“Vicdani ret yasası, isteyen herkesin yararlanabileceği bir yasa değil”

Başbakan Tufan Erhürman, Vicdani Ret Yasa Tasarısı'nın, hükümeti oluşturan dört partinin programında ve hükümet programında yer aldığını ve konunun insan hakları çerçevesinde Meclis’e getirildiğini belirterek, yasanın, her isteyenin yararlanacağı bir yasa olmadığını söyledi.

Başbakan Tufan Erhürman, Vicdani Ret Yasa Tasarısı'nın, hükümeti oluşturan dört partinin programında ve hükümet programında yer aldığını ve konunun insan hakları çerçevesinde Meclis’e getirildiğini belirterek, yasanın, her isteyenin yararlanacağı bir yasa olmadığını söyledi.

Erhürman, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ve Başsavcılık’tan da görüşler alındığını ifade ederek, bu konuda Anayasa Mahkemesi kararı olduğunu, yasa koyucunun bunu yapabileceği kararı bulunduğunu, komitede de tüm paydaşların katılımıyla konunun irdeleneceğini belirtti.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda güncel konuşmalar yapılıyor. Konuşmalarda, Vicdani Ret ve Dome Hotel konuları üzerinde duruldu.

YDP Genel Başkanı Gazimağusa Milletvekili Erhan Arıklı, “Narenciyedeki sıkıntılar” konusuna değinerek, sıkıntılar içinde olan sektörün çok gerilediğini, ancak hükümetin ülkedeki tarıma, narenciyeye, kültüre, eğitime değil başka şeylere önem verdiğini kaydetti.

Buna vicdani ret konusunu örnek vererek hükümetin gündeme bunu sokarak gerçek sıkıntıları örtmeye çalıştığını, ülkede toplumun selden zarar gören insanların yardım beklediğini ifade eden Arıklı, özellikle Girne bölgesinde acil tedbirler alınması gerekliliğine değindi.

Arıklı, sel felaketi ile ilgili raporun açıklandığını ancak tedbirlerin açıklanmadığını ifade ederek, bu konuda açıklama beklediğini, çünkü ülke genelinde sel tehlikesi taşıyan birçok yer bulunduğunu, Yeşilköy’de yolun kapandığını ve ne zaman açılacağının muamma olduğunu kaydetti.

Erhan Arıklı, tüm bu sıkıntılar ortadayken hükümetin vicdani ret konusunu gündeme taşıdığını, gündem şaşırtması yaptığını savunarak, bunu eleştirdi. Arıklı, ülkede ateşkes olduğunu, Kıbrıs’ta güneyin silahlanmaya milyonlarca Euro ayırırken ülkede bunun gündeme getirilmesinin doğru olmadığı görüşünü dile getirdi.

Arıklı, güneyin her geçen gün silahlanmayı artırdığını, hedeflerini Rum Başpiskopos’un açıkladığını, amacın Girne’ye, Mağusa’ya yürümek olduğunu söylediğini ifade ederek, hükümete Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’ndan görüş alınıp alınmadığını sordu. Arıklı, Başsavcılık’ın olumsuz görüşüne rağmen bu yasa tasarısının Meclis’e sunulduğunu savundu.

Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın bu yasa tasarısına onay vermesini düşünmediğini, vermişse “aklını peynir ekmekle yediğini” ifade eden Arıklı, asker kaynağını kaldırmanın Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nı kaldırmakla eşdeğer olduğunu öne sürdü.

Milletvekilleri ile askerlik üzerine tartışma yaşayan Arıklı, bu yasa tasarısı girişimi ile Güvenlik Kuvvetleri’ne dinamit konduğunu iddia etti.

Dome Hotel konusunda da hükümete sorular soran Arıklı, bu konuda Başbakan’dan açıklama istedi, sözleşme uzatması ve şirkete ne olacağını sordu, Vakıflar İdaresi’ne karışılmasının doğru olmadığını söyledi.

