Türk dünyası eğitim forumu gerçekleştirildi

Azerbaycan – Kıbrıs Dostluk Cemiyeti ile Türk Birliği Dayanışma Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği “Türk Dünyası Eğitim Forumu”, bugün, Dışişleri Bakanlığı Uğur Umar Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Azerbaycan – Kıbrıs Dostluk Cemiyeti ile Türk Birliği Dayanışma Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği “Türk Dünyası Eğitim Forumu”, bugün, Dışişleri Bakanlığı Uğur Umar Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Lefke Avrupa Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Karakartal’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen etkinliğe; Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit, Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Erhan Arıklı ile Türk dünyasından konuklar, eğitimciler, akademisyenler katıldı.

Etkinlikte ilk olarak konukların konuşmalarına yer verildi, ardından Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay ilk ders niteliğindeki konuşmasını gerçekleştirdi.

Etkinlikte ilk sözü alan KKTC Türk Birliği Dayanışma Derneği Başkanı Güven Arıklı yaptığı konuşmada, KKTC ve Türk dünyasını yükseltme emelinin herkesin ortak hedefi olduğunu ifade etti.

Konuk konuşmacılar, Azerbaycan Milletvekili Sona Aliyeva, Azerbaycan Diaspora Bakan Yardımcısı İsmail Ensarlı, Azerbaycan Kıbrıs Dostluk Cemiyeti Başkanı Orhan Hasanoğlu da yaptıkları konuşmalarda; ortak kültür, tarih bağları ve geçmişine sahip Türk dünyasının birliğinin gerekliliğine işaret etti.

ARIKLI

YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı yaptığı konuşmada, Azerbaycan kökenli Türkiye’de doğmuş bir KKTC vatandaşı olduğunu ve kendini her 3 ülkenin de milletvekili olarak gördüğünü belirtti.

Arıklı, gençleri 21. yüzyıla hazırlarken, “Biz kimiz, nereden geldik ve nereye gidiyoruz” sorusuna yanıt aranması gerektiğini ifade ederek, büyümesini bilmeyen toplumların ve ülkelerin küçülmeye mahkûm olacaklarını kaydetti.

Milletlerin vatanı yarattığının altını çizen Arıklı, Kıbrıs adasında da “Kıbrıslılık” diye yapay bir milletin yaratılmaya çalışıldığını savunarak, 14 milyon kilometrekarede tüm Türklerin bir ve bütün olduğunu gençlere anlatmanın önemine işaret etti. Arıklı, “Ülküler yıldızlar gibidir, onlara ulaşılmaz ama vardırlar ve yolumuzu aydınlatırlar” diyerek sözlerini tamamladı.

ÖZYİĞİT

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit de, eğitimin evrensel bir kavram ve bilim olduğuna işaret ederek, Türk kültür tarihinin geleceğe taşınmasının, her toplumun kendi inanç ve değerlerine sahip çıkmasının önemine işaret etti.

Eğitimin evrensel dilini kullanarak dünyayla bütünleşmek gerektiğini kaydeden Bakan Özyiğit, Kıbrıs Türkü’nün Ada’da kendi inanç ve değerlerini yarınlara taşıyacak bir çözüm istediğini, çözüm bulunsun veya bulunmasın Kıbrıslı Türklerin adada dün olduğu gibi bugün ve gelecekte de var olacağını vurguladı.

Yeni gelecek 3 üniversiteyle KKTC’de yakın zaman içinde 22 üniversitenin faal olacağına işaret eden Özyiğit, buradan mezun olacak öğrencilerin hem Kıbrıs Türk kültürünü dünyaya tanıtacak ve paylaşacak, hem de tüm hayatları boyunca diğer gençlerle rekabet edebilecek bilgi birikimine sahip olacaklarını ifade etti.

ÖZERSAY

Etkinlikte ilk dersi veren Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay, Kıbrıs sorunu ve 50 yıllık müzakere sürecini hem teorik/akademik hem de halk ağzıyla olmak üzere iki şekilde anlattı.

Teorik/akademik olarak Kıbrıs sorununun kendine özgü değil, “donmuş etnik uyuşmazlık” şeklinde olduğunu, aynı zamanda uluslararası bir uyuşmazlık olduğunu söyleyen Özersay, 1960’taki ortaklık cumhuriyetinin bir anayasayla, dışarıdan garanti altına alınmış ve uluslararası bir denge gözetilerek kurulduğunu söyledi.

Ortada tıkanmış bir yapı olduğunu kaydeden Özersay, bir sorunun çözüme kavuşabilmesinin öncelikle mevcut statükonun tarafları rahatsız edip etmediğine bakılmasıyla mümkün olabileceğine işaret etti.

“LİMON OLGUNLAŞMADAN ÇÜRÜDÜ”

Buna bağlı olarak, Kıbrıs sorununu ağaçta olgunlaşmayı bekleyen bir limona benzeterek, statükonun rahatsız edici unsurlarından yoksun olmasında dolayı, 50 yılda ihtiyaç duyulan adımlar atılmaması sebebiyle, limonun olgunlaşmadan çürüme dönemine geçtiğini ifade etti.

Özersay, halk ağzıyla Kıbrıs sorununun ne olduğuna bakıldığında 1960 yılında “gönülsüz bir evlilik” yaşandığını, 3 yıl sonra şiddetli geçimsizlik nedeniyle tarafların evlerini ayırdıklarını, fakat boşanmanın gerçekleşmediğini söyledi.

Şimdi, uluslararası toplumun 1960’ta yapılan evliliğin halen devam ettiğini zannettiğini, fakat 50 yıldır ayrılığın sürdüğünü, Kıbrıs Türk tarafının bir kez daha evlenmeyi düşündüğünü, fakat Rum tarafının tekrar evlenmeyi kabul etmeyip “eski evliliğe geri dön” dediğini belirtti.

50 yıldır Kıbrıslı Türklerin mevcut sorunla yaşamaya devam ettiği gibi, KKTC’nin de yaşamaya, Kıbrıslı Türkler’in de Ada’da varlığını sürdürmeye devam edeceğini söyleyen Özersay, Kıbrıslı Türklerin var olmasının başkası tarafından yönetilmekle değil, kendi kendini yönetmesiyle mümkün olacağını ifade etti.

Azerbaycan’daki işgal sorunuyla KKTC’deki durumu benzeştirip “bahane yaratanlar” olduğunu kaydeden Özersay, Kıbrıs’taki müdahalenin uluslararası bir anlaşmaya dayandığını ve hiçbir şekilde iki konunun mukayese kaldırmadığını, arada dağlar kadar fark olduğunu belirtti.

Özersay, iki konunun birbiriyle karşılaştırılmasına siyasiler kadar eğitimcilerin de müsaade etmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Özersay’ın konuşmasının ardından etkinliğe ara verildi ve aradan sonra forum İletişim Uzmanı İpek Halim’in “İletişimde Yaratıcılık ve Eğitim” konulu sunumuyla devam etti.
Bu haber 283 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER