Çocukların gözyaşlarını akıtan bu sisteme lanet olsun..

Geçtiğimiz hafta sonu KGS sınavları yapıldı.

Geçtiğimiz hafta sonu KGS sınavları yapıldı.
Birtakım sorularla çocukları 3 saat zaman diliminde ölçme ve değerlendirmeye tabi tuttular.
Zira sistem bu.
Müfredatta bu çocuklara ne veriyorlar ki ne almak istiyorlar da ayrı bir vicdan sorusu..
Sanırım bunu en iyi değerlendirecek olanlar da öğretmenlerdir..
Devletin öğretmenlerinin özel dershanelere ait isimlikleri boyunlarına asıp boy gösterdiği sınavın çarpık bir sistemin ürünü olduğunu söylememe zaten gerek yok. KTÖS bu sistemin çocuklarımızda büyük bir travmaya sebebiyet verdiğini söylüyor. Yanlış mı?
Elbette doğru..
Hoş Bakan olmadan önce kendisiyle yaptığım birçok televizyon programında şimdiki Eğitim Bakanı Cemal Özyiğit’in de bu sisteme karşı olduğunu bunun doğru bir sistem olmadığını çocukların başarısının ya da düzeyinin 3 saat zaman dilimi içinde değerlendirmenin mümkün olamayacağını söylüyordu.
Peki şimdi ne yapıyorlar?
KTÖS şikayet edip duruyor.
Doğru tespitler de yapıyor ki yürekten katılıyorum.
Fakat KTÖS üyeleri bu sistemin birer parçası olmuş durumda.
Eğitim Bakanı derseniz, daha dün makama gelmeden karşı olduğu , doğru bulmadığı bu sistemin uygulayıcısı pozisyonunda..
Peki nasıl olacak bu iş?
Nasıl düzelecek bu yanlışlar?
Böylesi tezatlar içinde bu mümkün mü?
Değil..
KTÖS bu sistemi doğru bulmayacak ama üyesi öğretmenler ya da meslektaşları bu sistemin üzerinden paralar kazanacaklar, rant sağlayacaklar, bu düzenin çarklarını oluşturacaklar. Eğitim Bakanı da doğru bulmadığı bu ölçme değerlendirme yönteminin uygulayıcı olacak.
Sonuç olarak küçücük çocuklara hayatlarında unutamayacakları hepsinin de minik yüreklerinde sonsuza kadar taşıyacakları travmalar bırakmaya devam edecekler hep birlikte..
Nitekim geçtiğimiz Cumartesi bunu bizzat gördüm ben de.
Sınavdan onlarca çocuğun hüngür hüngür ağlayarak çıktığını gördüm.
İçim parçalandı yüreğim burkuldu..
Peki şimdi soruyorum ben burada bu sistemi doğru bulmayan ve bunu her fırsatta dillendiren KTÖS ve Eğitim Bakanlığı bugüne kadar nasıl bir çalışma yapmışlardır bu konu üzerinde.. Mesela bugün KGS ile kolejlere yerleştirilen öğrencilerin kaçta kaçı sadece MEB bağlı okullardan aldıkları eğitimle, dershane, özel ders takviyesi olmadan kolejleri kazanabilmiştir?
Yani devlet okulundaki eğitim tek başına bugün KGS’ye girmek için yeterli midir?
Eğer bugün böyle bir imkan yaratıyorsa devlet okullarında ancak o zaman ölçme ve değerlendirmeleri adil ve eğitimde fırsat eşitliğinden söz edebiliriz.
Ha eğer çocuklar ailelerinin sağladığı imkanlarından dolayı farklı noktalardan bu yarışa başlıyorlarsa burada adil bir sistemden söz etmek de zaten mümkün değildir. Tıpkı bugünkü gibi..



Bu haber 140 defa okunmuştur

:

:

:

: