BM masada sınırlarını çizmeli

Her kafadan bir ses çıkıyor Kıbrıs sorununda.

Her kafadan bir ses çıkıyor Kıbrıs sorununda.
Bu iyi bir seyir değil.
Kaldı ki masada temeli oluşturan BM parametreleri bu kadar net olarak ortada dururken bunu sulandırmaya çalışmanın sürece olumlu bir katkısı da olmaz.
O halde BM bu açıdan tarafların yeniden masaya dönmeleri halinde hangi zemin üzerinde bir çözümü öngörüyor ise o zeminin sınırlarını belirlemek zorundadır. Bunun aksi sürece dair kafa karışıklığı yapmaya devam edecek.
Nitekim 3 garantör ülkeden biri olan Türkiye’nin soruna ilişkin Kıbrıs Rum Yönetimi ile doğrudan kurduğu temasın sonrasında Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlût Çavuşoğlu’nun Rumlar nasıl bir çözüm istiyor önce ona bir karar versinler şeklindeki açıklamaları, ondan önce Rum lider Nikos Anastasiadis’in gevşek federasyon tezi, akabinde Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı’nın federasyon tezi üzerindeki kararlılığı Kıbrıs sorununda gelinen aşamanın onca görüşmeye rağmen nasıl bir çözüm öngörüldüğü konusunda net bir duruşu ortaya çıkarmamış olmasının BM tarafından sorgulanması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. Zira bugün halihazırda masada olan çözüm modeli 2 bölgeli,2 toplumlu siyasi eşitliğe dayanan federal bir çözümdür.
Şu ana kadar bunun aksini somut olarak masaya koyan da olmamıştır.
Hoş eğer Kıbrıs’ta federasyon dışında bir çözüm seçeneği düşünülüyor olsa bile ki bu doğaldır nihayetinde neredeyse yarım asırdır devam eden ve müspet bir sonuç ortaya çıkarmayan süreçte daha farklı çözüm modellerinin konuşulması elbette mümkündür. Fakat öngörülen çözüm modeli her ne ise bunun önce taraflarca, yani Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar tarafından benimsenmesi daha sonra da bu tez üzerinde garantör ülkelerin mutabakat sağlaması gerekir.
Dolayısıyla Türkiye tek başına, ya da Yunanistan veyahut da İngiltere garantör ülkeler olarak böyle bir hareket alanına sahip değildirler.
Ya da Rum lider Anastasiadis’in ortaya attığı ve kendi toplumunda da tepkiyle karşılandığı gevşek federasyon tezi masada resmiyet kazanmış bir çözüm modeli değil. Dolayısıyla resmi olarak bugün masada BM parametreleri doğrultusunda öngörülen çözüm modeli federasyondur.
O halde BM bunun sınırlarını belirlemek durumundadır tarafların tekrar masaya dönmeleri halinde..
Aksi takdirde bugüne kadar olduğu gibi görüşülen konuların çözüm şekli taraflarda farklı beklentileri ortaya çıkarmaya devam edecek, ki bunun da süreci arzu edilen bir safhaya taşıyamayacağı çok açıktır.
Dolayısıyla bütün bunlara baktığımız zaman BM’nin tarafları yoklama temasları, yani uyguladığı diplomasi yanında eğer masaya dönme ihtimali güçlenirse sürecin bundan sonraki seyrinde çok daha etkin bir şekilde sınırlarını belirleyip bu sınırlar içinde kalmalarını sağlayacak otoriteyi masaya taşımak durumundadır.



Bu haber 121 defa okunmuştur

:

:

:

: