Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, BM Genel Sekreteri’nin geçici misyonla görevlendirdiği Jane Holl Lute ile yaptığı görüşmeyi, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Meclis’te yer alan siyasi partilerin liderleriyle dün ele aldı.
Önce şunu belirtelim. Geçtiğimiz Nisan ayında Çavuşoğlu’nun masaya koyduğu “Kadife ayrılık” ve “Konfederasyon” tezlerinin basına sızması hem Cumhurbaşkanı nezdinde hem de Türkiye Dışişleri Bakanı nezdinde rahatsızlık yaratmış.
Akıncı da Çavuşoğlu da bu gibi toplantılarda konuşulanların sızmaması gerektiği üzerine sitemde bulunurken, “Burada önemli sırları konuşuyoruz, dışarıya sızmamalı” şeklinde görüş beyan etmişler.
Gelelim toplantının özüne.
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın, Rum tarafında bir zihniyet değişimi görmediğini ifade ederek, müzakere masasına dönmeme yönünde görüş beyan ettiği belirtiliyor.
Zaten toplantı sonrasında yapılan ortak açıklamada da Akıncı, “Lute’un gelişi müzakereler yeniden başlıyor şeklinde yorumlanmamalı” diyerek bu konuda açıkça şerh düştü.
Bu arada Kuzey’den patates alan Rum tüccarın ambarının yakılmasından tutun da GSM meselesinde bile en küçük bir adımın atılamamasının Akıncı’nın canını sıktığı, toplantıda da bunları tek tek dile getirdiği ifade ediliyor.
Akıncı’nın tüm bunları saydıktan sonra, “Böyle bir ortamda masaya dönmenin anlamı yok” görüşünü dile getirdiği kaydediliyor.
Peki geçen toplantıda Çavuşoğlu’nun gündeme getirdiği öne sürülen “Kadife ayrılık” ve federasyon tezine karşı “konfederasyon” önerileri tekrar masaya getirildi mi?
Bu tezler açıkça zikredilmedi ama Çavuşoğlu, bu önerilerden vazgeçtiğine yönelik bir işaret de vermedi.
Dolayısıyla “konfederasyon” ve “kadife ayrılık” tezlerinin önümüzdeki günlerde tekrar tartışmaya açılması kuvvetle muhtemel.
Ne zaman mı?
Bunun için BM Genel Sekreteri Guterres’in geçici misyonla görevlendirdiği Jane Holl Lute’un hazırlayacağı raporu bekleyin derim ben.
O rapordan sonra Kıbrıs meselesinde kızılca kıyametin kopacağını düşünüyorum.
Dışişleri Bakanı Özersay’ın sözünü ettiği yeni hamle hazırlığının da bu rapordan sonra gündeme geleceği ifade ediliyor.
Peki Özersay’ın sözünü ettiği “Eskisi gibi devam ederse bir hamle yapmamız kaçınılmaz” sözü, koalisyon ortakları arasında nasıl yorumlanıyor?
Ada TV’de dün konuğum olan CTP Girne Milletvekili Fikri Toros, bu görüşün kesinlikle sadece Halkıp Partisi Genel Başkanı sıfatıyla Kudret Özersay’a ait olduğunu, hükümeti bağlamayacağını açık açık canlı yayında söyledi.
Kısaca eğer bu yeni hamle gerçekleşecekse ve Halkın Partisi bu hamlenin yanında saf tutacaksa, CTP ve TDP ile yan yana yürümesinin zor olduğunu söyleyebiliriz.
Lute’un raporu sonrasında ortaya çıkacak yeni “hamleler” hükümetin geleceği konusunda da tayin edici olacak.