Ezbere hikayeler

Kıbrıs meselesi müzakereleri ve o bunu dedi bu bunu dedi ayarı ile çizilmek istenilen yol. Haçanabir dinleyeceğiz.

Kıbrıs meselesi müzakereleri ve o bunu dedi bu bunu dedi ayarı ile çizilmek istenilen yol. Haçanabir dinleyeceğiz. Her şey apaçık ortada Rum kesimi gelip geçenler, bütün cumhurbaşkanları kilisenin sözcüsü ve papazın eli öpülürken ”o” ne diyorsa onun takibindeki icraatlar. KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı ise Rum tarafında zihniyet değişikliği gerekir diyor. Neyin zihniyeti ,kimin zihniyeti her şey apaçık ortada. Anastasiyadis’in demeçi ortada. Sayın Nazım Beratlı’nın bir televizyon programında Sayın Mert Özdeş ile yaptığı söyleşide gündeme getirdiği gibi Sayın Akıncı bu durumda istifa etmelidir diyor ve yeni bir önerisi yoksa ayrılsın diyor. Böyle bir öneri Akıncı tarafından nereye kadar kabul görür veya çare mi bilinmez. Bilinen tek gerçek Kıbrıs Türk halkının ve Türkiye’nin bir noktada taviz vermediği kırmızı çizgilerinin olduğudur. Kıbrıs meselesi bitmeyen ve devamlı tekrarlanan bir ezberin hikayesi olmaktan öteye bir adım gitmeyen,ağızlarda sakız gibi çiğnenip yutulursa boğucu etki yaratacak kördüğüm oldu. Çözülür mü? Çözülmez! Cumhurbaşkanı Akıncı ile haftalık görüşme sonrası 4’lü hükümetin Başbakanı Sayın Tufan Erhürman karşı tarafın fikrini değiştirmeden siyasi eşitliğin bir şekilde sulandırılmasına müsade etmeyecekleri anlamındaki açıklamasını da Saray’ın çıkış kapısında yapmıştır. Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Sayın Ersin Tatar ise “ ANASTASİADİS ESKİMİŞ PİLAVA SU KATARAK YENİ ÇORBA DİYE SATMAYA ÇALIŞIYOR “ derken haksız mı ? değildir. “Rum lider Anasrasiadis’in halkına seslenirken ortaya koyduklarını eleştirisinde, gevşek federasyon istediğini iddia eden Anadtasiadis’in aslında Türkiye’nin garantisini sıfırlamayı,Kıbrıs Türkü’nün yönetime etkin katılımını engellemeyi,hidrokarbon kaynaklarındaki haklarını gaspetmeyi hedeflediğine dikkati çekiyor ve Rum tutumunun asla kabul edilmeyeceğini, Kıbrıs Türkü’nün kendi Devlet’ine sahip çıkarak uluslararası camia içinde yerini alması için yeni yollar araması gerektiğini” açık bir şekilde dile getiriyor. İki arada bir derede, Dışişleri Bakanı Sayın Kudret Özersay ise işin teknik yönündeki analizi ile teferruatlı bir açıklama yapmakta gecikmiyor. Sayın Akıncı’nın ise düzenleyeceği bir basın toplantısı ile bu gün Anastasiadis’e ne cevap vereceği merakla beklenendir. İç politik konulara gelince sanki her şey güllük gülistanlık gibiymiş gibi Sayın Akıncı KKTC Meclisi Bürokrat üçlü kararnamelerini imzalamasının gerekçesini de açıklamıştır. Böylesine gerekçe ne duyuldu ne görüldü. Neymiş Meclis Başkanlığına Sayın Angolemli’nin atanma koşulları ortadan kalkmış, Sayın Uluçay’ın görevden alınmasını istediği kadroyla yönetsel uyumu kaybettiklerini ve bu yüzden işlerin yürüyemez hale geldiğini Akıncı’ya iletmiş ve Erhürman da diğer hükümet ortağı parti başkanlarıyla birlikte yaptıkıkları bir toplantıda konuyu gündeme getirmiş ve Meclis’in idari yönden tıkandığını ifade ederek kararnamelerin onaylanmasını talep etmişlermiş. 4 Baş bir yerde kalabilmek adına yapmayacakları ittifak yok gibi. Sayın Talat’ın sütten ağzımız yandı ifadesi ile CTP ye ve diğer partilere aman sakın hükümeti bozmayın nasihatinden sonra,Talat Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanıyor derken 4’lü hükümetin sebebi mucizesi Serdar Denktaş Cumhurbaşkanı adayı olabilirim diye aralık kapıdan dışa ”sesli mesaj” atıverdi. Denktaş siyasetten koalisyon ortaklarınını parmağının ucunda oynatır pozisyonunu, koruduğunu, bilmeyen yok, Sayın Özersay‘ın bir televizyon programında ben bu dönem Cumhurbaşkanı adayı olmam dediği de bilinirken,diyeceğim o ki siyasetin renginin gittikçe koyulaşacağı günlere adım adım ilerliyoruz...
Bu haber 2054 defa okunmuştur

:

:

:

: