Pireye kızıp yorgan yakılmaz

Elektrik zammı vatandaşı alt üst etti. Artık iki odada klima varsa bir oda kapatılıyor, maile herkes tek bir odada kalıyor.

Elektrik zammı vatandaşı alt üst etti. Artık iki odada klima varsa bir oda kapatılıyor, maile herkes tek bir odada kalıyor.
Çünkü son beş ayda gelen toplamda yüzde 50’ye varan zam katlanabilir gibi değil.
Sokakta kimi görsem uykusuz.
Gece klimaları kapattığı için sıcakla cebelleştikleri için olsa gerek, herkesin sinirleri bozuk.
Tüketiciler Derneği Başkanı Hasan Yılmaz Işık, Ada TV’de bugün saat 13.30’da konuğum olacak.
Sayın Işık, dün yaptığı açıklamada “Elektrik ücretlerindeki artış, yalnız tüketicilerin sosyal yaşamlarını felç etmeyecek, ekonomik sektörlere ve ülke ekonomisine de girdi maliyetlerinde zincirleme artışlar ile sekte vuracak. Özellikle temel tüketim ürünlerinde genel fiyat düzeyinin misli ile yükselmesine neden olacak” uyarısında bulundu.
“Bu fiyat dengesinde Kuzey Kıbrıs piyasası rekabet avantajlarını yitirecek” diye de eklemeyi ihmal etmedi.
Hükümetin zamma gerekçe olarak sunduğu argümanların geçersiz olduğunu savunan Işık, “Madem öyle, son 4 yıl içerisinde Dünya petrol piyasası fiyatlarında yüzde 75 oranına varan düşüşler elektrik faturalarına neden yansıtılmadı” diye soruyor.
Öyle ya.
Akaryakıt fiyatlarındaki artış şimdi elektrik faturalarına yansıtılıyorsa, o zaman yaşanan düşüş neden yansıtılmadı.
Tüketiciler Derneği, burada yerden göğe kadar haklı.
Sendikalar ise duruma daha başka bakıyor.
KTÖS, zamma tepki gösterirken, “nedeni TL kullanımı” diyor.
Çalışanlara verilen enflasyon oranındaki artışı eleştirirken, “Euro kullanımına geçilmeli” diye de ekliyor.
Ama tabi o Euro’yu nereden bulacağımızı söylemiyor.
Sanıyorum şöyle bir akıl yürütme yapılıyor.
Türkiye’nin bize verdiği yardımları bundan sonra Euro üzerinden yapması isteniyor.
Elbette KTÖS’ün çözüm önerisi bu değil.
Dert şu:
“Garantörlük falan boş iş, Rumlara azınlık olalım, onlar bize bakar” demeye getiriyorlar.
Diğer yandan Ticaret Odası, yani bu zamlı elektrikle üretim yapmaya çalışan işadamları da feryat ediyor.
“Hükümet zammı geri almanın yollarını bulmalı” diye çağrıda bulunuyorlar.
Ancak ben bunun olabileceği konusunda umutlu değilim.
Fakat ne olursa olsun bu ekonomik sıkıntıların hedefi devlet olmamalı. Devletin kurumsal kimliğine zarar verecek, daha önce yapıldığı gibi “Zamlı faturaları ödemeyin” tarzı açıklamalar yapılmamalı.
Sonuçta devleti hükümetler yönetiyor. Bir hükümet gidiyor, diğeri geliyor. Hükümetlere kızıp devlete zarar verecek yaklaşımlardan uzak durmak gerekiyor.
Bir başka deyişle pireye kızıp yorganı yakmamak gerekiyor.
Unutmayalım, yorgan yani devlet, tüm Kıbrıs Türkü’nün geleceği için tek garantidir.
Bunu hiç aklımızdan çıkarmayalım.
Bu haber 376 defa okunmuştur

:

:

:

: