Başbakan Tufan Erhürman, dün yaptığı açıklamada müjdeyi verdi! Elektrikte yıl sonuna kadar zam yok.
Sayın Başbakan, bu müjdeyle (!) vatandaşın sevinmesini bekliyorsa boşuna bekler.
Çünkü akaryakıttan tüp gaza, iğneden ipliğe zam yağmuruna tutulan halkın kımıldayacak hali kalmadı.
Sayın Erhürman, yıl sonuna kadar zam yapılmamasını sağlamak için uzun bir süreden beri sürdürdükleri çalışmanın dün akşam sonuçlandığını açıkladı.
Başbakan, “Bu çalışma Maliye’ye ek bir külfet yüklese de, hem yurttaşlarımızın bu sıkıntılı dönemde daha da pahalı bir biçimde elektrik kullanmak zorunda kalmasını, hem de elektrik fiyatlarındaki artışın diğer ürünlerin fiyatlarını da artırmasını önlemesi açısından son derece önemli” dedi.
Yıl sonu dediysek bir yıldan bahsetmiyoruz. Kafa karışıklığı olmasın. Önümüzdeki iki fatura döneminden söz ediyoruz.
Zira yeni yılda, yani ocak ayında ne olacağı belirsiz.
Biz yüzde 18’lik elektrik zammının iki ay ertelenmesi nedeniyle sevine duralım, tüp gazdaki artışın yankıları da sürüyor.
Başbakan yüzde 40’lık ‘tüp patlaması’ ile ilgili de şu bilgiyi verdi:
“Kimileri bilmezden gelse de, tüp gaz fiyatlarında yapılan artış, aslında herkesin bildiği gibi hükümetin yaptığı değil, serbest piyasada yapılan bir artış. Dün akşam geç saatlere kadar yapılan görüşmelerde bu artışın ham madde ve girdi fiyatlarında yaşanan artışın bir yansıması olduğu, fahiş kâr uygulaması yapılmadığı bilgisini aldık. Ekonomi Bakanlığımız bugün, bu bilginin doğruluğunu test etmek amacıyla rakamlar üzerinden bir çalışma yapıp bunu halkımızla paylaşacak. Dün akşam aktarılan bilgi doğru değilse gereği yapılacak...”
Gereği yanılmıyorsam, 59 liradan 82.5 liraya çıkan tüp gazdaki 2.5 lirayı geri almak oldu. Tüp gazın satış fiyatı bugün 80 liraya sabitlendi.
Kısaca biz 82.5 liraya çıkan tüp gazın 80 liraya düşmesine sevinmeli, bu yıl içinde yüzde 50 zamlanan elektriğe gelecek yüzde 18’lik yeni zammın iki ay ertelenmesine de zil takıp oynamalıyız Başbakanımıza göre.
Öyle ya, ya tüp gaz 80 lira değil de 82.5 lira olsa, yüzde 18’lik elektrik zammı iki ay sonra değil de şimdi yapılsa ne yapardık?
İnsanın içinden sokağa çıkıp, “hükümetimiz çok yaşa” diye bağırmak geliyor.
İşin şakası bir yana bu ülkede gittikçe akıl sağlığımızı kontrol etmek güçleşmeye başladı.
Bu arada son bir söz de sol dünya görüşüne sahip olduğunu savunan Sayın Çalışma Bakanı Zeki Çeler’e.
Dün akıl almaz bir açıklamayla, sadece KKTC vatandaşlarına yönelik verdiği 3 bin 487 TL’lik asgari ücret sözüne bu köşede tepki göstermiş, eşit işe eşit ücretin en temel insan hakkı kriteri olduğunu kaydetmiştik.
Tam “bu konuda nasıl yalnız kalırız, nasıl kimse tepki göstermez” diye üzülürken, CTP’nin eski tüfeklerinden Ferdi Sabit Soyer’den bir açıklama geldi.
Soyer, “KKTC yurttaşı olan özel sektör çalışanlarına ekstra katkı yapılması açıklamasını duyduğumda irkildim. Pakistanlı, Bangladeşli, Türkiyeli, Vietnamlı işçiler ikinci sınıf mı? Bu emeği kökene, renge, etnik kimliğe göre ayırmaktır. Hiç doğru değildir. Bu emeğini değerini yüceltmez, düşürür” dedi.
Teşekkürler Sayın Başkan. En temel sol değerleri, emeğin etnik kimliğe bağlı kalmaksızın değerli olduğunu bize yeniden hatırlattığın için. Bizim köşemizden yaptığımız uyarı yeterince duyulmadı. Umarım sizin sesiniz Sayın Çeler tarafından duyulur.
Bu akıl almaz çağdışı asgari ücret uygulamasından vazgeçilir…