Dünkü yazımda kelimesi kelimesine aynen şöyle yazmıştım:
'Nasıl ABD Başkanı Trump'ın iran'a karşı koyduğu ambargolara karşı Avrupa ülkeleri 'ambargoyu tanımıyoruz' diyorlarsa şimdi de NATO ülkeleri bilhassa Almanya Türkiye'nin yanında durup, NATO'yu korumaya çalışabilir.'
Bu yazının daha mürekkebi kurumadan Almanya'dan iki önemli açıklama geldi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, 'Türkiye ekonomisinin istikrarsızlaşması kimsenin yararına değil' diyerek apaçık Trump yönetimine mesaj verdi.
Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier ise ABD Başkanı Donald Trump`ın açıkladığı gümrük tarifelerine tepki göstererek, 'ABD'nin Çin ve Türk tarifeleri büyümeyi yok ediyor' dedi.
Peter Altmaier, 'Türkiye, Avrupa'da güvenlik ve güvenilirlik anlamına geliyor. Biz, Ankara ile göç konusunda mükemmel çalışıyoruz' diyerek Ankara-Washington krizinde safını da açıkça belli etti.
Altmaier, Bild am Sonntag gazetesine verdiği demeçte, ekim ayında büyük bir heyetle Türkiye'ye yapacağı ziyarete işaret ederek, kendisinin, Türkiye'de faaliyet gösteren 7 binden fazla Alman şirketinin çıkarlarından sorumlu olduğunu belirtti.
Küreselleşen dünyada elbette bir ülkede çıkan ekonomik kriz sadece o ülkeyi değil, o ülkede iş yapan çok uluslu şirketleri de derinden etkiliyor.
Türkiye'nin ekonomik bir kaosa girmesi Euro bölgesi için de önemli bir tehdit. Çünkü Türkiye'de sadece bankacılık alanında faaliyet gösteren şirketlerin bir çoğu AB üyesi ülkelerin dev şirketleri.
Altmaier, Almanya'nın, 80 milyon nüfuslu NATO üyesi Türkiye ile ekonomik ilişkileri ilerletmek istediğini de sözlerine ekledi.
Tüm bu açıklamaların alt alta sıraladığımızda köyün eşkıyası gibi davranan Trump'ın dünya genelinde hızla yalnızlaşmaya gittiğini söyleyebiliriz.
İran'a yönelik yaptırım kararında olduğu gibi Trump, Türkiye'ye karşı açtığı ekonomik savaşta da yanında kimseyi bulamayacak.
Almanya'dan peş peşe yapılan açıklamalar bunun en büyük işareti sayılmalıdır.