Son New York ziyaretinde , TC Dışişleri Bakanı Sn. Çavuşoğlu ile, Anastasiadis’in, Kıbrıs’ı görüştükleri ve gevşek Federasyon önerisi yaptığı basına düşmüştü .
Ayrıca, görüşmenin gizli yapılması ve Kıbrıs Türk tarafının bundan haberi olmaması . Kuzeyde, görsel basın ve internetteki tüm sitelerde aleni olarak duyurulması . Hemen, hemen Kuzeyde tüm çevrelerde, gündem oluşturmaya yetmişti .
Bu görüşmeye dayanarak, bazı çevreler, Sn. Akıncı’nın görüşmelerde by pass yapıldığı iddialarında, bulunmuşlardı .
Gizli görüşmenin içeriğinin, gevşek Federasyonla ilgili olduğu . Kanat Devletlerin yetkilerinin, daha da güçlendirilmesi yönünde yapıldığıdır .
Kanatlara geçmeden önce , Sn. Çavuşoğlu’nun “gizli” olarak atfedilen Anastasiadis’le yaptığı görüşme sonucunda . Akıncı’nın göstermiş olduğu tepkiye, değinmek isterim .
Görüşmelere , Rahmetli Denktaş tarafından başlanmış ve bu 2003 yılına kadar, sürdürülmüştü .
Rauf Bey , görüşmelere başlamadan önce . Meclisinden yetki alarak görüşmelere gitmişti .
Çünkü, sistem olarak . Parlamenter sistem, bunu öngörmektedir .
Sn. Akıncı “dışlanma” iddiaları karşısında . Bir açıklamada bulundu.
Bu açıklamayı sosyal medya üzerinden yaptı .
“TC ile Güneyin yapacağı görüşmelerin, sürekliliğine” değinerek . Bu devam ettiği takdirde, oluşabilecek sıkıntıları söylemişti .
İşte bunun üzerine, Sn. Akıncı için, gerek görsel medya veya gerekse de sosyal medyada . “Akıncı devre dışı veya dışlandı “ yorumlarının yapılmasına neden oldu .
Bunun üzerine Sn. Akıncı, ikinci bir açıklama yapma gereğini duydu .
İkinci açıklamasında ise .
“… Kıbrıs sorunu bağlamında, Cumhurbaşkanı sıfatı ile, Kıbrıslı Türk lider yetkilendirip . Devreye koyan, Kıbrıs Türk Halkıdır . İsterse devre dışı bırakabilecek yegane güç de Halktır …”
Halkın seçtiği Cumhurbaşkanlarının, görev ve yetkileri, Anayasamızda bellidir . Anayasada, böyle bir görüşme yetkisi yok. O nedenle, geçmişte, Rauf Bey, Meclisten yetki almıştı .
Seçilen Cumhurbaşkanlarının, görüşmeciliği, BM’nin bir isteği .
Sn. Akıncı’nın , görüşmelerin sürekliliğinden bahsederken, ne kadar haklı olduğunu . Geçen zaman, gösterdi .
Neden mi ?
Rum, sözde hükümet sözcüsünün yaptığı açıklamaya, bir göz atalım.
“Kıbrıs Cumhuriyetini tanımamasına rağmen, ikna edildi ve gayri resmi olarak görüşülmesi sağlandı .”
Bu bir olgu .
Kıbrıs meselesi konusunda, 50 yıldan günümüze dek, ilk kez . Gayri resmi olsa da . Garantör Türkiye, Güneyle “ gizli “ olarak görüşüyor .
Kıbrıs Türk tarafı, bunu basından öğreniyor .
Görüşülen mesele de . Gevşek Federasyon .
Aradan geçen zaman dilimi içerisinde . Bu “gizli görüşmenin” detayı saraya, ulaştırıldı mı ?
Veya bu konuda, bilgilendirilmek üzere, taraflardan biri, Ankara’ya gitmek veya Lefkoşa’ya gelmek için. Program veya görüşme ayarlandı mı ?
Açıkça yazıyorum .
Sn. Akıncı’nın, görüşmelerde devre dışı bırakılması veya bu konuda bir düşüncenin olması . KKTC’nin devre dışı bırakılması ile, eş anlamlı olmaz mı ?
Görüşmelerin seyrini değiştirecek ve “ gizli görüşmenin” içeriğini oluşturan gelişmeler varsa . Bu Kıbrıs Türk Halkına, en erken bir zamanda açıklanmalıdır .
Rum basınının, haberlerine göre . Türkiye ile ikili görüşmelerin devamının olacağı, yönünde .
Sn. Akıncı’nın .
Konuyu, Meclise götürmesinde, büyük yarar olacağı kanısındayım .
Demir tavında dövülürse, bir işe yarar .