Turizm adasını patates tarlasına çevirmeyin

İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars’ın yönetimindeki Şehir Planlama Dairesi dün Mağusa’da sözde halkı bilgilendirme toplantısı yaptı.

İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars’ın yönetimindeki Şehir Planlama Dairesi dün Mağusa’da sözde halkı bilgilendirme toplantısı yaptı.
Yemeği ısıtmışlar, hatta altını yakmışlar. Sonra da altını yaktıkları yemeği, ‘görüş alıyoruz’ diye halkın onayına sunuyorlar. Olacak iş değil. Mağusa, İskele ve Yeniboğaziçi için hazırlanan emirname de aynen böyle altı yakılan yemek gibidir.
Her şeyden önce Sayın İçişleri Bakanı önce şunu bilmelidir. Emirnameler bu yüzyılın yönetim biçimi değildir. Siz seçilirken bu ülkeyi, bu ülkenin insanıyla birlikte yöneteceğinize, onların da görüşünü alarak bir yönetim anlayışı geliştireceğinize söz verdiniz. Şimdi bir gecede hazırlanan emirnamelerle bu adanın turizm açısında en çok potansiyel taşıyan bölgesini adeta patates tarlasına çeviremezsiniz.
Hani inşaat bu ülkenin lokomotif sektörüydü. Eğer bu emirname kabul edilirse, inşaat sektörü Mağusa, İskele ve Yeniboğaziçi için bırakın lokomotif olmayı, takoz bile olamaz.
Dün emirname için yapılan toplantıda tepkiler o kadar büyüktü ki İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars’ın da şaşkınlığı yüzünden okunuyordu.
Herhalde Sayın Bakan bölgenin geleceği için yatırım yapan birçok insanın o bölgeyi patates tarlası olmasını hayal ettiğini sanıyor.
Hayır Sayın Bakan. Kimse sizden o bölgede patates tarlası istemiyor. Aksine, turizm tesisleri, iş sahaları, yeni çekim alanları bekliyor.
Daha doğrusu turizm adası olma hedefinde yeni projeler bekliyor.
Bu emirname bırakın yeni projeleri, inşaat sektörünün köküne kezzap döker.
Dün toplantıya katılanların tepkileri üzerine ilk şoku atlatan Sayın Bakan Baybars, şikayetleri pazartesi dinleyeceğini söyledi.
Ama kimsenin pazartesi gününü bekleyecek hali yoktu. İçişleri Bakanlığı’nın hazırladığını emirnameyi duyan dün akşam soluğu Başbakanlık’ta aldı.
Bölgenin belediye başkanları, iş insanları, turizmciler, STK temsilcileri emirnamenin yaratacağı olumsuzlukları Başbakan’a iletmeye çabaladılar.
Emirname krizini dün Meclis gündemine de getiren UBP Milletvekili Ersan Saner, “Son bir haftadır bu emirname şikayetleriyle ilgili telefonum susmuyor. Biz demokrasiye inanıyorsak, demokratik olarak bütün işlerin halkın katılımıyla çözüleceğine inanıyorsak, bu yüzyılda emirname olamaz. Bir ülkenin geleceği emirnamelerle düzenlenemez” diye konuştu.
UBP Genel Sekreteri Hasan Taçoy da bir gecede oldubittiyle hazırlanan emirnameye tepki gösterdi. Ada TV’de Erçin Şahmaran’ın sorularını yanıtlayan Taçoy, “Bölgede yatırım yapan birçok insan var. Onlara da haksızlık yapılmamalı. Birçok yatırımcı, işadamı, belediye başkanı emirnameye tepkili” diyerek yaşananları özetledi.
Şimdi yapılması gereken gayet basit. İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars bu emirname ile ne hedefliyor? İlk önce bunu kamuoyuna açıklamalı.
Eğer ‘daha çok patates tarlasına ihtiyacımız var, turizm bölgesine patates ekelim’ diyorsa o başka.
Ama yok eğer ‘turizm ve inşaat, yüksek öğrenimle birlikte bu ülkenin lokomotif sektörüdür’ diyorsa o zaman bunu uygun hareket edilmeli.
Bu emirnameden vazgeçilip bölge halkının görüşleri de alınarak Mağusa ve İskele için derhal yeni bir plan yapılmalıdır. Aksi halde bindiğimiz dalı keseriz. Bu da kimseye bir fayda sağlamaz. Bizden söylemesi...
Bu haber 291 defa okunmuştur

:

:

:

: