Ciddi bir sorunumuz daha oldu..

Yıl 2012 Ocak ayı bir iş için Adanadayım.

Yıl 2012 Ocak ayı bir iş için Adanadayım.
Hava kararınca arkadaşım gel bu cadde üzerinde yürüyelim dedi.
Şu anda hangi cadde olduğunu hatırlamıyorum ama çok nezih ve kalabalığın yoğun olduğu bir güzergahtı.
Yürümeye başladık çevremize baka baka.
İki adım attık genzimin yandı,boğazımız kurudu.
Öyle kötü bir koku ki durulacak gibi değil.
Baktık ki nefes almada zorlanıyoruz.
Her yer duman altı.
Kendimizi hemen otele geri attık.
Zira bu duman yoğunluğunda o güzel caddede yürümek imkansızdı.
Otele döndüğümüzde resepsiyon görevlisi nasıl Adanamızı beğendiniz mi diye sordu. Evet çok güzel dedim ama bu dumanlar ne olacak böyle yolda nefes alamadık biz yürürken dedim. Görevli ah hiç sormayın ısınmak için ne buluyorlarsa odun sobalarına atıp yakıyorlar maalesef dedi..
Aradan yıllar geçti.
Yıl 2018 yer Mağusa.
Dün akşam yürüyorum, Mağusa’nın en yoğun caddesi üzerinde ve her yer duman altında.. Etrafa yayılan kötü bir koku. Nefes almakta zorlandım.
Sonra mahalle aralarına dalıyorum, oraları daha da beter bir durumda..
Evlerden yükselen dumanlar temiz havayı alıp götürmüş. O kadar bir kötü koku vardı ki nefes almakta zorlandım. Bir ara göz gezdirdim etrafa, bazı apartmanların duvarları delinmiş borular dışarıya uzatılmış balkonları ise hınca hınç tahta parçaları ve odunlarla dolu.
Peki kim denetliyor bunları?
Hiç kimse.
Daha ekonomik ısınma seçeneklerini bu şekilde değerlendiriyor insanlar.
Evinin, apartman dairesinin duvarını deliyor, boruyu dışarıya uzatıyor ve başlıyor artık yakmaya, ama odun, ama başka bir şey.
O evinde ısınıyor, dışardaki insanlar da dumandan ve kötü kokudan nefes alamaz hale geliyor.
Hava kirliliği insan sağlığını bozma noktasında.
Peki bu sadece Mağusa’da mı böyle.
Elbette hayır.
Geçen akşam Girne’de bu akşam da Lefkoşa’da benzeri şekilde evlerden yükselen ve havayı kirleten nefes almayı zorlaştıran dumanlar gördüm.
Görünen o ki; insanlar kendilerince çevreyi ve o çevrede yaşayan, insanların sağlığını bozma pahasına hiç düşünmeden maliyeti daha ucuz olan bir yöntem geliştirerek ısınma sorunlarına çareler üretiyorlar.
Denetleyen yok.
Arayan yok.
Soran yok.
Peki ya soluduğumuz hava ne olacak?
İnsan sağlığı ne olacak?
Kısacası sağlığımız tehdit altında..
Hiç kuşku yok ki bu durum sürdürülemez bir noktaya gelecek zaman içinde.
Dolayısıyla bunun bir şekilde düzenlenmesi gerekiyor.
Her aklına gelen, her imkanını bulan evinin duvarını delip boru dışarıya çıkarır, gelişigüzel eline en ucuz ne geçerse odun sobasında yakmaya kalkarsa Bunun ceremesi çok ağır olur. Zira bu ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getirecek güçlü bir etkiye sahiptir.
Bu nedenle yetkililerden denetim talep ediyoruz.
Sağlık diyoruz.. Her şeyin başı olan sağlık..
O halde yerel yönetimler bu sürdürülemez durumu disiplin altına almak için belli kriterlere bağlamalıdır.
Çevre dairesi ise gereken denetimi hiç vakit kaybetmeden yapmalıdır.



Bu haber 230 defa okunmuştur

:

:

:

: