BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Kıbrıs sorunuyla ilgili geçici olarak görevlendirdiği Jane Hole Lute'un temasları yavaş yavaş şekillenmeye başladı.
Rum basınında çıkan haberlere göre, BM Genel Sekreteri, liderlerden sürecin yeniden ilerlemesi için Guterres çerçevesi temelinde tartışacaklarına dair bir taahhütten fazlasını bekliyor.
Rum tarafı her ne kadar; Guterres, Anastasiadis ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı arasında üçlü görüşme yapılmasına hazır olduğunu beyan etse de henüz bu konuda net bir gelişme yok.
Lute'un, Kıbrıs Rum tarafı ile yaptığı görüşmelerde sürecin Crans Montana'da kaldığı yerden devam edeceğine dair tezi yorumlarken, bunun yeterli olmadığını söylediği aktarılıyor.
Genel Sekreter Guterres'in, Kıbrıs sorununa yeniden müdahil olmak için iki toplum arasında, ve Guterres çerçevesinin altı noktasında da anlaşmazlıklar arasında nasıl köprü kurulacağı konusunda belirli bir şekilde bir anlaşma olmasını beklediği iddia ediliyor.
Bir başka deyişle Dışişleri Bakanı Kudret Özersay'ın 'Süreç kaldığı noktadan devam edemez. Sürecin kaldığı nokta aynı zamanda müzakerelerin tıkandığı, masanın devrildiği noktadır' tezi BM nezdinde de kabul görüyor.
Bu bir anlamda Rumlar'ın müzakereleri çekmek istediği noktaya getiremedikleri, daha doğrusu Güney'in oyun planının bozulduğu anlamına da geliyor.
Kıbrıs Rum tarafının, iyi niyet misyonu aracılığıyla, Akıncı ile bir görüşme ayarlanmasını istediğini öne süren Rum basını, ancak Kıbrıs Türk tarafının böyle bir şey için istekli görünmediğini savundu.
Zaten bunun işaretlerini de Cumhurbaşkanı Akıncı'nın son demeçlerinde almaya başlamıştık.
Her ne kadar Ada'nın üçüncü garantörü İngiltere 'En iyi çözüm, iki kesimli iki toplumlu federasyon' dese de köprünün altından çok sular aktı.
Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, son ziyaretinde konuyu açık açık tartışmasa da bir önceki ziyaretinde gündeme getirdiği 'konfederasyon' temelli B Planı'ndan Ankara vazgeçmiş değil.
Lute'un diplomatik girişimleri müzakere masasının yeniden kurulmasına yetmeyeceği gibi Kıbrıs sorunu da önümüzdeki günlerde eski düzleminde tartışılacak gibi görünmüyor.
Yarım asırlık müzakere maratonunun finaline yaklaşıyoruz. Herkes bunu görmeli, ona göre siyasetini şekillendirmelidir.