Zaman nasıl da geçiyor.

Acımasızca, geriyi düşünmeye bile fırsat vermemecesine, o derece hızla.

Bir yıl olmuş sevgili dost, koca bir yıl, seni gönderdik buralardan.

Telefonumda numaran kayıtlı, gözüme takıldıkça, içim acıyor sevgili dost.

Yine arasam ve yine sorsam 'nerdesin?' diye.

Ve yine cevap versen, 'Burdayım be gözün körolmasın, nerde olacam?'

Ne kadar kolay, ne kadar basit, sanki hiç öncesi yok, hiç yaşanmadı.

Özledik sevgili dost, büyük başkan, sevgili Tahsin Mertekçi.

Ve buralar hala aynı, hala yaptığın uyarı yerine ulaşmadı, hala kulaklar sağır, diller susmuş, gözler görmüyor.

Bir çağrı yapmış ve bir mücadele başlatmıştın;

'Ölümlü trafik kazaları ile mücadele hemen şimdi. Ölümlü trafik kazaları hepimiz için korkunç, büyük bir sorundur.

Tüm taraflar bu sorunla hep birlikte mücadele etmeye karar vermedikçe sıra bekler durumda olacağız.'

Sevgili dost, sevgili Tahsin Mertekçi, söylediğin gibi mücadele hala yok, korkunç sorun, halen devam ediyor.

Tüm taraflar, bu sorunla mücadele etmeye hala karar vermiş değil.

Sen sıranı savdın ve sıra kimde kimse bilmiyor.

Bir yıl oldu sevgili dost, bizi, bizimle bıraktın, inan her şey bıraktığın gibi.

2013 yılı kasım ayında, bir TV programında elektrik zammını eleştirmiştin.

'Sürdürülebilir bir yapı için alternatif üretim yaratılması lazım. Güneş, rüzgar enrjisi ile elektrik üretimi artık kullanılmalı' demiştin.

Hala konuşuluyor, hala çözülmüş değil, hala zamlar, kesintisiz enerji gündemde ve hala sadece konuşuyoruz.

'Doğayla, çevreyle barışık yaşamalıyız. Bütün mesele bilinçlenme, yaşam alanlarımızı korumalıyız. Sokaktan çöp bidonları kaldırılmalı. Herkes evinde çöpleri ayrıştırmalı. Çöplerimizi ilkel yöntemlerle doğaya karıştırıyoruz. Doğayla barışık yaşamazsanız, komşunun bahçesini, sahipsiz bir bölgeyi kendimizin saymazsak, benden çıksın diye her yere çöp atarsak, doğa bir gün sizden intikam alır.'

Değişen bir şey yok sevgili dost, bu söylemlerin hala geçerli, ülkeye, doğaya, çevreye, müdahale devam ediyor, buna karşılık doğa da sırası geldiğinde intikamını alıyor.

Siyaset aynı, spor, futbol, kulüpler aynı sevgili dost, sevgili Tahsin başkan.

Görüldüğü gibi yıllar önce söylediklerin hala geçerli, dün de aynıydı, bugün de aynı, ülkeyi kısaca özetler misin, demiştim, sen şu cevabı vermiştin;

'40 yıldır günü kurtarmaya yönelik bir çabanın olduğunu görüyorum. Bu ülkenin sorunlarını bilen, çözmek adına büyük iddialarla görev talep eden ve bu yetkiyi aldıktan sonra mazeret üreten yetkililer görüyorum. Makamını ağlama duvarına çevirmiş yetkililer görüyorum. Kamuyu babalarının çiftliği gibi kullanan yöneticiler görüyorum.'

Değişen birşey yok sevgili dost, içinden geldiğin siyasi kültür de bugün bunun bir parçası oldu.

Bu ülkeyi sevmeyi şöyle tarif ettin;

'İnsanlar sevmekten çok sevilmeyi başarsın. Çevresini korusun, kamu kaynaklarını sadece kendine hak görmesin. Bireysellikle, kişisel çıkarlarla uğraşmaktan vazgeçelim. En başta ülkeyi düşünelim.'

Özledik sevgili dost, sevgili Tahsin Mertekçi.