İskele Kalecik sahilinin herkesin gözü önünde nasıl yağmalandığını günlerdir yazıyoruz.
Ama artık bıktık, usandık. Ne Başbakan, ne hükümeti oluşturan partilerin genel başkanları bu konuda kılını kıpırdatmadı.
Söz konusu olan vatandaşlık ve dokunulmazlık olunca mangalda kül bırakmayanlar, bir halkın geleceği yağmalanırken görmezden geliyor.
Biz medya olarak elimizden geleni yaptık. Gazeteci Haluk Doğandor günlerdir İskele sahilinde yapığı çekimler ve elde ettiği belgelerle yasaların nasıl çiğnendiğini ispat etti.
Fakat sonuç yok.
Neden mi?
Çünkü böyle bir yasadışılığın engellenmesi için siyasi irade lazım.
Bu hükümeti oluşturan partilerin neredeyse tüm liderleri, bu ülkede hakkın, hukukun, anayasanın egemen kılınacağını söylemediler mi?
Bu vaatle işbaşına gelmediler mi?
Şimdi ne oldu da bu kadar açık bir hukuksuzluk karşısında görmezden, duymazdan, bilmezden geliyorlar?
Bu ülkede orman kanunları mı geçerli?
Yapanın yanına, hep kar mı kalacak?
Son günlerde Meclis toplandı mı, toplanmadı mı?
Nisap sağlandı mı, sağlanmadı mı?
Sadece bunu tartışıyoruz.
Yasaların böyle apaçık çiğnenmesine engel olamadıktan sonra o Meclis toplansa ne yazar, toplanmasa ne yazar?
Bu Meclis’te seçilen 50 milletvekili, anayasanın ve hukukun üstünlüğünün bu ülkede egemen kılınacağına yemin etmediler mi?
Ettilerse İskele Kalecik’te anayasa ve yasaların bu şekilde ayaklar altına alınmasına nasıl seyirci kalıyorlar.
Belediye Başkanı, İskele’de kamunun menfaatini, halkın çıkarlarını koruyacağına söz vermedi mi?
Verdiyse bu sözleri nasıl unutuyor?
Ettiği yemini tutmayan siyasetçi şerefsizdir.
Adaletsizliğe göz yuman da yasadışı uygulamalar karşısında gözlerini kapatan da bu şerefsizliğe ortak olur.
Son söz CTP Genel Başkanı ve Başbakan Sayın Tufan Erhürman’a.
7 Ocak öncesinde “Ne demek umut yok. Biz halkız, burada biz varız. Çalışır yaparız” diyerek istediği oyların hakkını vermeli.
Ona güvenen, inanan geniş yığınlar, ülkenin her yerinde yaşanan hukuksuzluklar karşısında yeterli çeviklik göremeyince derin bir hayal kırıklığına uğruyor.
İskele Kalecik sahilinde kamunun ortak malı olan sahillerin nasıl yağmalandığını Haluk Doğandor bir dosya halinde de Başbakan Erhürman’a sundu.
Anayasayı ve yasaları hiçe sayan yöneticilere İskele’de olduğu gibi göz yumulmaya devam edilirse, bir sonraki seçimde CTP de artık “Ne demek umut yok, biz varız” diye halka seslenemez.
Bizden söylemesi…