Kıbrıs’ta federal çözüm, FETO projesidir

1923 de Türkiye, Lozan anlaşması ile Kıbrıs’tan vazgeçmek zorunda kaldı.

1923 de Türkiye, Lozan anlaşması ile Kıbrıs’tan vazgeçmek zorunda kaldı. Ancak yine de Kıbrıs jeopolitik konumu olarak her zaman Türkiye’nin ilgilendiği bir ada ve burada yaşayan soydaşlarını da hiç yalnız bırakmadığını da biliyoruz. Kıbrıs Türk halkı yıllarca anavatan Türkiye’den gelen yardımlar ile hep ayakta durdu ve durmaya devam etmektedir.
1960 Rumlar ile ortak devlet kuruldu, Kıbrıs Cumhuriyeti üç yıl yaşayabildi. Rum saldırıları ile devletten Türkler kovuldu ve bu Rum devletine dönüştü. Kıbrıs da ortak devletin parçası olmamızda Menderes’in büyük başarısı vardır. Kıbrıs’lı Rumlar ilk kez Kıbrıs da yönetimde söz sahibi oluyorlardı, buna da çok tahammül etmediler çünkü hedef ENOSİS, Yunanistan’a bağlanma idi. Rum tarafı AB üyeliğini kazandığı zaman Yunanistan başbakanı Simitis şunu söylemiştir ”ENOSİS gerçekleşti”
1968 yılında Kıbrıs da anlaşma olabilmesi için müzakereler Filistin de başlatılır, 50 yıldır müzakere yapılıyor her defasında Rum tarafı bir şeyler kazanmıştır. Türk tarafı ortak devletten kovuldu, geri dönmesi engellendi, 1974 barış harekatından bu güne kadar da izolasyon uygulanmaktadır. Batılı güçler Kıbrıs da Türkiye’nin varlığını hiçbir zaman kabul etmiş değillerdir. Hangi model konuşulursa konuşulsun tek hedef var o da Türkiye’nin Kıbrıs’tan çıkarılmasıdır.
13 ocak kurucu cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın ölüm yıl dönümüdür, saygı ve özlem ile anıyoruz. Bir konuşmamızda Denktaş bana şunu demişti “en büyük hatamız, devletimizi ilan ettik ancak federasyon konuşmaya devam ettik” demişti. Bir de Kıbrıs konusunda şu sözleri çok manidardır “ Kıbrıs sorununda ilk gedik Murat Karayalçın’ın dışişleri bakanı olduğu dönem açılmıştır” Türkiye’nin gümrük birliğine girdiği dönemdir, orda Rumlara bir taviz verilmiştir diyordu başkan. 2004 ise tam bir fiyasko, batılı emperyalist güçler o dönemin Türkiye başbakanı rahmetli Bülent Ecevit’i özel uçak ile AB ye götürürler, fotoğrafta yer alsın diye Rum tarafının AB üyeliğine onay verilir.
O günden sonra Rum tarafı ile Yunanistan Türkiye karşıtlığını beraber yürütürler. Geçen hafta AB komisyon başkanlığına aday olan yeşillerin adayı WEBER güney Kıbrıs’ı ziyaret etti. Orda yaptığı açıklamalarda Türkiye derhal Kıbrıs’tan çıkmalıdır, AB üyesi olması söz konusu bile olamaz, ancak işbirliği yapacağımız bir ülke olabilir, bizler hepimiz AB olarak Kıbrıs’lıyız mücadelemiz ortaktır. Türkiye ve KKTC ye yine tehdit, bunlara karnımız toktur.
Rum tarafı AB üyeliğini talep ederken şunu planlamıştı, AB yi kullanarak Türkiye’yi Kıbrıs’tan çıkartmak. Bu süreler içerisinde de Kıbrıs sorununa federal çöz aramak, külliyen yalan Rum tarafı her zaman önerilen çözüm planlarını hep ret etmiştir. 2004 yılında kapsamlı bir çözüm planı olan ve Türkiye ile Kıbrıs Türk halkının sonu olacak olan meşhur Annan planını da ret etmişlerdi. Dönemin Rum başkanı Papadopulos şu tarihi söz ile halkını hayır oyunu kullanmaya TV önünde canlı, ağlayarak çağrıda bulunmuştu. “ devlet teslim aldım halk teslim etmeyeceğim” 2017 yılında ise bu defa Rum başkan Anastasiadis Crans Montana da Yunan başbakanı Çiprasa “ gelme çünkü böyle bir anlaşma olmayacak, ben devletin ortadan kalkmasına imza atmam” demişti. Rumlar devletlerine sonuna kadar sahip çıkarken, Türk tarafı ayni duruşu gösteremedi.
Beni hep düşündüren şu oldu KKTC ikinci Türk devleti olarak ilan edildi. Müzakerler de bize federal çözümü dayattılar, kimdir bu güç ve neyi hedefliyor. Federal çözümü destekleyenlere baktığımız zaman batılı güçleri ve onların etkisinde olanları net görüyoruz.
Türkiye hükümeti özelde ise dışişleri bakanı Çavuşoğlu’nun açıklamaları ile artık siyaset değişikliğini net görüyoruz, federal çözümü görüşmeyiz diyorlar ve en doğrusunu yapıyorlar. Niye FETO projesi, 15 Temmuz kalkışmasın da gördük ki Türkiye için kötü senaryolar hep devam etti. başta CB ERDOĞAN hedef alındı ve öldürülecekti, çünkü emperyalistlerin planlarını engellemiştir. Kıbrıs da federal çözüm Türkiye’nin Kıbrıs’tan çıkması ve Rum çoğunluğun ada da hakimiyet kurması ile sonuçlanacak bir gerçektir. KKTC CB Akıncı haklar kazandık demesine kimse aldanmasın hak yoktur batılılara teslimiyet, ikinci Türk devletinin Türkiye’nin onayı ile ortadan kaldırılması planlanıyordu, ancak bu proje gerçekleşmeyecek çünkü Türkiye ve CB ERDOĞAN bunun net farkındadır.

Bu haber 852 defa okunmuştur

:

:

:

: