mülteci sorunlarında örneğin Akdeniz’in sularının mezar olduğunu bizlerin de bildiği üzüldüğü konulardan cenazeler ile uğraştıklarını, aileler ile irtibatı sağladıklarını uzun uzun anlatan bir tutumda asabiyet dolu sözler ve vücut dili ile anlatma yolunu seçmiştir. Siyasetin kaldıracağı sözler vardır kaldırmayacağı sözler vardır ve kaldırmayacağı yüklerden en ağırı söylen sözlerin ağırlığıdır. Bir başka parti ile kurmak istemediğini söylediğin koalisyon için gün gelir hükümet ortaklığı kurarsın, o zaman ne yapacaksın? İstifa mı edeceksin? Zemin, siyasetin geleceğini belirliyorsa, uymak ve en iyi şartlarda ülkeyi yönetmek siyasetçinin asli görevidir. Bu görev reddilmez yapılır, görev yapılırken tavır doğrudan yana konur. Kudret beyin bu gibi twetleri kendisi gibi Profösör arkadaşı ve Başbakan Tufan Erhürman 'a yakınlık göstermek adına yapılıyorsa ki halk içerisindeki genel algı öyledir. Hükümetin müdafaa pozisyonunu daha iyi şartlarda ve cümlelerde yapmasıdır. Evliliklerde kimse bir aile birlikteliğinin bozulmasını asla istemez ancak koalisyonlarda ayrılık her an mahkemesiz olabilendir. Bu günkü duamız 'Hayat, “bu yağmur da nereden çıktı ki!” demek değildir. Yağmurda da dua etmeyi becerebilmektir.'