ERHÜRMAN

Başbakan Tufan Erhürman da bunun üzerine söz alarak, sel felaketi üzerine sorular sorulduğunu ifade ederek, bu konuda İçişleri Bakanı ile ilgili yaptığı çalışmaları anlattı. Erhürman, yardımların sıkıntıları büyük ölçüde giderdiğini, vatandaşların zararının büyük ölçüde giderildiğini, ancak altyapıda bazı eksiklerin bulunduğunu, ancak vatandaşların da halen eksikleri sıkıntıları varsa kendilerine bildirilmesi durumunda gerekli önlemlerin hemen alınacağından kimsenin şüphesi olmamasını istedi.

Erhürman, bütçenin altyapıya yakın zamanda yansıyacağını ve gerekli tadilatların da yapılacağını ifade ederek, sel felaketiyle ilgili gerekli adımların atıldığını, tedbirlerin alındığını ve büyük ölçüde yaşanan sıkıntıların derelerden kaynaklandığını gördüklerini, bu çerçevede İçişleri Bakanlığı ile birlikte gerekli önlemlerin alındığını ve çalışmaların yapıldığını anlattı.

Derelerin temizliği ve sürdürülebilirliği konusunda İçişleri Bakanlığı’na gerekli görevin verildiğini kaydeden Erhürman, vicdani ret konusuna da değinerek, Meclis’e girdiği günden beridir “başka işiniz yok mu” sorusunu çok defa duyduğunu ve çok şaşırdığını ifade etti.
Başbakan Erhürman, hükümeti oluşturan partilerin hepsinin programında ve hükümet programında da vicdani ret konusunun bulunduğunu, bunun da yasa tasarısına çevrildiğini ve Meclis’e sunulduğunu kaydetti.

Erhürman, yasa tasarısını İçişleri Bakanlığı’nın Bakanalar Kurulu’na getirdiğini söyleyerek, süreci ve çalışmaları anlattı, bunun diğer gündemi ötelemek veya gündem şaşırtmak için ortaya atılmadığını vurguladı.

“TASARI İNSAN HAKLARI ÇERÇEVESİNDE MECLİS’TE”

Yasa tasarısının insan hakları çerçevesinde Meclis’e getirildiğini ifade eden Erhürman, bu yasa tasarısını bu mantıktan ele alarak getirdiklerini söyledi.

Erhürman, bu konuda Güvenlik Kuvvetleri ve Başsavcılık’tan da görüşler alındığını ifade ederek, hukuki görüş alındığını, bu konuda Anayasa Mahkemesi kararı olduğunu, yasa koyucunun bunu yapabileceği kararı bulunduğunu, komitede de tüm paydaşların katılımıyla konunun irdeleneceğini belirtti. Tufan Erhürman, yasa tasarısı yasallaşırsa oluşacak vicdani ret uygulama komitesinin bağımsız olacağını ve hukuki idari çerçeveyi değerlendireceğini kaydetti.

Başbakan Erhürman, soruları da yanıtladı. Erhürman, ülkede ateşkes olduğu yorumları üzerine herkesin kendi yorumunu yapabileceğini ifade etti, yasa tasarısının Meclis’e verildiğini, komitede görüşüleceğini ifade etti.

UBP Genel Başkanı Ersin Tatar ile kısa süreli tartışma yaşayan ve Tatar’ın “yasa tasarısını neden ivedilikle görüşülmesi için Meclis’e getirmediniz, çünkü 27 milletvekili desteği bulmazdı, bununla ilgili dava hangi insan hakları mahkemesinde ele alınıyor” demesi üzerine tüm milletvekilleri arasında tartışma yaşandı.

“HER İSTEYENİN KULLANACAĞI BİR YASA OLMAYACAK”

Erhürman da, esprili bir şekilde tartışma arasında kürsüden söz isteyerek, endişeleri bildiğini, vicdani ret yasasının her isteyenin kullanacağı bir yasa olmadığını belirterek, bu konuyu ciddiyetle ele aldıklarını, Meclis’te tartışmaya açık olduğunu, komitede ele alınacağını, Meclis’e geleceğini ve burada karar alınacağını, ortada heyecanlanacak sıkıntı olmadığını kaydetti.

SUCUOĞLU DOME HOTEL VE TURİZM BAKANLIĞI KONUSUNDA KONUŞTU

UBP Lefkoşa Milletvekili Faiz Sucuoğlu, “Dome Hotel ve Turizm Bakanlığı” konusunda söz aldı.
Sucuoğlu, Dome Hotelin Kıbrıs’ın en güzel ve güzide bölgesinde yer alan bir otel olduğunu ifade ederek, Mayıs 2018’de sözleşmesi biten otelde yeni sözleşme yapılmadığını, ödemelerin de günlük 286 TL olduğunu söyledi. Sucuoğlu, bunu eleştirerek, Saray Otel’den rakamlar verdi, Vakıflar İdaresi’nin Dome Hotel’den büyük bir gelir kaybı yaşadığını işaret etti.

Sucuoğlu, soru üzerine Vakıflar İdaresi Başkanı İbrahim Benter’e yönelik Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu’nda şiddet tehdidinde bulunulduğunu savunarak, bazı eleştiriler yöneltti. Sucuoğlu, Dome Hotel’in kârı yüksek bir otel olduğunu belirterek geçmişe yönelik değerlendirmeler yaptı ve rakamlar verdi.

Dome Hotel’de yatırım gerektiğinin geçmiş tüm raporlara yansıdığını, ancak sözleşme içerisinde hiçbir düzenleme ve yatırım yapılmadığını, yenileme çalışması hiç görmediğini ifade eden Sucuoğlu, istatistiki verilerle kâr paylarını da değerlendirerek, 10 yılda yüzde 3 kâr gösterildiğini, denetim için bağımsız denetçilere izin verilmediğini, ilk iki yıl vakıflara hiç ödeme yapılmadığını, geri kalan sürede vakıflara 600 bin TL civarı bir para yatırıldığını anlattı.

Sucuoğlu, Dome Hotel sözleşmesi süresince birçok tahsisat verildiğini, ancak nerelere verildiğinin bilinmediğini, birçok yasa dışı uygulama yapıldığını, buna rağmen sözleşmenin iptal edilmediğini, Vakıflar’dan onaysız birçok iş yapıldığını kaydetti.

10 yılda devlet maliyesine ne kadar vergi ödendiğini soran Sucuoğlu, bugün de bu otelin gayri yasal şekilde işletilmeye devam edildiğini savundu. Sucuoğlu, yerli bir yatırımcının burayı yıllık 600 bin dolardan tüm personeliyle devralmaya hazır olduğunu açıkladığını, bir sendikanın yıllık 250 bin Euro teklif ettiğini işaret ederek, burada şeffaf ihaleye çıkılmasının şart olduğunu vurguladı.

“Bu otelin bir siyasi partinin arka bahçesi olmasına izin verilmesini” anlayamadığını ifade eden Sucuoğlu, otelin geçmiş ödemelerinin de şeffaf bir şekilde açıklanmasını istedi.

Dome Hotel konusunda sözün bittiği yerde olduklarını ifade eden Sucuoğlu, Vakıfların da otelde ihaleye çıkılmasını istediğini, bu konuda yazı yazıldığını, otelin hiçbir yazıya cevap vermediğini anlatarak, sözleşme kurallarına uyulmadığını kaydetti.

Sucuoğlu, Dome Hotel’de tarafsız bir şirketin geçmişi denetlemesi gerekliliğine de vurgu yaparak, kendisine göre tespit ettiği bazı usulsüzlükleri milletvekillerinin bilgisine getirdi.

Bu haber 95 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER