Hükümet fırsatçılara karşı gardını aldı.
İyi de yaptı.
Her ne kadar da bazı tüccarlar bundan rahatsızlık duysalar da hükümet doğru olan adımı attı..
Malum TL'nin döviz karşısında peş peşe değer kaybetmesinden sonra bu fırsatçılara imkan yarattı. Stokçuluk hortladı ve bir çok alış veriş merkezinde ürünlerin fiyatlar olması gerekenin çok üstünde rafa kondu.
Yurttaşlar günlerdir bu durumdan mütevellit rahatsız.
Zira aldıkları bir çok üründe eskiye oranla iki hatta daha da fazla ücret ödemek zorunda kalıyorlar..
Hükümet halkın bu rahatsızlığını duydu..
Ekonomi ve Enerji Bakanlığı bünyesinde 12 kişilik bir denetleme ekibi kuruldu.
Bu ekip adım adım Adayı dolaşarak piyasa kontrolü ve denetimi yapacak.
Başbakan Tufan Erhürman'da bu duruma kayıtsız kalmadı ve önceki gün bizzat kendisi de Lefkoşa'da bazı marketleri gezdi gözlem yaptı.
Yaptığı tespitleri de sosyal medyada paylaştı.
Başbakan Erhürman, Serbest piyasa ekonomisinde elbette fiyat farkı olabileceğini ama böyle bir dönemde fırsatçılığa da asla göz yummayacaklarını vurguladı.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay ise dövizdeki artışı fırsat bilip fahiş fiyat uygulayarak vurgun yapmaya çalışanlara karşı yasaların 'para cezası, işyeri kapatma ve hapislik' cezaları öngördüğünü belirterek 'Yasalar hükümete yetki veriyor, kimseden çekinmiyoruz' dedi
Özersay, piyasada bazı ürünlerin fiyatlarındaki artışlara karşı ilgili yasa uyarınca bugün itibarıyla fiyat ve kalite denetim memurlarının görevlendirildiğini de belirterek hükümetin bazı mal ve hizmetleri denetime tabi mal veya hizmet olarak ilan edebileceğini kaydetti.
Kudret Özersay, denetimli mal ve hizmet ilan edilen mal ve hizmetlerde azami fiyat ya da azami kâr uygulamasına uymayarak yasayı ihlal edenlere para veya hapislik veya işyeri kapatma cezalarının veya bu cezaların tümünün verilebileceğini açıkladı.
Elbette bu ilgiyi hükümette görmek mutluluk verici.
Konuya ilişkin Başbakan ve Başbakan Yardımcısının hassasiyetlerini içeren açıklamalarını da selamlıyor ve takdir ediyorum.
Şimdi gelelim serbest piyasa ekonomisine..
Nedir bu serbest piyasa ekonomisi?
Nasıl çalışır?
Serbest piyasa ekonomisi, planlı ekonomiyi savunanlar tarafından “sıfır toplamlı bir oyun” olarak görülür. Onlara göre serbest piyasa “YA HEP YA HİÇ” oyunudur. Kazanan herşeyi alır, kaybeden herşeyi kaybeder. Bu nedenle serbest piyasa sürekli olarak bir tarafın kaybını diğer tarafa kazanç olarak yazan piyasa olarak görülür. Bu piyasadaki zenginlere insanları sömüren vicdansızlar gözüyle olarak bakılır. Zenginlere fakirlerin omzuna basarak yükselmiş muamelesi yapılır. Piyasa ilişkilerinin sonucunda ise zenginin daha zengin fakirin daha fakir olduğu düşüncesine inanılır. Bu yönüyle fakirlikten kapitalizm daha güncel olarak ise küresel kapitalizm sorumlu tutulur.
Serbest piyasa ekonomisini şu şekilde tanımlamak da mümkündür; devletin sadece düzenleyici olarak karıştığı ekonomik sorunların çözümünün devletin ekonomiye müdahalesi ile değil, fiyat mekanizması aracılığı ile gerçekleştirdiği ekonomidir..
Kısacası burada arz ve talep temel belirleyicidir.
Fakat bu durum hangi rekabet ortamı olursa olsun mevcut koşullardan fırsat çıkarıp stokçuluk yapmak suretiyle bir takım ürünleri karaborsaya düşürme hakkını tüccara vermez..
Bugün dünyada bir çok ülkede kullanılan bir modeldir serbest piyasa ekonomisi, ve bir çok yerde de başarıyla uygulanmaktadır.
Lakin bunu belirleyen, ülkelerin gelişmişlik seviyeleridir.
Şöyle ki; bir ülkenin yapısında mevcut olan kültüründen,eğitimine,hukuk sisteminden, demokratik olgusuna ve özgürlüklerine varıncaya kadar birden çok belirleyici faktör vardır serbest piyasa ekonomilerindeki uygulama safhalarında..
Dolayısıyla bu anlamda gelişmiş olan ülkelerde uygulanan serbest piyasa
ekonomisi ile gelişmemiş ve demokrasinin, eğitim ve kültürün, özgürlük ve insan haklarının yetersiz veyahut eksik kaldığı ülkelerde uygulanan serbest piyasa ekonomisi aynı amaca hizmet etmemektedir.