Kıbrıs’ta, Enosise giden yolda, Kıbrıs Türkü takoz olunca, işler sarpa sardı .
1963 olaylarından sonra, adaya BM Barış Gücü askerleri geldi .
Günümüze değin de, adada bulunuyorlar .
BMGS’ nin son raporunda, adadaki barış gücünün, altı ay daha görev süresinin uzatılması , Güvenlik Konseyi üyelerine, tavsiye ediliyor .
Rapordan, bazı alıntılar yaptım .
Sizin de dikkatinizi çekecek .
Guterres’in kaleme aldığı raporda. Barış Gücünün, adadaki “barış çıkarlarına hizmet ettiği , çatışmaların tekrarlanmasını engellediği , kanun ve düzenin korunmasına katkı koyduğu “ belirtildi .
Adaya, BM Barış Gücünün geldiği günden bu güne kadar, adadayım.
Baf’taki tüm çarpışmaları, yaşadım .
Barış Gücünün, Sn. Guterres’in rapor metninde belirtiği gibi, barışı koruduğunu , çarpışmaların tekrarlanmasını engellediğini. Ne gördüm ne de duydum .
Ben, Kanun ve düzenin korunmasına katkı koyduğunu, Sn. Guterres’ten duyuyorum .
Olayları yaşamasam, inanın, ben de bu rapora inanacaktım . Hangi kanun ve düzen ?
En temel hak olan, sağlık hakkını kullanmak için, doktor olan Türk bölgelerine gitmek zorunda kalan Kıbrıslı Türklere. Bir insan hakkı olan Seyahat hakkını bile çok gören ve engelleyen Eoka militanları karşısında, hep sessizliklerini korudukları. O, 11 yılı yaşayan Kıbrıs Türklerinin belleklerinden, silinmiş değildir .
Sn. Guterres . Ondan önceki Genel Sekreterlerin raporlarını alıp okumadan, her halde bu rapor metnini kaleme almıştır .
Kendilerinin, en temel insan haklarını savunmak için, silaha sarılan Kıbrıslı Türklerin, mermileri bittiğinde. BM Barış Gücüne sığınanlarını. Eoka canilerine teslim edip , hunharca öldürülmelerine neden olan BM Barış Gücü askerlerinin. Bu insanlık dışı davranışlarından, haberi olmasa gerek ki, bu raporun içeriğini bu şekilde kaleme aldı .
Çatışmaları önlemek fonksiyonundan bahsediyor .
1963 ‘ten 1974 ‘ e kadar çatışmalar , hep Rumların saldırısı ile başladı . Kıbrıs Türkleri sadece, nefsi müdafaada bulundu. Gerçekten çatışmaları engellemek isteselerdi , Rum saldırılarını engellerlerdi .
Yok , Rum saldırıları karşısında , Türk bölgelerini terk edip , üstelik de “Karşınızdaki güç, çok büyük bir güç . Teslim olunuz” mentalitesi içerisinde olmazlardı .
11 yıl, BM Barış Gücü, adaya hiçbir gün barışı getirmedi .
Barışı sağlamadı , sağlayamadı . Hep Rumlardan yana, kantarın topunu oynattı .
Barışın çıkarlarına hizmet, ancak 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı ile geldi .
Adaya Barış . Mehmetçikle birlikte geldi .
1974 ‘ten bu yana, hiç kimsenin, ne Kuzeyde .
Ne de Güneyde, burnu kanamıyorsa. Bunun fonksiyonu, BM Barış Gücü değildir .
Bu fonksiyon, Türk Barış Kuvvetleri sayesinde, sağlanmıştır .
Sn. Guterres. Kıbrıs’la ilgili gerçekleri , o göreve atandıktan bu yana daha öğrenememiş .
Veya öğrenmişse bile , yan çizmiştir .
Temmuzda, görev süresi bitiyormuş. Sözde BG’nün .
BMGS, altı aylık bir uzatma süresi daha istiyor .
Türk tarafında, 1963 ‘ten beri BMBG için bir kanı var .
BM Turist Gücü, diye .
Bir altı ay daha, Turistliğe devam etsinler .
Mehmetçik . Güvenliğimizi de , adadaki barışı da, 1974 ‘ten bu yana korumayı sürdürüyorsa. Bu turistik gücün , adadaki fonksiyonu sona ermiş demektir .
İster uzatılsın, ister kısaltılsın .İster kaldırılsın .
Kıbrıs Türk Halkı için, bir anlamı olamaz .