Cumhurbaşkanı Akıncı, dün önce BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’a gönderdiği geçici özel danışmanı Lute ile daha sonra adaya gelen Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu görüştü.
Dün bu köşede yeni dönemin ipucunu Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın verdiğini, artık hiçbir şeyin eskisi gibi devam edemeyeceğini yazmıştım.
Devletin zirvesinde bir hamle hazırlığı yapıldığını yazarken, o hamleyi de şöyle tarif etmiştim:
“Bugüne kadar masada sabırla bekleyen Kıbrıs Türkü, en azından takvim konusunda ısrarcı olarak, karşı tarafa ‘artık kararını ver’ demeye hazırlanıyor olabilir.”
Evet aynen noktası virgülüne böyle yazdım.
Bu yazının daha mürekkebi kurumadan Cumhurbaşkanı Akıncı ile BM Genel Sekreteri’nin geçici danışmanı Jane Holl Lute’un yaptığı görüşmeye ilişkin Sözcü Barış Burcu’dan açıklama geldi.
Burcu, Akıncı’nın, Lute’a, Kıbrıs Türk tarafının ucu açık ve belirsizliklerle dolu ve sırf müzakere olsun diye yapılacak bir müzakere sürecine taraf olmayacağını açıklıkla söylediğini kaydetti.
Kısaca görüşmelerin ucu açık olamayacağı belirtilerek, bir takvim talebi en üst düzeyde BM’ye de iletilmiş oldu. Daha önce çözüme neden ulaşamadığımız da nedenleriyle Akıncı tarafında Lute’a anlatıldı.
Peki şimdi ne olacak?
İlk önce bu takvim meselesinde Kıbrıs Türk tarafı ve Ankara’nın ısrarcı olacağını peşinen belirtelim.
Yani artık eski usul, “görüş babam görüş, sonuç çıkmasın” anlayışı tarihe karışıyor.
Peki başka neler olabilir?
Nisan ayında KKTC’ye yaptığı ziyarette Cumhurbaşkanı Akıncı ve Meclis’te temsil edilen partilerin liderleriyle görüşen Çavuşoğlu’nun, Rumlarla “Kadife ayrılık” ve federasyon tezine karşılık “konfederasyon” fikrini ortaya attığı öne sürülmüştü.
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın her ne kadar bu görüşe karşı çıktığı söylense de Çavuşoğlu’nun dün akşam geldiği KKTC’de bu konuların tekrar gündeme getirebileceğini söyleyebiliriz.
Nisan ayındaki toplantıda CTP ve TDP de Çavuşoğlu’nun önerilerine karşı, Akıncı’nın yanında saf tutmuştu.
Ben önümüzdeki günlerde eğer takvimi belli bir müzakere süreci başarıya ulaşamazsa, “Kadife ayrılık” ve “Konfederasyon” tezlerinin gittikçe yüksek bir sesle dillendirileceğini düşünenlerdenim.
Dolayısıyla yarım asırlık Kıbrıs meselesinde bir yol ayrımına gelmiş olabiliriz.
Star Kıbrıs’ın dünkü manşetinde yer alan, Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın da Londra’da sözünü ettiği “Eskisi gibi devam ederse bir hamle yapmamız kaçınılmaz olacak” sözünün içeriğinin de bu olduğunu düşünüyorum.
Bu hamle dörtlü koalisyon hükümeti tarafından nasıl karşılanacak?
Bir çatlağa yol açacak mı?
Onu da birkaç gün içinde çok net olarak yaşayarak göreceğiz.