‘MUHASEBECİ’ SAVUNMASI!

Başbakan Erhürman döviz krizine karşı aldığı önlemleri açıklarken hükümetin geleceğine de değindi

Başbakan Erhürman döviz krizine karşı aldığı önlemleri açıklarken hükümetin geleceğine de değindi

Erhürman, “Koalisyonu oluşturan 4 parti hükümetin devamı konusunda kararlıdır. Yapacak çok işimiz var ve bunu birlikte yapacağız” dedi.

Türk Lirası’ndaki hızlı değer kaybı ve hükümetin aldığı tedbirlere de değinen Erhürman, Fiyat İstikrar Fonu aracılığıyla özellikle akaryakıttaki artışın belli bir düzeyde tutulduğunu anlattı.


Başbakan Tufan Erhürman, tüm kabine üyelerinin katılımıyla, son ekonomik ve siyasi gelişmelerin değerlendirileceği basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısı, Dışişleri Bakanlığı Uğur Umar Konferans Salonu’nda saat 10.00’da başladı.

Başbakan Tufan Erhürman, hükümetin, Türk Lirası’nın döviz karşında kaybının, üreten sektörlerin girdi maliyetlerine az yansıması için kararlılıkla bazı düzenlemeler yaptığını söyledi.

Gümrüklerde antrepo çekişlerinde sabit kur kullanılması, FİF’te azaltmaya gidilerek iki kez akaryakıt zammının baskılanması; sübvansiyon uygulanarak sütteki fiyat artışının baskılanması, devletteki kiralarda TL uygulanması, borçların yapılandırılmasında damga pulu ve ekstra vergilerin kaldırılması, özel eğitim kurumlarının harçlarında TL’ye geçiş veya kur sabitleme gibi konularda altı başlıkta aldıkları önlemleri açıklayan Başbakan Erhürman, KKTC’nin 167 ülke arasında akaryakıt fiyatlarında en ucuz 41’inci ülke olduğunu söyledi. Erhürman, Güney Kıbrıs’ın 131’inci, Türkiye’nin ise 113’üncü sırada olduğunu kaydetti.

5 aylık hükümet döneminde sürekli gündeme getirilen hükümetin düşeceği söylemlerinin doğru olmadığını vurgulayan Başbakan Erhürman, bu hükümetin yapmayı düşündüğü çok şey olduğunu vurguladı.

“YAPILACAK ÇOK İŞ VAR”

Erhürman, “Yapılacak çok iş vardır, bu çok işleri de 4 parti birlikte yapma kararlılığındadır” dedi.

Öngörülemeyen döviz yükselişi nedeniyle de çok iş yapmak zorunda kaldıklarına dikkat çeken Başbakan Erhürman, Türk Lirası’nın değer kaybı konusunda neler yaşandığını somut verilerle ortaya koymak gerektiğine işaret etti.

Erhürman, 5 ay içinde dövizin hızlı yükselişine ve hükümet olarak yapılanlara değindi.

DÖVİZ KONUSU

Kendi kontrolleri dışında olduğundan kimsenin şüphe duyamayacağı TL’nin döviz karşısındaki değer kaybı konusunda neler yaşandığını somut verilerle ortaya koymak gerektiğini belirten Erhürman, 1 Ocak 2018’de dolar kurunun 3.78, 12 Temmuz’da 4.76 olduğunu ve değer kaybının yüzde 23 oluğunu söyledi.

Bugün ise dolar kurunun 4.83 olduğunu belirten Erhürman, Euro’nun ise 1 Ocak’ta 4.53, 12 Temmuz’da 5.58 ve bugün de 5.65 olduğunu ifade etti. İngiliz Pound'uyla ilgili verileri de veren Erhürman, 12 Temmuz itibarıyla dolar karşısında yüzde 26, Euro karşısında yüzde 23, pound karşısında ise yüzde 24 değer kaybı yaşandığını, bugünkü değerlerle bu oranın daha da ileriyle gittiğini belirtti.

Dövizin yükselişinin tüketicinin alım gücünü düşürürken, ekonomideki sektörlerin girdi maliyetlerini arttırdığını ifade eden Başbakan Erhürman, aynı durumun Türkiye için de geçerli olduğunu ancak KKTC ekonomisinin Türkiye’ye göre daha korunaksız, kırılgan olduğunu vurguladı.

“KKTC DAHA KIRILGAN”

Başbakan Erhürman, KKTC ekonomisinin döviz karşısında daha kırılgan olmasını açıklayan bazı özellikleri olduğunu belirterek, bunları şu şekilde sıraladı:

“KKTC’de dövizin piyasada kullanımının, Türkiye’ye kıyasla çok daha fazla olması; KKTC’de, hem Türkiye, hem de kıyaslanabilecek başka bazı adalara oranla ithalatın, ihracat karşısındaki durumunun zayıf olması; KKTC Merkez Bankası’nın böyle durumlar karşısında kullanabileceği enstrümanların TC Merkez Bankası’nın kullanabileceği enstrümanlara oranla daha sınırlı olması; Türkiye’nin yapısal reformlar karşında KKTC’den çok daha fazla yol almış olması.”

