Rum Lider Nikos Anastasiadis iki devletli çözüm diyor.
Kuzeyde de benzeri söylem üzerinden yürüyenler var.
Hatta eş zamanlı bir refleks geliştirilmiş bu konuda.
Fakat buna karşın Türk Lider Mustafa Akıncı ise iki devletli çözümü reddediyorum dedi..
Peki şimdi nasıl olacak bu iş?
Kim kimi ikna edecek?
BM böyle bir çözüme nasıl bakıyor?
Kıbrıs’ta federal çözümden uzaklaşılıyor mu?
Gibi alt alta sıralayabileceğimiz sorular var önümüzde.
Yani bugün Kıbrıslı Rum Lider, iki devletli çözümü Kıbrıs’ta bir model olarak görüp bunun üzerinde çalışmalar yapıyorsa, ve buna karşın Kıbrıslı Türk Lider ben böyle bir çözümü reddediyorum derse Kıbrıs’ta tarafların tatmin olacağı bir çözüm modeli ortaya çıkar mı?
Sanırım üzerinde durulması gereken nokta burası.
Kaldı ki bugün Sayın Anastasiadis böyle bir öngörüyü ortaya atıyorsa bunun arkasında ciddi bir dayanak vardır, Rum kamuoyunun bu yöne doğru bir eğilimi söz konusudur.. Zaten bunu zaman zaman Sayın Anastasiadis dillendiriyor ve de Kıbrıslı Rumların henüz federasyon odağında bir çözüme hazır olmadığını belirtiyor. Peki Garantörler İngiltere, Türkiye ve Yunanistan Kıbrıslı Rum Liderin bu çözüm tezine karşı çıkıyor mu?
Yani Kıbrıs’ta iki devletli çözümü destekler mi onlar da..
Dolayısıyla anlaşıldığı kadarıyla bu konuda katı bir muhalefeti yok garantör ülkelerin de..
Kimbilir belki de sürece bağlantılı olarak yürütülen gizli diplomasi ayağında iki devletli çözüm modeli üzerinde de çalışmalar yapılmıştır.
Tabi ki bu aşamada ilk akla gelen BM parametreleri ne olacak sorusudur..
Bunun tek bir cevabı var o da bugüne kadar Kıbrıs sorununda sonuç üretmeyen BM parametrelerinin taraflar arasında eğer bu yönde bir mutabakat sağlanırsa işlevsiz kılınabileceği gerçeğidir.
Dolayısıyla iş Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumların nasıl bir çözümü arzu ettiğine bakar.Kuşku yok ki bu durumda Rum Liderin kendi halkı özelinde iki devletli çözüm için çoğunlukla destek bulduğudur. Kuzeyde ise durum daha farklıdır, Şöyle ki; malumunuz olduğu üzere Kuzey de federal çözümü isteyen bir çoğunluğun olduğu varsayılıyor. Buna dayanak olarak da 2004 Annan Planı referandumu sonuçları gösteriliyor. Tabi ki bunun yanında Sayın Akıncı’nın Kıbrıs’ta federal çözüm dışında bir seçeneğin sağlıklı bir model olamayacağına dair inancı da etkili oluyor..
Nitekim öyle anlaşılıyor ki Sayın Akıncı’nın Kıbrıslı Türkler nezdinde ortaya koyduğu federal çözüm iradesi Sayın Anastasiadis’in ve Kıbrıslı Rumların çoğunlukla bu yöne doğru eğilimlerini gösteren yaklaşımları karşısında tek yanlı bir mücadeleye dönüşmek üzere.
Elbette burada BM’nin konuya yaklaşımı, garantör ülkelerin tavrı belirleyici unsur olarak karşımıza çıkıyor. Fakat her şeyden de önemlisi Kıbrıs’ta çözümü gerçekleştirecek tarafların çözüme dair ajandalarının farklı olduğudur.