Hayvancılar Birliği ile onların eylemlerine izin vermek istemeyen polis, dün adeta başkentte köşe kapmaca oynadı.

Hayvancılar Birliği, üreticilere verilen desteği, arpa zammını ve süt fiyatlarını protesto etmek amacıyla dün araçlarıyla Lefkoşa’ya girmek istedi. Ancak eylemciler polis tarafından engellendi. Bunun üzerine eylem yönünü Ercan’a çeviren hayvancılar, havaalanı yolunu kilitledi.

Uçuşu olan pilotlar ve hostesler Ercan’a yüzlerce metre yürüyerek girmek zorunda kaldı. Uçağını kaçırmaktan endişe eden yolcular ellerinde bavulla Ercan’a ulaşmaya çalışırken perişan oldu. Havalimanın yolunda izdiham oluştu.

Eylemin bugün de süreceği açıklanırken herkes diken üstünde bekliyor. Ülkenin nefes borusu Ercan her an kilitlenebilir, havalimanına gidiş geliş durabilir.
Daha önce de Lefkoşa’yı araçlı eylemle kilitleyen Hayvancılar Birliği, bu konuda tecrübeliydi.

Ancak dünkü eylem öncesinde daha önce sütten ağzı yanan hükümet, bu kez gereken önlemleri almıştı.

Polis her ne kadar bir engellemede bulunmadığını belirtse de Tarım Bakanı Şahali, araçların neden durdurulduğunu açıkladı. “Araçların trafikten men edilmesini gerektirecek belge ve kayıt eksiklikleri söz konusudur” dedi.

Yani her ne hikmetse dün polis başkent girişinde araçların belge kontrolünü yaptı ve o kontrolde neredeyse hiçbir evrağı tam olmayan hayvancılar bu yüzden başkente giremedi.

Mazeret, “evrak eksikliği” olunca, sol değerlere sahip CTP de demokratik bir eyleme sözde karşı çıkmamış oldu. Tabiri caizse durum kendileri açısından kurtarılmış oldu.
Ancak herhalde kendilerinden başka buna inanacak kimse bulmakta güçlük çekecekleri ortadadır.

Bunun üzerine hızını alamayan hayvancılar da Ercan kavşağında adeta ülkenin soluk borusu havalimanını kilitledi.

Pilotların, hosteslerin, uçağını kaçırmamak için koşturan yolcuların yollarda ellerinde bavulla mücadele etmeleri trajikomik manzaralar yaratıyordu.

Bu eylemde madalyonun iki yüzü vardır. Birinci yüzünde hükümetin üstüne düşen görev vardır. Hükümet hiç eğip bükmeden hayvancıların taleplerine net cevaplar vermeli, olacaksa olacak, olamayacaksa olmayacağını söylemelidir. İşi zamana yaymanın kimseye faydası olmadığı gibi sinirleri daha da gerdiği ortadadır.

Madalyonun diğer yüzünde ise hayvancıların alacağı dersler vardır. Hayvancılar bu eylemle yanlarında kimseyi bulamaz. Ne Lefkoşa’yı kilitlediklerinde bir taraftar bulurlar, ne de Ercan’ı kilitlediklerinde kendilerine sempatiyle bakılır.

Bu olsa olsa millet olarak bindiğimiz dalı kesmek anlamına gelir. Herkesin biraz aklını başına devşirmesinde fayda vardır. Bizden söylemesi…