Vatandaşın önceliği ekonomi, cepte ki durum, cebe giren para ile çıkan para arasındaki denge.

Daha önce bakkalda, markette, arabayla yapılan alışveriş, artık sepetle yapılıyor, 100 TL ile alınan ev malzemeleri, artık 200 TL ile alınabiliyor.

Üstelik bu malzemeler lüks değil, zorunlu, yaşamsal malzemeler.

Elektrik, akaryakıt, telefon, belediye faturaları, özel okullar, sağlık harcamaları, bunlar daha işin içinde yok.

Hepsini yaşayarak görüyoruz, dışa bağımlı, üretmeyen, tüketen, siyasal iktidarların yönlendiremediği, hükmedemediği bir ekonomi.

En büyük işverenin devlet olduğu, insanların üretimden, üretmekten, yaratıcılıktan koptuğu, insanına, gençlerine üretken bir gelecek sunamayan bir düzen.

Devlet ve özel sektör, işadamı, girişimci arasında işbirliğinden çok rekabet var.

Devlet kendi alacağını ve bütçesini düşünüyor.

Yaşanan ekonomik çıkmaz, elbette devlet bütçesini de, özel sektörü de ve genel olarak da ekonomik hayatı olumsuz etkiliyor.

Peki, kamu ve özel sektör maliyesi nasıl dengeliyor veya dengeleyebiliyor mu?

Özel sektörü, kamu maliyesini, siyaseti, hükümet ve meclis çalışmalarını HP milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu ve UBP milletvekili Olgun Amcaoğlu ile konuştuk.
Ortaya daha başka ve ilginç konular da çıktı.

Halkın Partisi milletvekili Manavoğlu;

' En kötüsü dövizle borçlanarak iş yapmaktır. Özel sektörde döviz borçlanarak iş yapmak her zaman zor ve risklidir. Eğer kendi kaynaklarınızla iş yapacaksanız, farklı yöntemlerle, fiyat değişimlerine giderek denge sağlayabilirsiniz.

TL'ye bağlı bir ülkeyiz. TL'den dolayı yaşanan zararımızı, Türkiye devleti kaynak aktarımı yaparken göz önüne alarak hareket etmeli. Bu zararı finanse etmeli. İşin içine girdikten sonra bütçe gerçeğini gördüm. Ki bu yıl ki bütçemiz iyidir.

Komiteler yasaları hızlı geçiremiyor. Bu ülke hazırlıksız bir şekilde seçime gitti. En büyük kötülük bu oldu. Birçok yasa geldi meclise. Bu yasalar eski hükümetin yapmadığı, ama bugün bizi eleştirdiği yasalardır. Yaz döneminde de çalışacağız. Bunları tamamlayacağız. Ama şunu da söylemek lazım, komiteler verimsiz çalışıyor.'

UBP milletvekili Olgun Amcaoğlu;
'27 yıllık kamu deneyimimin tamamını kamu maliyesinde geçirdim. Bugün yaşanan ekonomik ortamın benzerlerini çok yaşadım. Devlet ve özel sektörde alınabilecek önlemler vardır. Yasal düzenlemeler yapılabilir. Fakat dövizle ilgili yapılacak çok da bir şey yoktur. Bütçe içinde çok yer kaplamayan kalemlerde düzenlemeler yapılabilir.

İnsanların ve kurumların ekonomik rahatlamasını sağlayacak küçük dokunuşlar yapılabilir, bunlar zor değil. Bugün ciddi bir kriz var. Neler yapılabilir, üzerinde ciddi şekilde durulmalı. Ama bu yok. Yılsonuna kadar 400-450 milyon ek bütçeye ihtiyaç olunacak.

Bizim önerilerimiz oldu. Ama dikkate alınmadı. Kamu reformu, müsteşarlık konularında yapıcı muhalefet yaptık. Hükümet yine bildiğini yaptı. Bugün meclise gelmeden maaş alan 11 kişi var. Yapılan bir şey yok. Bu durumu meclis başkanı Teberrüken Uluçay da biliyor. Adım yok.

Komiteler gerçekten verimli çalışmıyor. Ben bundan ciddi şekilde rahatsız ve üzgünüm.'