“Hükümet tedbirler aldı”

Başbakan Erhürman, muhalefetteyken dile getirdiği “döviz yükselişi karşında hükümetlerin muhasebeci gibi davranmaması durumunda olduğu” yönündeki söyleminin sürekli hatırlatılmasına değinerek, hala aynı şeyi söylediğini ve hükümetlerinin, yetersiz bulunsa bile 5 aylık süre içerisinde dövizin yükselişi karşısında tedbirler aldığını söyledi.

Alınan tedbirler

Aldıkları 6 tedbiri ve ardından da akaryakıtla ilgili düzenlemeleri aktaran Başbakan Tufan Erhürman, birinci tedbirin, gümrüklere ibraz edilen döviz cinsinden yazılı faturaların kurunun sabitlenmesi ve antrepo çekişlerinde sabit kur kullanılmasının sağlanması olduğunu kaydetti. Erhürman, burada amacın ithal ürünlerde yaşanan gelişmelerin piyasaya yansımasını olabildiğince minimize etmek olduğunu söyledi. Erhürman, bu önlem uygulamaya konulduğundan bu yana dövizde ciddi bir artış
olduğunu kaydetti.

Erhürman, ikinci tedbirin normal şartlarda akaryakıta yapılması gereken artışı yapmayıp, tüzüğü değiştirdiklerini ve FİF’te azaltmaya giderek, petrol fiyatları ve dövizdeki artışın 2 kez yurttaşlara yansımamasını sağladıklarını belirtti.

Akaryakıt fiyatlarının baskılandığına işaret eden Erhürman, bu defa yapılan zammın ise 95 ve 98 oktana 2 kuruş olduğunu kaydetti. Eurodizel'e zam yapılmadığını belirten Erhüman, FİF’te bu kadar indirime gitmenin muhasebeci gibi davranan bir hükümetin tavrı olmadığını söyledi.

Sütte Sübvansiyon

Dövizdeki artışın içme sütü fiyatlarına yansımasının engellenmesi amacıyla sütte sübvansiyon uygulanmasının, alınan üçüncü tedbir olduğunu söyleyen Başbakan Erhürman, bu şekilde sütte fiyat artışının baskılandığını kaydetti.

Alınan dördüncü önlemin de kira stopaj uygulamalarında TL cinsinden olan sözleşmelere daha düşük tarife uygulamasına geçilmesi olduğunu kaydeden Erhürman, beşinci önlemin yabancı para ve TL cinsinden kredi borçlarının yapılandırılmasında damga pulu ve PSV ödenmemesi için düzenleme yapmaları olduğunu da kaydetti. Erhürman, bankaların işlem maliyetlerinin alınmamasını sağladıklarını da söyledi.

Özel eğitim kurumlarıyla işbirliği içerisinde büyük çoğunluğunun TL’ye geçmelerini, birçoğunun da kuru sabitlemelerini sağladıklarını belirten Erhürman, bunun da aldıkları 6. tedbir olduğunu söyledi.

Elektrikte nizamnameye göre Haziran ayı içerisinde yapılması gereken 7 kuruşluk zammı, maliyenin üstlenmesini sağlayarak faturalara yansıtılmamasını sağladıklarını dile getiren Erhürman bunların tümünün 5 ay içerisinde ekonomik daralmaya ve tüketicinin alım gücündeki düşüşe yönelik alınan siyasi kararlar olduğunu belirtti.

HAYAT PAHALILIĞI

Başbakan Erhürman, tüm bunların ardından ekonomide yaşanan gelişmeler ışığında bütçede 2018 yılı için bütçede yüzde 5.2 olarak görülen hayat pahalığı oranının, DPÖ tarafından 12.11 olarak tespit edildiğini ve bunun Maliye üzerinde bir yük yarattığını söyledi.

Erhürman, FİF gelirinin haziranda hükümet tarafından 46,5 kuruşa indirildiğini, bunun maliyenin FİF öngörülerinin altına düşmesini göze alarak döviz karşında tüketiciyi daha fazla ezdirmemek için alıkları siyasi bir karar olduğunu kaydetti.

DENKTAŞ

Maliye Bakanı Denktaş ise Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC ziyareti sırasında TL’deki dalgalanmanın ülkede tsunami etkisi yarattığını ilettiklerini söyledi. Denktaş, iki ülke arasında müşterek tedbirler alınması gerektiğini belirterek

Türkiye’den para istemekle değirmenin dönmeyeceğini dile getirdi.

Denk bütçeyi geçirmenin önemine işaret eden Denktaş, seçimlerden önce bütçenin geçirilmesi yönündeki ısrarının kabul görmediğini, bunun üzerine 2018 yılının kaybedildiğini ve yeniden toparlanmanın 2019-20 yıllarına kaldığını söyledi.

NAMİ

KIB-TEK’in karda olup olmadığı yönündeki soruyu yanıtlayan Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami, kurumun şu anda kar veya zarar ettiğinin dönem sonunda ortaya çıkacağını belirtti.

