Hemen moral bozmak istemem ama bu anlayışla BM Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından görevlendirilen BM üst düzey yöneticilerinden Jane Holl Lute Kıbrıs’a sadece tatil yapmaya gelir.
Nedeni de belli aslında.
Cumhurbaşkanı Akıncı dün BM Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar ile yaptığı görüşmenin ardından yaptığı açıklamalarda bunun ipuçlarını verdi.
Ne dedi Akıncı?
Bir kere Lute Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanlık görevine yapılmış bir atama değil. Daha çok tarafların nabzını tutmak için geçici bir misyonla yapılan bir görevlendirme…

Akıncı, Kıbrıs Türk tarafının artık sonu gelmez bir müzakere sürecinin parçası olmayacağını, sonuç odaklı ve takvim içeren süreç yanlısı olduklarını, bu konuları Lute ile görüşeceklerini kaydetti.

Peki bunu kabul ettirebilecek mi?
Ya da soruyu şöyle soralım.
Lute bunu kabul etse Rumlar kabul edecek mi?
Akıncı daha sonra şöyle devam ediyor.
“Rumlar azınlık çoğunluk düşüncelerinden vazgeçmeli, siyasi eşitlik kavramını içselleştirmeli…”
Buna, “elbette inşallah olur” diye dilekte bulunabiliriz ama bu temenni, “olmayacak duaya amin” demekten öteye gitmez.
Ya Rumların tutturduğu “sıfır asker sıfır garanti” meselesi…
Hem Ankara’nın hem de Kıbrıs Türkü’nün kırmızı çizgisi için henüz Rum tarafında adım atılabileceğine yönelik bir işaret göremedik.
Peki tüm bu argümanlar eşliğinde siz söyleyin.
Bu ay içinde önce adada Akıncı ve Anastasiadis ile görüşecek olan daha sonra da garantör ülkelerle bir araya geleceği açıklanan ABD’li diplomat Lute, bu şartlar altına sonuç alabilir mi?
Aslında cevabı biliyoruz.
Yine bir tiyatro sahnesi kurulacak. Rumlar işi yokuşa sürecek. Ama yine de müzakere masasından kaçmıyor gibi görünerek, uluslararası kamuoyunda üstünlük sağlamaya çalışacaklar.
Eminim “biz bu filmi daha önce gördük” diyorsunuz…
O yüzden diyorum ki BM’nin Kıbrıs’ta temaslarda bulunmak üzere görevlendirdiği Jane Holl Lute, bu ay Kıbrıs’a olsa olsa tatil için gelir.
Ötesini hayal etmek, yine büyük hayal kırıklığı yaratır. Bizden söylemesi…