Paris anlaşmasının 100. Yılı yemeğinden dönen Recep Tayyip Erdoğan dönül yolunda çok çarpıcı açıklamalarda bulundu . Açıklamasına bakıldığında gözümüze çarpan cinayetin faillerinin belli olduğu bunun da Fransa ,Almanya , ABD başkanlarına ses kayıtlarının dinletildiğini belirtti. Suudi Arabistan dan gelen kraliyet görevlilerine de bunların dinletildiği ve delillerden bahsedildiğini söyledi. 40 günden fazla bir süredir cinayetin faillerinin suudi Arabistan yönetimi tarafından yargılanmaması uluslararası vicdanı ve adaleti zedelediği ortadadır.
Elde ki bütün deliller Bu işin planlayıcısı olarak da suudi Arabistan veliaht prensi Selman ve BAE prensini işaret ettiği ortadadır. Son dönemde BAE prensi suudi Arabistan a bir ziyarette bulunmuştu. Bu ziyarette ihaleyi kime bırakacakları konuşulduğu ortadadır. Aslında bu cinayet Türkiye nin üzerine yıkılmak istenmiş lakin eldeki delillerden dolayı bu yapılalamamıştır. Bu yüzden her seferinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da failleri işaret ederek halen suudi yönetiminden ve ABD den faillerin yargılanması konusunda açıklama yapmaktadır. Zaten cinayetin istanbul da suudi Arabistan konsolosluğunda yapılması Türkiye nin hem imajını bozmaya hem de uluslararası alan da saygınlığını bozmaya yöneliktir.
Geçmiş dönemlerde BAE dış işleri bakanı Türkiye hakkında açıklamalarını unutmuş değiliz. Türkiye 2009 dan bu yana Afrika ya bir açılım gerçekleştirmiş, Somali , Yemen , Libya gibi ülkelerle işbirliğini arttırmaya yönelik adımlar atmıştı. BAE yönetimi de bu adımları kendilerinin stratejik adımlarını kısıtladığını düşündüğünden kuZey afrika da ki açılımlarını hızlandırmıştı. Öyle ki sorumlu ilişkisi olduğu Somali ile bile stratejik diyaloglara girmişti. Bu sebebten ötürü de her seferinde Türkiye yi eleştiren açıklamalara imza atmıştır. 15 Temmuz darbe girişiminde fetö kanallarını desteklemiş milyarlarca dolar fetö kaynaklarına aktardığı hükümet tarafından açıklanmıştı. Gezi olaylarında da eylemcilere Türkiye de iç karışıklık çıkarmak İçin finansal desteklerde bulunmuş iç karışıklıktan faydalanarak Afrika açılımını devam ettirmek istemiştir. Suudi Arabistan Yönetimi’nin stratejik ortağı olan birleşik Arap emirliklerinin bu olayda da parmağı ortadadır. Suudi Arabistan yönetimi ve BAE her ne kadar Trump dan destek beklesede, temsilciler meclisinde çoğunluğu kaptıran Trump ı zor günler beklemektedir.
Türkiye nin ayağına çelme takmak isteyen bu ülkelere karşı Türkiye diplomatik manevralar ile cevap vermiştir. Öyle ki Somali’de üs kurma durumu da bu diplomatik girişimlerin sonucu olmuştur. Türkiye Afrika da var olmak istemektedir. Kendi ulusal çıkarları İçin bu gereklidir. Türkiye uluslararası alan da her yönden baskı altına alınmak istenmektedir. Halkbank olayı buna bir örnektir. Rahip Brunson davası üzerinden Türkiye üzerine ekonomik manevra yapan ABD tek başına değildir. ABD nin yanında suud yönetimi ve BAE yönetimi de vardır . Türkiye eski Türkiye değildir. Kendi interlandın da olaylara seyirci kalmayıp aktif diplomasi sürdürerek yeri geldiğinde military power yanı asker gücünü kullanarak söz sahibi olmak istemesi normaldir. Atlantis ötesinden gelen ABD kadar Türkiye nin komşularında olan olaylara müdahil olması doğaldır. Cemal kaşıkçı olayı da yukarıda saydığımız ülkelerin Türkiye üzerinde oynadığı bir oyundur. Rusya ile Türkiye nin yakınlaştığı dönemde Rus büyükelçinin katledilmesi de benzer olaydır.
Suudi Arabistan birleşik Arap emirlikleri ve ABD yönetimlerinin bu hamleleri boşa çıkacaktır. Bu olayda bu ülkeler sorumludur. Hatırlarsak bu ülkelerin yöneticileri küre etrafında basına fotoğraf vermişlerdi. ABD den Milyarca dolar silah alan suudi Arabistan yönetimi bu kartını Trump a karşı kullanmakta bu olayda destek beklemektedir. Lakin bütün girişimler boşa çıkacaktır. Bu olayın en kısa sürede açıklığa kavuşması elzemdir. Cenaze namazı bile kılınmayan Cemal kaşıkçı Nın cesedinin bulunması durumunda bütün olay aydınlanacaktır . Bu suud yönetiminin ne ilk olayıdır ne de son olacaktır . Uluslararası güçlerin buna son vermesi gerekmektedir .
Türkiye Cumhuriyeti başkanı Recep Tayyip Erdoğan bu olayın peşini bırakmayacağını her açıklamasında belirtmektedir. Terörü finanse eden bu ülkelerinde uluslararası alanda maskelerini düşürmek gerekmektedir. Bir yandan Ege de diğer taraftan Akdeniz de ki gerilim politikası ile Türkiye yi çevrelemek isteyen güçlere Türkiye nin dik duracağı aşikardır. Zaten bu yönde TC Cumhurbaşkanı ve savunma bakanının açıklamaları açıktır. Meslektaşımız olan Cemal kaşıkçının faillerini bulmak uluslararası vicdanın gereğidir. Öyle de olmalıdır.
Brunson davası sonrasında yumuşayan ABD-Türkiye ilişkilerindeki gerilim perdesinin sonucu olarak bu olayın nereye seyredeceğini merak ile beklemedeyiz.