Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri dün Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Başkanı Turgay Deniz ve bazı yönetim kurulu üyelerini kabul etti.

Görüşmede konuşan KTTO Başkanı Turgay Deniz, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılara değindi.
Deniz, kurlardaki dalgalanmanın yanında, Kıbrıs ürünlerinin pazarının küçük, sermayenin yetersiz oluşu ve ülke dışından yatırımcı çekilememesinin esaslı sorunlar olduğunu kaydetti.

Kuzey Kıbrıs’ta üretilen ürünlerin Türkiye’ye satılması, Türkiye’den öğrenci ve turist akışının sağlıklı bir şekilde devam etmesi ve Türkiye’deki iş insanlarının ülkeye yatırım yapmasının sağlanmasının başlıca hedefleri arasında olduğunu söyleyen Deniz’in sözleri, Büyükelçilik tarafından tek tek not edildi.
KTTO Başkanı Deniz, temennisinin iki devlet arasındaki ilişkilerin bugünkü seviyeden daha iyi noktaya gelmesi olduğunu belirterek, Ankara ile Lefkoşa arasında son aylarda estiği iddia edilen o soğuk rüzgarlara vurgu yaptı.
Deniz, “Son zamanlardaki ilişkilerin arzu ettiğimiz boyutta olmadığını gözlemlemekteyiz” dedi.

Kur dalgalanmasından doğan sorunların iki ülke tarafından birlikte ele alınamadığını, Türkiye ile imzalanan ekonomik ve mali iş birliği antlaşmalarının etkin bir şekilde yürütülemediğini belirten KTTO Başkanı, bugünlerde imzalanması gereken yeni antlaşmanın ise hangi aşamada olduğunu bilmediklerini söyledi.
Kısaca, KKTC iş dünyasının duyduğu endişe, birinci elden yeni Türkiye Büyükelçisi Başçeri’ye iletildi.
Kıbrıs’ta daha önce de bulunan ve bu yüzden adayı çok iyi tanıyan Büyükelçi Başçeri, endişelerin yersiz olduğunu” belirterek, “KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki ilişkilerde dışardan gördüğünüzü sandığınız boyutta bir durum yok” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs konusunu hiçbir zaman dışlamadığını belirten Başçeri, her tür düzenleme hem TC Dışişleri Bakanlığı hem de TC Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde gündemde olduğunu, “endişe edilecek herhangi bir durum” bulunmadığını söyledi.

Ancak kafalardaki soru işaretleri giderildi mi?
Sanıyorum Türkiye ile KKTC arasında yeni ekonomik protokol imzalanana kadar ve KKTC’ye gönderilecek mali kaynak serbest bırakılana kadar bu endişe devam edecek.
Çünkü KKTC bütçesi şu an sadece maaşları ödemeye endeksli. Her ne kadar tehlikede olduğu söylenen 13. maaşların ödenmesinde bir sorun olmadığı söylense de herkes yılsonunu bir korku filmini bekler gibi bekliyor.
Diğer yandan Türkiye’den gönderilecek mali kaynağın gelmemesi tüm yatırımların durması anlamına da geliyor.
Büyükelçi Başçeri, “Endişe edilecek bir duruk yok” dese de KKTC iş dünyasının eli yüreğinde.
Ankara ile ilişkileri daha da kolay yürütecek bir hükümet olasılığı da dahil olmak üzere tüm seçenekler masada.
Herkes bütçenin Meclis’ten geçmesini bekliyor. Sonrasında ne olacağını ise şimdilik sadece HP lideri Kudret Özersay ve UBP lideri Ersin Tatar biliyor. Bizim bildiklerimiz ise sadece bu partilerin kulislerinden geliyor. Kapalı kapılar ardından gelen o bilgiler ise UBP-HP koalisyonunun şubat ayı gelmeden kurulacağını işaret ediyor.