Nami, “Gereken fiyat düzenlemesi yapılsaydı, kurumun şu anda kasasında 66 milyon TL daha fazla nakit olacaktı. Kurum şu an nakit açığından dolayı borçlanıyor. Bu borçların maliyeti tüketiciye yansıtılıyor” dedi.

Yenilenebilir enerji konusuna da değinen Nami, fuel oil yakıttan kurtularak, yenilenebilir enerjiye geçmenin önemli olduğunu kaydetti.

ÖZERSAY

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, olağan şartlarda ekonominin doğru şekilde şekillendiği ülkelerde bu tür krizlerin ardından ihracatın arttığını ancak ülkede üretim açısından ciddi sıkıntı yaşandığı için ihracat-ithalat dengesinin 1’e 10 seviyesinde olduğunu dile getirdi.

Öte yandan özellikle Güney’den Kuzey’e ve yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklerin yaz aylarında adaya gelerek yapacağı harcamaların son derece önemli olduğunu kaydetti.

Özersay, hükümet konusunda da HP Başkanı olarak bugüne kadar bir başka kişiyle koalisyon kurmak için görüşme yapmadıklarını, böyle bir düşünce içerisinde de olmadıklarını anlattı.

ATAOĞLU

Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, uçak bileti fiyatları konusunda sorulan bir soru üzerine, konuyla ilgili çalışma yürüttüklerini dile getirdi.

Son dönemde başlatılan gemi seferlerine işaret eden Ataoğlu, havayolu şirketleriyle de çalışma yürüttüklerini belirtti.

Konuyla ilgili çalışmalara Türkiye’deki seçimler nedeniyle ara verildiğini dile getiren Ataoğlu seçimlerin sona ermesiyle çalışmalara dönüldüğünü kaydetti.

ATAKAN

Aynı konu hakkında söz alan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan ise özellikle havacılık sektöründe girdilerin hemen hepsinin döviz bazlı olduğunu, bu nedenle dövizdeki artışın bilet fiyatlarına olumsuz şekilde yansıdığını hatırlattı.
Konuyla ilgili Türkiye’deki Ulaştırma Bakanlığıyla da de görüştüklerini anlatan Atakan, THY’ye bağlı Anadolu Jet’in KKTC’de “base” yapabilecek, yani güne KKTC’de başlayıp günü KKTC bitirebilecek bir uçağı devreye koyması için çalışma yürüttüklerini anlattı. Atakan, böylece Ankara, Antalya, İzmir, Hatay, Adana ve İzmir gibi destinasyonlara olan uçuş sıklığının artırılabileceğini anlattı.

Öte yandan İstanbul’daki 2 havalimanının ciddi doluluk yaşadığını, bu nedenle buradan ek uçuş sağlamanın zor göründüğünü dile getiren Atakan, özellikle öğrenci ulaşımına yönelik çalışmalar yürüttüklerini de belirtti.

“Öğrenciler için çorlu”

Atakan, bu bağlamda sadece öğrenci ulaşımına yönelik olarak, Çorlu Havaalanı’ndan daha ucuz maliyetli uçuşların sağlanması için çalışma yürüttüklerini belirterek, bu çalışmanın en yakın zamanda hayata geçmesini hedeflediklerini söyledi.

ÖZYİĞİT

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit ise, eğitim konusunda kısa süre önce yapılan çalıştaya değindi.

Özyiğit, gerek özel okullar, gerek üniversitelerle yapılan toplantılarda, pek çok
kurumun harçlarını TL’ye çevirdiğini kaydetti.

Eğitimde altyapı olanaklarının iyileştirilmesinin önemine işaret eden Özyiğit, bütçe konusunda yaşanan sıkıntılara rağmen okul yapımı için kaynak yaratma konusunda ciddi adımlar atıldığını belirtti. Özyiğit AB desteğiyle tüm okullara laboratuvar kurulduğunu söyledi.

Hükümet konusuna da değinen Özyiğit, mevcut hükümetin uzun erimli bir süreç için kurulduğunu, TDP’nin de bu sürece olabildiğince katkı sağlamak için var gücüyle çalıştığını belirtti.

ÇELER

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler ise teşvikler konusuna değindi.
Bakanlar Kurulu’ndan geçen basın teşvik tüzüğüne işaret eden Çeler, yarın da güzel sanatlar alanında çalışan sanatçıların yatırımları konusunda 5 yıllık bir proje açıklayacaklarını anlattı.

ŞAHALİ

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali, kaçak et konusuna yönelik bir soruya verdiği yanıtta, bakanlık olarak et ithalatının serbest bırakılmasıyla ilgili bir vizyon taşımadıklarını söyledi.

BESİM

Sağlık Bakanı Filiz Besim de hükümetin göreve geldiğinden beri kısıtlı bütçe imkanlarına rağmen sağlığı öncelikleri arasına aldığını belirtti. Hekim, teknik personel ve hemşire istihdamı yapıldığını söyleyen Besim, bunun kamu sağlık hizmetlerini daha güçlü hale getirmek amacı taşıdığını kaydetti.
Bu haber 157 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER