İskele’de 20 yıl belediye başkanlığı yaptıktan sonra koltuğu şimdiki Belediye Başkanı Hasan Sadıkoğlu’na devreden Halil İbrahim Orun, Ada TV’de dün canlı yayın konuğum oldu.
İskele’de bağımsız belediye başkanı adayı olan Orun, 4 yıllık Sadıkoğlu dönemini “Karanlık yıllar” olarak niteledi.
“2014 yılının Haziran ayında Türkiye Cumhuriyeti’nden 3 milyon 200 bin TL proje desteğimiz vardı. Ben seçimi kaybettikten sonra bu para kullanılmadı, çünkü projeler hayata geçirilmedi. Kaynaklar heba edildi” diyen Halil İbrahim Orun, yarım bırakılan projeleri de şöyle sıraladı:
“İskele Gençlik Merkezi: Yüzde 80’i tamamlanmıştı. Ama bitirilemedi.
Sahil Çok Amaçlı Salon Binası: Long Beach sahilinde bizim dönemimizde yapımına başlandı. Yüzde 60’ı tamamlanmıştı ama şimdiki anlayış tarafından atıl bırakıldı.
Amfi Tiyatro Projesi: İhalesi Mayıs 2014’te tamamlanmasına rağmen şimdiki yönetim tarafından sahiplenilmedi. 2 bin 500 kişilik amfi tiyatroyu göreve gelir gelmez iki yıl içinde hayata geçireceğiz.”
Sayın Orun bu ve buna benzer pek çok proje sıraladı yarım kalan.
Söz, Star Kıbrıs’ın günlerdir yayınını yaptığı İskele Kalecik sahilindeki yağmaya gelince yasaların çiğnenmesinin Belediyeye önemli bir bedeli olacağını hatırlattı Halil İbrahim Orun.
Kendi döneminde de bu gibi izinler için kapısının çalındığını ama yasal olmadığı için bu tür yatırımlara izin vermediğini söyleyen Orun, şunları söyledi:
“Ben bu izni verseydim o zamanlar 2 milyon liraya yakın inşaat izni için harç alacaktım. Ama ben bu izni vermedim. Yapmadığım için beni mahkemeye verdiler. Hakimin karşısına gittiğimde konuyu anlattım. 8 senedir dava açamadılar. Çünkü haklıydım.
Burada ÇED raporu alınmadan izin verildi. Olayı mahkemeye götüreceğiz diyen çevre örgütleri var. Olay mahkemeye giderse ve mahkeme bu yasadışı inşaatları ‘yıkın’ derse o zaman tazminat gündeme gelir. Bu tazminatları belediyeden söke söke alırlar.
Neden mi? Adamın elinde tapu gibi inşaat izni var da ondan.
Bu inşaat izni verildiği için sorumlu belediyedir. Şirket mahkemede ‘sen bu izinleri vermeseydin ben de bu inşaatları yapmazdım’ diyecektir.
Başkan ‘ilgili dairelerden görüşleri aldım’ diyor. Her dairenin görüşüne de belediye başkanının uymak zorunluluğu yoktur. Bunu da belirtelim. Ancak Çevre Dairesi’nin ÇED izni yoksa, senin Başkan olarak izin verme imkanın yoktur. Ama Sayın Başkan Sadıkoğlu, kendini yasaların üstünde görmüştür. Yasaya aykırı davranmıştır.
Eğer bu inşaatlar mahkeme kanalıyla yıkıma giderse bu şirket belediyeden çatır çatır bu inşaatların parasını alır. Açık ve net.
Bunun hiç tartışılır yanı yoktur. Başkan izin vermemiş olsaydı mahkemeye gidildiğinde herhangi bir tazminat yükü olamazdı.
İskele Belediyesi’nin geleceği tehlikeye atıldı. Bu tazminat nasıl karşılanır?
Belediyenin iki yıllık bütçesine denk gelir. Belediye iki yıl hiçbir maaş ödemese, icraat yapmasa bu tazminatı ancak karşılar. Belediyenin iki yıllık bütçesi 50 milyon liradır. Bu paranın hepsi tazminata gider.”
İskele, eski başkan Halil İbrahim Orun’un deyimiyle karanlık bir dört yıl yaşadı. Şimdi o 4 yılın hesabı bu Pazar seçim sandığında verilecek.
Vatandaş ne söylerse doğruyu söyler. Bakalım halkın kararı ne olacak. 24 Haziran akşamını bekleyip göreceğiz.