2016 yılında İngiltere de yapılan referandum da seçmenin %51.9 u AB den ayrılma yönünde oy kullanmıştı. İngiltere bir şekilde kendini AB den çıkışı denilecek yola sokmuştu. Lakin bu süreç doğuşundan itibaren çok sancılı bir şekilde devam etmektedir .
AB kuruluş tarihçesine bakarsak; 1951 yılında Federal Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg, Paris'te imzaladıkları bir Antlaşma ile Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu'nu (AKÇT) kurmuşlardır. Böylece AKÇT ile devletler, tarihte ilk defa, kendi iradeleri ile ulusal egemenliklerinin bir kısmını uluslarüstü bir kuruma devretmişlerdi. Ekonomik entegrasyon Avrupa'da sürekli barışın sağlanmasının ilk adımı olmuş ve bugünkü AB'nin temeli böylece atılmıştı. Aynı dönemde, diğer bazı Avrupa ülkeleri (Avusturya, Danimarka, Norveç, Portekiz, İsveç, İsviçre ve İngiltere) İngiltere'nin önerisiyle 1960 yılında Stockholm'de imzalanan bir anlaşma ile Avrupa Serbest Ticaret Alanı'nı (EFTA) kurmuşlardır. 1968 yılında gümrük birliği anlaşması imzaladılar .1972 yılında da İngiltere birliğe üye oldu ve birliğin ilk genişlemesi böyle oldu . Genişlemeden sonra birlik kendini genişletmek için çeşitli entegrasyon modelleri ile birliği daha kuvvetli hale getirdi. Serbest piyasa, serbest dolaşım ortak para birimi vs gibi konular ile birlik kendini entegrasyon konusunda genişletti.
Brexit ile beraber İngiltere ve AB pazarlık sürecine girmiş durumda . Bununda sebebi ucu belli olmayan anlaşma içeriğidir. Bu da tarafları uzlaşma noktasında sürümceme de bırakmaktadır. Ayrıca diğer önemli konuda AB nin temel taşı olan ortak Pazar konusundadır. İngiltere üyelikten çıkarak ortak Pazarda ne haklara sahip olacak konusundadır. Bunu Türkiye ile ab ilişkilerinde ki gümrük birliği durumunda ki anlaşmaya benzetmek komik olur çünkü İngiltere ve ab arasında ki entegrasyon ve ortak Pazar konusu daha derin ilişkilere sahiptir. Zaten sorun da burada çıkmaktadır. Ab üye ülkelerinin siyasi, sosyal, ekonomik sorumlulukları var iken İngiltere bu sorumlulukları başından atmış olacaktır. Bu da kabul edilmesi zor görünmektedir. Bunların dışında İngiltere bir çok ab ülkesi ile sıkı ekonomik ilişkileri vardır. Almanya Fransa gibi devletlerinin iş dünyası bu ülke ile sıkı bağları vardır. Bu bağlar brexit olduğu zaman ne olacak göreceğiz. Gümrük kapıları, ticaret bariyerleri gibi durumların ortaya çıkması ile lojistik ve ulaşım gibi konularda sorunların ortaya çıkacağı su gibi ortadadır.
İngiltere nin birlikten ayrılması ile sadece Almanya ve Fransa da olası problemler olmayacak bunların dışında İrlanda ve İskoçya gibi ülkelerde de trade barrier dediğimiz ticaret sınırlamaları olacağından bu ülkeleri ab den izole edecek duvarları İngiltere brexit ile inşaa edeceğe benziyor. Ama İngiltere tersi bir hamle ile beraber İrlanda ile ilişkilerini iyi ilişkiler seviyesinde götürür ise de bu da ab charter ına ters olacaktır. Üye olmayan ülke ile üye olan ülkelerin ilişkileri konusuna girer. İngiltere nin ayrılması sadece İngiltere nin değil kendi interlandında ki ülkelerin de kaderini etkileyecek . İskoçya ya gelecek olursak... İskoçya birleşik krallık içinde kalmakta brexit ile beraber ab den çıkacaktır. Lakin sorunda burada ortaya çıkmaktadır . İskoçya ab de kalmak istemektedir. İşte bu noktada İskoçlar bağımsızlığını ilan edebilirler. Bu ayrılıkçı harekete de İngiltere’n onay gelmeyecek gibi son dönemde İskoçya ile ilgili İngiltere’nin yaklaşımı da söylediğimizi destekler niteliktedir. Ayrıca İskoçları da ab nin üyeliğe alıp almaması da meçhul durumdadır.
Tüm bunların dışında esas önemli olan Cebelitarık sorununudur. Cebelitarık stratejik öneminden dolayı önem arz etmektedir. İç ve dış işlerinde İngiltere ve İspanya ya bağlılığı vardır.2006 da referandum sonucu değerlendirilmesinde İngiltere’ye geçme sonucu çıksa da İspanya ve İngiltere bu bölge için didişmek yerine sorunu buz dolabına itelemişti. Lakin brexit ile beraber bu sorun kriz yaratacak cinstendir. Bu sadece İspanya nın sorunu olmayacak bütün ab yi ilgilendirecek sorun olacaktır. Öyle ki tarihsel duruma bakacak olursak bağlanma İngiltere’ye olacak gibi duruyor.
Bütün bu saydıklarımız İngiltere nin ab üzerinde ki olağan dışı etkisini ortaya koymaktadır. Bu yüzden İngiltere ve ab nin ilişkileri ab açısından önem arz etmektedir. Ab içinde domino etkisi yapıp yapmayacağı da bir sorulması gereken düşünülmesi gereken konudur. Dağılma sürecini de tetikleyebilir. İngiltere benim açımdan ab İçin olmaz ise olmaz dır. Her ne kadar parasal olarak ortak bağlamda bir noktada daha önceden olunmuş olmasada diğer konularda önemli entegrasyonun birlik için disentegrasyona dönme ihtimali çok önemlidir.