Şimdi yine birileri çıkacak üzerine alacak ama alan alsın.
Zerre kadar umrumda değil.
Ben düşüncelerimi parmağımın arkasına saklanmadan yazacağım.
Bir günde iki yabancı uyruklu cinayet haberi aldık. Bir de gündüz vakti Lefkoşa’nın göbeğinde bıçaklı sopalı saldırı.
DAÜ kampüsü içinde bir inşaatın 2 . katında bulunan Nijerya uyruklu genç, akabinde Ercan-Gaziköy bölgesinde halıya sarılı olarak bulunan ve çürümeye yüz tutan ve Vietnam uyruklu olma ihtimali bulunan bir kadın..
Her üç olayda da polis soruşturmasının sürdüğü bilgisi var.
O halde bırakalım polis işini yapsın.
Fakat şunu sorgulayalım.
Nereye varacak bu işin sonu diyelim..
Bu ülkeye elini kolunu sallayan kolayca giriyor.
Özellikle geri kalmış üçüncü dünya ülkelerinden buraya rağbet var.
Tabi bunun nedenleri de var.
Ki en büyük neden kolayca bu adaya gelip girebilmeleridir.
Velhasıl bu insanların bir şekilde bu topraklara gelip hayatlarını idame ettirmesi ilk anda doğal olarak görülse de buna bağlı olarak paralelinde ülkede giderek artan bir suç potansiyeli de oluşması bizi tedirgin ediyor.
Nitekim bu ülkenin yurttaşı olmayan bu insanlar ülkemize gelerek çeşitli suç olaylarına karışıyorlar, yollarımızda sokaklarımızda çeteler oluşturuyorlar, bu çetelerin sokak kavgalarına şahit oluyoruz.
Ve konunun en kaygı verici yanı devletin giderek artan bu şiddet olaylarına karşı geliştirdiği bir tedbirin olmaması.
Bu gerçekten hepimizi huzursuz ediyor.
Ve bunun yanında birileri çıkıyor nüfusu bilinmeyen bu coğrafyada mevcut nüfusa cevap vermeyen ve kapasitesi daha çok insanı içine alacak yeni cezaevinin tamamlanmak üzere olduğunu anlatıyor bize..
Bu mudur yani?
Yeni cezaevi daha çok suçlu..
Buradan çıkan sonuç maalesef bu..
Oysa denetim diyoruz.
Her gelenin ülkeye elini kolunu sallayarak giremeyeceği bir sistem kurun diyoruz.
Öğrenci diye bu ülkeye çeteleri sokmaktan vazgeçin diyoruz.
Cebinde yeterli parası olmayan insanları turist diye bu ülkeye almayınız diyoruz.
Böylesi küçük ölçekli bir adada bu kadar çok suç unsurunun oluşması üstelik bu suçluların büyük oranda bu ülkenin yurttaşları olmaması kimseyi rahatsız etmiyor mu?
Beni ediyor arkadaş..
Bugün hiçbir ülkeye bizim ülkemiz kadar kolayca girilmiyor.
Yoktur böyle bir dünya.
Kimse kusura bakmasın ama kim olursan ol gel demeyeceğim ben.
Bu hoşgörü kalmadı bende.
Kendi ülkemizde çocuklarımız için kendimiz için huzur istiyoruz biz.
Yollarda sokaklarda korkmadan çekinmeden yürümek istiyoruz.
Güvenle yaşamak istiyoruz topraklarımızda, evimizde barkımızda.
Şiddet haberleri duymak okumak da istemiyoruz gazetelerde.
Sağlayın bu asayişi artık, insanların huzur içinde yaşayabileceği ortamı tesis edin. Mafyavari olaylarla anılmasına fırsat vermeyin bu ülkenin.
Savaşlar gördük bu ülkede, canımız ciğerimiz de yandı.
Fakat ne olursa olsun nefret kin beslemedik bu topraklarda.
Hiçbir zaman insanlığımızı kaybetmedik, önce insan dedik..
Huzuru istedik hep.
Sevginin gücüne inandık.
Hoşgörüyü içimizden hiç eksik etmedik.
Zira biliyoruz ki güneşin en güzel doğduğu, yasemin çiçeklerinin en güzel koktuğu başka bir ülke yok bizim için.
Hoş gidebilecek başka bir ülkemiz de yok.
Bu topraklarda yeşerdik, bu toprakların kültürü ile yetiştik.
Çocuklarımızı bu topraklarda dünyaya getirdik..
Atalarımızı bu topraklarda yitirdik.
Kökümüz dalımız, budağımız bu topraklarda.
Dolayısıyla nereden gelirse gelsin kimden gelirse gelsin bize ait olmayan ve her türlü şiddeti öne çıkaran bir kültürün parçası değiliz hiçbirimiz ve asla da olmayacağız..