Bugün kendi istemimiz dışında olsa bile Türk Lirasındaki değer kaybı karşısında bütün dengelerin altüst olduğu gerçeği ile yüzleştik.Başta akar yakıt olmak üzere artan fiyatlar birçok farklı ürüne de haliyle yansıdı. Bu durum Kıbrıs’ın Kuzeyini ekonomik anlamda daraltırken,, Güneyine farklı alternatifler yarattı. Şöyle ki; Rumlar TL’nin değer kaybı karşısında kullandıkları para birimi olan Euro’nun sağladığı avantajı Kuzey piyasasında kullandı.. Bundan mütevellit daralan Kuzey ekonomisine bu aslında bir nefes aldırdı.. Bu durum Güneyden Kuzeye yoğun bir ilginin oluşmasını sağladı. Hatta ömründe Kuzeye geçmeyen veya 74 sonrası geçmeyenlere de fırsatlar sundu. Peki neden?
Çünkü burada ekonomik akıl devreye girdi.
Ha bu geçici bir durum mu?
Bana göre değil.
Zira ekonomik göstergeler şu anki mevcut durumun çok fazla değişikliğe uğramadan devam edeceği yönünde ipuçları veriyor.
Yani bu ne demek?
Çeşitli siyasi, sosyal ve ekonomik etkenlerle yakın bir gelecekte TL’nin uğradığı değer kaybının telafisinin mümkün olmayacağı yönünde bir gidişat söz konusu..
Dolayısıyla buna bağlı olarak gelişmeleri yorumlamakta fayda vardır.
Zira burada doğru tespitler yapmak önemlidir.
İşte tam da bunun için öncelikle Kuzey Kıbrıs’ın içinde bulunduğu resme iyi bakmak gerekir. Ve buna göre bir strateji belirleyip eldeki enstrümanları en iyi şekilde kullanmanın yolları aranmalıdır.Zira unutulmamalıdır ki hangi coğrafyada olursanız olun o coğrafyada da hayatınıza olumlu ya da olumsuz yön veren ekonomik koşullardır. Hiç bir coğrafyada ekonominin dayattığı kuralları yok sayarak hayatınızı idame ettiremezsiniz.
Dolayısıyla genelde Kıbrıs’ın tamamı ve özelde Kuzey Kıbrıs ekonomisini ilişiklendirmek suretiyle tedbirler almak zorundayız.
Şöyle ki; bugün Kıbrıs’ın Güneyinden, Kuzeyine tamamen ekonomik koşulların vesile yarattığı bir ilgi var mı?
Var.
O halde Kuzey iş dünyası ekonomik akılla ticareti yönlendirecek ve bu anlamda cazibeyi artıracak koşulları hazırlayanlar olmalıdır.
Yani bu safhada ekonominin canlılığını aktif tutacak avantajlı ürün, hizmet ve sektörlerimizi sürdürebilir kılmamız gerekmektedir.
Hatta ve hatta karşılıklı olarak iktisadi ilişkiler kurup bu alanda iş birliği olanaklarının da masaya yatırılmasında büyük fayda vardır.
Nitekim siyasi olarak birleştiremediğimiz ve her türlü işbirliğinin önüne karşılıklı engel koyduğumuz Kıbrıs’ta ekonomik enstrümanları öne çıkararak her iki halkın da yarar sağlayacağı bir zemini kurmanın tam zamanıdır.