Takdir edersiniz ki, bir ülke de ekonominin çarkları, sadece yerli sermayenin yaratacağı piyasa etkisi ile dönmez.
Takdir edersiniz ki, bir ülke de ekonominin çarkları, sadece yerli sermayenin yaratacağı piyasa etkisi ile dönmez.
Dolayısıyla yabancı yatırımcı da gerekir.
İşte bu nokta da yabancı yatırımcıyı ülkeye çekmek için ortam hazırlamak şarttır..Elbette bu anlayış içinde yatırımcının, ülkeye gelmeye karar vermesini etkileyen çok sayıda unsur vardır.
Öyle ya, bir yatırımcı elindeki sıcak parayla ülkeye neden gelip yatırım yapsın?
Sonuçta böyle bir zorunluluğu olmadığı gibi yapacağı yatırımın niteliği üzerine farklı coğrafyalarda seçenekleri de var..
Dolayısıyla bir yatırımcı eğer yatırım yapacağı bölgede koşulları güvenli bulur ve burada para kazanacağına inanırsa o ülkeye yatırım yapar.
Peki bunun için yatırım yapacağı bir ülkede nelere dikkat eder yatırımcılar?
Yatırım yapmayı düşündüğü ülkenin ekonomik açıdan istikrarlı olması,cazip bir pazar olması, yatırımına göre kullanacağı enstrümanların kaynaklarının uygun olması, alt yapı, taşımacılık vs.vs..
Peki sadece bunlar mı?
Elbette değil..
Yukarıda saydıklarımıza yatırım iklimi diyebiliriz; ama yatırım iklimi sadece ekonomik bir iklim olarak ele alınmaz..
Bunun bir de hukuki güvencesi vardır ki, bu çok büyük öneme haizdir bir yatırımcı için..
Dolayısıyla aynı zamanda hukuki bir iklimin varlığını da arar yatırımcılar.
Peki neden?
Çünkü her yatırımcı yatırım yapacağı ülkenin hukuk sistemi içinde kendini güvende hissetmek ister..
Tabiatıyla da yatırımcı kendisini hukuken güvende hissedebileceği bir ortamı illa ki arar.Bunun için de ev sahibi ülkeye geldiği zaman nasıl bir muamele göreceğini bilmek ister.
Kuşku yok bir yatırımcı, yatırımı ile ilgili uyuşmazlık çıktığı hallerde , örneğin malları kamulaştırıldığı veya mallarına el konduğu, ya da yatırımı yaptıktan sonra belli bir kazancının transfer etmesine engel olunduğu zaman yargı yoluna başvurabileceğini ve başvurduğu yargı yolunun da adil olduğunu bilmek ister.Dolayısıyla ekonomik açıdan yatırım iklimi ne kadar elverişli olursa olsun, eğer hukuki iklim elverişli değilse yabancı yatırımcı o ülkeye yatırım yapmaktan kaçınır..
Şimdi gelelim bütün bunları neden yazdığıma..
Malum bizim ülkemizde böyle yatırımcılara ihtiyaç duyulduğu halde yine de dışarıdan gelecek yatırımcılara pek sıcak bakılmıyor..
Bunun en büyük nedeni de gelen yatırımcının ülkenin iç dinamiklerine zarar verebileceği ve ülkeyi maddi ve manevi sömüreceği inancının bulunmasıdır..
Oysa öyle mi?
Elbette değil..
Fakat maalesef istisna olsa da bugüne kadar böyle maksatlar taşıyıp ülkeyi bir rant bölgesi olarak gören naylon yatırımcıların toplumda bıraktığı ön yargı bu şekilde büyüdü..
Fakat artık bunun kırılması gerekir inancındayım..
Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemiz için de yabancı yatırımcılar ekonominin büyümesi ve istikrarlı bir zemine oturtulabilmesi için şarttır..
Gerek devletin gerekse ekonomik örgütlerin bu anlamda ortaya koyacakları çalışmalar ve geliştirilecek politikalarla ülkeye katkı sağlayabilecek doğru dış yatırımların ve haliyle bu yatırımları gerçekleştirme potansiyeli olan yatırımcı firmaların teşvik edilmesi gerekmektedir..