Federasyon çalışmalarının tıkandığını söylüyor Sayın Özersay, ve Cumhurbaşkanı Akıncı ile farklı düşüncelere sahip olduklarını belirtiyor.
Bu son derece doğal elbette.
Sayın Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın ısrarla federasyon üzerinden çözüm arayışını doğru bulmadığını da söylüyor Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay.
Özersay Federasyon yerine işbirliğine dayalı ortaklık fikrinin denenmesi gerektiğine inanıyor.
Sayın Özersay’ın bu konudaki düşüncelerine katılırız veyahut katılmayız.
Fakat şu çok net ki, bu noktada Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile koalisyon hükümetinin Dışişleri Bakanı Kudret Özersay ayrı düşüncelere sahip..
Olamaz mı?
Tabi ki olur.
Bunda şaşıracak bir şey yok.
Lakin burada soru şu; Sayın Özersay bu düşüncelerini partisi adına mı ortaya koydu, yoksa Dışişleri Bakanı Kudret Özersay olarak mı dillendirdi.
Kuvvetle muhtemel partisi adına ortaya koydu..
Ve fakat bugün Sayın Özersay’ın 4’lü koalisyon hükümetinin Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olduğunu göz ardı edemeyiz.
Yani?
Şöyle ki; şu ana kadar 4’lü koalisyon içinde Sayın Özersay’ın bu söylemlerine karşılık olarak farklı bir söylem gelmedi, en azından ben rastlamadım böyle bir açıklamaya.. Malum ki koalisyonun CTP ve TDP kanadı federasyon modelini savunan ve Kıbrıs sorununun çözüm şeklinin federasyon temelinde olması gerektiğini savunan partiler. Buradan da anlaşılacağı üzere Sayın Özersay ve tabi ki koalisyon ortakları Halkın Partisi ile bu konudaki düşünceleri örtüşmüyor.
En azından kamuoyuna yansıtılan görüntü bu..
Peki nasıl olacak bu iş?
Diyelim ki masa yeniden kuruldu.
Ve federasyon temelinde görüşmeler yeniden başladı.
Hoş BM’nin ajandasında da bildiğim kadarı ile farklı bir çözüm modeli yok.
Ya da Sayın Özersay’ın işbirliğine dayalı ortaklık fikrine yakın bir uzlaşı modeli.
Ha bu elbette tartışılır, hatta tartışılmalıdır.
Sonuçta neredeyse yarım asırdır sürdürülen bir süreç var ki bugüne kadar arpa boyu kadar yol alamadık.
Peki federasyon üzerinde mücadele etmeyelim mi?
Edelim tabi..
Lakin bir sonuca varamıyor isek de farklı yöntemleri de düşünelim, değerlendirelim. Bunda yanlış bir şey görmüyorum ben.
Dolayısıyla bir 50 yıl daha, hatta asırlarca sürecek bir belirsizliğin içinde hapsedilmek de doğru gelmiyor bana..
Bunlar tabi ki benim kişisel düşüncelerim.
Gelelim yazının ana fikrine..
Şimdi burada federasyon temelinde ısrarla çözüm arayan bir Cumhurbaşkanı var. Bu temelin ise çöktüğüne inanan bir Dışişleri Bakanı.
Haliyle burada hükümet de istesek de istemesek de konunun içinde yer alıyor.
Dolayısıyla bu görüşler sadece Halkın Partisi Başkanına ait olmaktan çıkıyor bir ucu da hükümete uzanıyor. Kaldı ki hükümetin 2 ortağı CTP ve TDP’den de Sayın Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın bu konudaki düşüncelerine katılmıyorum diyen yok..Bunu çıkıp yüksek dille seslendiren de yok. O halde ne olursa olsun sırf hükümet devam etsin diye böylesi bir tezatı görmezden gelmenin hiçbir doğru yanı yoktur..