Haftalar önce belirledik program tarihini.
Geçtiğimiz hafta canlı yayında da programı ve konukları anons ettim.
Bunun üzerine Star Kıbrıs Gazetesi Editörü Sevgili Cüneyt Oruç program içeriğini de gazeteye haber yapalım fikrini ortaya attı.
Tamam dedim.
Ve nihayet program için belirlediğimiz gün olan 7 Şubat Perşembe günü geldi çattı. Sosyal medyadan da gün içinde AKEL’in Avrupa Parlamentosuna Aday gösterdiği Prof.Dr. Sayın Niyazi Kızılyürek’in, Mağusa İnsiyatifi Aktivisti Dr.Sayın Okan Dağlı’nın ve deneyimli Gazeteci Sayın Esra Aygın’ın konuk olarak katılacağı programın duyurusunu yaptım.
Artık her şey hazırdı program için.
Hatta programdan sonra o soğuk havada içilecek sıcak çorbalarımızı da tasarladık..
Derken öğle vakti, Ada TV Yetkilisi Sayın Ekrem Günaydın Bey beni telefonda aradı.Hal hatır muhabbetinden sonra dedi ki; Derviş Bey yağan aşırı yağmurlardan dolayı Selvilitepe de teknik bir arıza meydana geldi yaklaşık 4 saattir yayınımız dondu. Bu arıza gün içinde giderilse bile yeniden tekrarlama ihtimali çok yüksektir, o yüzden sizi yormayalım, uygun görürseniz başka bir tarihe erteleyelim programınızı..
Son birkaç gündür yağan yağmurlar malum.
Dolayısıyla her türlü alt yapıdan yoksun bir ülkede yaşamanın böyle olumsuz yanları illa ki vardır.
Ekrem Bey’in bu tavsiyesi üzerine tamam dedim.
Ve anında değerli dostum Dr. Okan Dağlı’ya ulaştım durumu izah ettim.
Okan Bey tamam dedi.
Kendisinden Niyazi Bey’e ulaşmasını ve durumu izah etmesini rica ettim.
Sağolsun ona da tamam dedi.
Bende Sevgili Esra Aygın’a ulaştım ve durumu anlattım.
Akabinde de sosyal medyada programın hangi gerekçe ile iptal ettiğini duyurdum.
Velhasıl haftalar önce ayarladığımız programı maalesef iptal etmek durumunda kaldık. Fakat konu ile ilgili sosyal medyada birçok imalı tespite maruz kaldık.
Bazı çevrelere bu durum inandırıcı gelmedi.
Yağmurdan dolayı böyle bir teknik sorunun yaşanması onlara göre mümkün değil anlaşılan. Oysa yoğun yağan bir yağmurdan sonra hele ki buna fırtına da eklenince bu ülkede yolların çöktüğünü, yollarda su birikintileri oluştuğunu kullanılamaz hale geldiğini, su baskınları yaşadığını, asırlık ağaçların köklerinden söküldüğünü, gemilerin karaya oturduğunu gördük, yaşadık.
Ama bir televizyon kanalında bunlardan mütevellit teknik bir arızanın yaşanmasını mümkün kılmadık.
Bu mudur yani?
Anlaşılan o ki öyle..
Tabi ben bazı insanların yaşanmışlıkları içinde komplo teorileri ürettiklerini ve önyargı ile konuları değerlendirdiklerini hesaba katmamıştım.
Fakat şimdi katıyorum.
Oysa konuyu biraz araştırsalar Selvilitepede meydana gelen teknik sıkıntılardan dolayı bir kaç gündür Ada TV’nin doğru düzgün yayın yapamadığını göreceklerdi.
Kaldı ki beni tanıyanlar bilecek, eğer yaşanan bu olumsuzlukların kasti olduğuna kanaat getirseydim, ve bunun üzerinden programın iptal edildiğine inansaydım bir dakika bile orada durmazdım..
Tereddütsüz dönüp arkama bile bakmazdım.
Ama durum öyle değil.
Son 2 yıldır Star Gazetesinde köşe yazısı yazıyorum, Ada Tv’de program yapıyorum. Bugüne kadar ne yazdığım yazılar için, ne de yaptığım programlar için herhangi bir baskıya maruz kalmadım.
Kimse de bana bunu ne yazdın, bunu ne yazmadın demedi, yazdığım bütün yazılar da noktasına virgülüne dokunmadan yayınlandı..
Yaptığım programlardan dolayı da kimse bana bir müdahalede bulunmadı,ne de davet ettiğim konukların niteliğine, görüşüne, duruşuna, inancına kimse karışmadı..
Ve bugüne kadar programa iştirak eden değerli konuklarımız da istedikleri, diledikleri gibi düşüncelerini rahatlıkla ifade etmişlerdir..
Bundan sonra da edeceklerdir.
Kimsenin de bundan en ufak bir şüphesi olmasın.
Dolayısıyla bu gibi önyargı ile beslenen insanlar konuları sağlıklı değerlendiremiyorlar.
Bunun yerine sürekli bir önyargı ve kafalarında hep komplo teorileri ile yaklaşıyorlar olaylara..
Yapmayın, bu kadar yormayın boş işlerle kendinizi..
Vaktinize yazık..