Hayat pahalılığı ödenekleri

Her hayat pahalılığı artışı gündeme geldiğinde, ülkede bir papara kopartılır . Herkes konuşur . Yazar, çizer .

Her hayat pahalılığı artışı gündeme geldiğinde, ülkede bir papara kopartılır . Herkes konuşur . Yazar, çizer .
Efendim, falan kesim bu kadar hayat pahalılığı aldı .
Filan kesime ise, bu pay çok küçük miktarlarda dağıtıldı . Bu nasıl bir adalettir diye .
Hayat, herkes için pahalılaşır .
Bir kesim , çok . Bir kesim az hayat pahalılığı alır diye yorumlar yapılıyor .
Ülkemiz, bir Hukuk Devleti .
Hukuk demek . Ülkenin, Yasalar tarafından yönetilmesi ve bu yasaların da , Anayasaya bağlı , ona uygun bir şekilde uygulanması demektir .
Ülkemizde, İktidarda olan hangi parti veya partiler olursa olsun. Her hayat pahalılığı ödeneklerinde , bayağı sıkıntıya girerler .
Şimdiki iktidarın da sıkıntılarından biri bu .
Kamu Görevlileri Yasası ile Sigortalar Yasaları ve onlara bağlı tüzüklerde. Bu ödeneklerin nasıl yapılacağı, kural haline getirilmiş ve bu kurallar çerçevesinde bu ödenekler yapılmaktadır .
Kamu Görevlileri Yasası . Bu ödenekleri kadro ve bareme bağlamıştır .
Bu yasaya bağlı olarak, emekliye çıkmış olanlar da, bu haktan yararlanmaktadırlar .
Ayni şekilde Sigortalar mevzuatına dahil olanlar ve bundan emekli olanlar da , kendi mevzuatlarının ön gördüğü kurallara göre, bu ödenekten faydalanırlar .
Hayat pahalılığı ödeneği . Çok alana az . Az alana çok, ödensin diye kamu oyu ve sosyal medya hesabı üzerinden yapılan yorum ve düşüncelere göre yapılması, bu sistemde mümkün değildir .
Kamu görevlileri Yasasının 25 ‘ci maddesinde, açık açık belirtilmiştir. Madde, yine ayni yasanın 113’cü maddesine atıfta bulunarak . Kamu görevlilerinin ve kamudan emekli olanların hayat pahalılığı ödeneklerini, kural haline getirmiştir .
Bu maddeye göre , hayat pahalılığı ödeneğinin miktarı ilgili cetveldeki kadro ve bareme göre düzenlenir .
Konu, yasal güvenceye alınmış ve barem esas alınmıştır .
Hukuk Devleti demek . İdarenin icraatlarında, keyfiliğe meydan bırakmamak için, çalışanların hukuken güvence altına alınmalarıdır .
Bu da, Anayasal bir güvence ile sağlanmıştır .
Anayasamızın 5 ‘ci ve 8 ‘ci maddesinde, bu açık seçik yazılmaktadır .
Daha açıkçası . Mevcut yasaların hilafına . Onlara aykırı icraat yapılamaz . Yürütme bunların dışına çıkarak uygulamaya girerse . Bu keyifliğe kaçar .
İlgili yasalarda değişikliğe giderek , başka bir sistemin getirilmesi ise.
Karşımıza, kazanılmış hak olayını getirmez mi ?
Unutmayalım ki . Yakın bir geçmişte . Emekli maaşlarına getirilen
vergi olayında . Çıkarılan yasa . Emeklinin kazanılmış haklarını ortadan kaldırdı diye. Anayasa Mahkemesinden, geri dönmüştü .
Hukuk Devleti ülkemizde varsa . Bu sistemin kaldırılması ve yeni bir sistemin getirilmesi . Kazanılmış hak olayına terstir .
İlle de, bunu değiştireceğiz diyorsanız . Sistemi değiştireceksiniz .
Ve .
Bu sistemden sonra , kamuya veya sigortalara girecek olanlara, ancak bu değişikliği yaparsınız .
Sistem değişikliği . Yasalarla olacağına göre de . Yürürlük tarihi ileriye gider . Geriye gitmez .
Bizde, yanlış bir kanı vardır .
“ Çok alanın maaşını, az alana indirgeyelim .”
Niye . Az alanın maaşını , çok alanın seviyesine çıkaracak tedbirler alınmasın ?
Zaten . Milletvekili . Bakan . Yargıç ve Savcıların dışındaki çalışan ve emeklilerin aldıkları maaşın, alım gücü nerede ise yarı yarıya düşmüştür .
Bu kesimler de, artık çok alanlar sınıfından çıkmışlardır .
Hele hele emeklilerin sadece , sağlıkları için harcadıkları sağlık masrafları da dahil edilirse . Sefilleri oynar durumdadırlar .
Hükümet . Vergi gelirlerinin üzerine, ciddi şekilde yürümeli . Kayıpların önüne geçerek . Az alanların maaşlarını da. O ” çok alanların” seviyesine getirmelidir .
Ülkede . Döviz olayı , çok alanı da . Az alanı da bitirmiştir .
Vatandaşı, bari bu konuda bölüp . Karşı karşıya getirmeyin .

Bu haber 3054 defa okunmuştur

:

:

:

: