Sınırları zorlayan hükümet..

Girne Kaza Mahkemesinde odacı mevkiinde olan ihtiyaç giderilemediğinden 1 günlük uyarı grevi yapılır. Mağusa Devlet Hastanesinde ameliyathanede malzeme eksikliğinin giderilmesi için ilgili bakanlığa süre verilir vs.

Girne Kaza Mahkemesinde odacı mevkiinde olan ihtiyaç giderilemediğinden 1 günlük uyarı grevi yapılır. Mağusa Devlet Hastanesinde ameliyathanede malzeme eksikliğinin giderilmesi için ilgili bakanlığa süre verilir vs.
Peki neden?
İyi yönetim olmadığından mütevellit yönetenlerin ilgisizliğinden.
Girne Kaza Mahkemesindeki odacı eksikliği çok uzun bir süredir devam etmektedir. Ve bu soruna seyirci kalan bir yönetim anlayışı sergilenmekte.
Devlet bu sorunu çözemeyecek kadar devlet olamadı mı yani derseniz.
Belli ki olmamış..
Yoksa bugüne kadar bu sıkıntı devam eder miydi?
Kaldı ki bugün mahkemeler işlevi en yoğun kurumlardan bir tanesi..
Ya da hastaneler..
Kum atsanız yere düşmez insan kalabalığından.
Kaldı ki bir hastanenin en stratejik alanıdır ameliyathaneler.
Üstelik hayati öneme haizdir.
Ve Mağusa Devlet Hastanesi ameliyathanesinde malzeme eksikliği var, ve bu tedarik edilemiyor.
Sakın olacak iş mi demeyin.
Çünkü burası Kıbrıs’ın Kuzey yarısı.
Her şey mümkün.
O yüzden hiçbir anormalliğe şaşırmıyoruz.
Lafazanlıkta da mangalda kül bırakmıyoruz.
Oysa burada sorumlu bir yönetim anlayışı olsa, işi bu raddeye kimse getirmez.
Eğer bu devlet böylesi önemli kurumlarının en basit ihtiyaçlarını bile karşılayamıyorsa kimse kalkıp bana şöyle yapar, böyle eder başarırız demesin.
Kimse bana çalışır yaparız da demesin.
Kimse bana iyi idare şöyle yönetim böyle yönetim martavalı da okumasın.
Çünkü çok net görülüyor ki en ufak sorunları dahi çözme becerisi gösterilemiyor.
Hükümet edenler devlet yönetmeyi bir tarafa bırakmışlar, yapay gündemler üzerinden siyaset üretmeye çalışıyorlar.
Oysa yığınla yapısal sorunumuz var.
Bu sorunların büyük bir bölümü az ilgi ve ufak tefek düzenlemelerle giderilebilecek durumda.Fakat bunu yapmaktan aciz bir görüntü içinde devleti yönetenler.Öyle bir tavır almışlar ki sanki ülkenin iktidarı ve dolayısıyla yönetenleri kendileri değilmiş gibi sürekli bir yakınma hali içindedirler.
Oysa icranın başında olanlar onlar.
Mevcut sorunların giderilmesi için irade ortaya koyması gerekenler de onlar.
Bu devletin kurumlarına işlevsellik kazandırması gerekenler de onlar.
Değişim diyerek eskiye yönelmek ve eskiden medet ummak için oy vermedi kimse bu siyasi partilere, lakin her şeyde olduğu gibi burada da bir sınır vardır.
Ve maalesef hükümet edenler bu sınırı zorlamaktadırlar.
Bir ülkenin yönetimine talip olan hükümet sırf iktidarı elinde tutsun diye oluşturulmaz.
Fakat öyle görünüyor ki, bizim bu anlamda da sıkıntılarımız var.
Hem de ta ilk başından.
Zira bu hükümet iktidarı eline geçirecek diye yanlış tercihlerle bu yola çıktı.
Haliyle yapılan bu tercihlerle, bırakın rutin işlevsel icraatları, bir adım öteye bizi taşıyacak durumda dahi değil oluşturulan bu yapı.
2+2=4 mantığını çözemeyen insanlara makamlar dağıtıldı.
Hayatında 3 insanı yönetemeyen insanlar yönetici yapıldı.
Kendi şirketlerini iflasa sürükleyen insanlara bu ülkenin finansal kaynaklarını yönetme ehli verildi..
Sonuç?
İşte ortada..
Çok iyi yönetiliyoruz çok..






Bu haber 149 defa okunmuştur

:

:

:

: