Bol keseden laf

Duyguların seyri,insan ruhunda ne yöne akacak belli olmayandır.

Duyguların seyri,insan ruhunda ne yöne akacak belli olmayandır. Gelin,görün ki ülkemiz coğrafyası bütün güzellikleri bünyesinde taşırken, bencil yüreklerin her daim fesat düşünceleri ada genelinde gündemde yerini muhafaza eder. Galiba en hissi düşünceler ilkbaharda, hüzün sonbaharda, durgunluk kışta, neşe ise daha ziyade yaz aylarına ait olur. Zaman insanı olgunlaştır. Ülkemizin muhteşemliğini, halkımızın refahını yaşamak yerine gündemin hep siyasi boyutu ile yarım adamız devamlı meşgul. 2018 Genel Seçiminden bu güne geçen gün sayısı toplamı yılı buldu hala daha, 12-9-3-3 sayısının çıkardığı beceriksiz hükümetinin yaptığı zamlar ile boğuşmakta olan insanımızın çektiği zorluklar yatsınamaz derecede artmaya devam etmektedir. Her ülkenin zor geçirdiği dönemler vardır fakat hayat beklemeye tahammülü olmayan bir seyirde ilerliyor ve 2019 yılının iki ayını büyük bir hız ile geçirdiğimizin farkında olmamız gerekmektedir. Eleştirmek , analiz yapıp doğruları beyan etmek her halükarda en güzelidir. Şimdilerde “öz eleştiri ”yerine ”öz değerlendirme” deniliyorsa elbette doğrudur, daha yararlı olup tesiri yüksek olacaksa kullanılmalı ve değerlendirmelere göre herkes üzerine düşen görevi yapmalıdır. İşinin ehli olanla, olmayan, ayni kefeye konmamalıdır. Kefeler ise donanımın tartısı olurken, asla ezbere doldurulmamalıdır. Ben şuyum ben buyum diyerekten işin aslından uzaklaşmak sorunları anlamadan çözme zahmetine girmenin, fazla tamahın zarar getirdiği bilinmelidir. Süslü püslü cümleler belki ilk anda kulağa hoş gelir ama zaman içinde etkisini çabuk kaybeder. Sağlıkta mağduriyet telafisi mümkün olmayan hasarlar meydana getirmekte olduğunu görenleriz, işitenleriz. 4'lü koalisyon her konuda olduğu gibi sağlıktada her önlemi almak zorundadır. Zor yoktur. Yeter ki zaman iyi kullanılsın. Biz kadromuz ile çalışırız diyenlerin, kadrosu ile başarı göstermesini elbette bekliyoruz, ancak hükümet direksiyon hakimiyetini kaybetmiş bir vaziyette yokuş aşağı inmektedir. Sağlıkta ani ölümler, kanser vakaları, grip denen domuz illeti ülkemiz halkının bünyesinde cirit atıyor. Her evde kapanmayan yaralar açıyor. Hayvancıların, çiftçilerin, imalatçıların,tüketicilerin problemleri, yani, her halükarda ülke bütününde, çözümsüz sorun çok,önlem yok ,ancak laf bol keseden var olandır. Şimdilerde; Kıbrıs meselesinde sanki 50 yıl müzakere ederek Güney Kıbrıs ile her konuda anlaşmışız da eksik kalan elektrik ve telefon hatlarının, müjdeler olsun havasındayız. Her açıklama KKTC 2020 Cumhurbaşkanı seçimlerine yönelik! Sayın Erhürman ‘da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CTP’nin kendi adayını mutlaka göstereceğini açıkca beyan etti. Tabi ki doğrudur. Keşke Genel Başkan olarak ben adaydım diyebilseydi. Ulusal Birlik Başkanı Sayın Ersin Tatar ‘da Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunu bir an önce gündemine alması gerekir kanaati ülkemiz halkının beklentisi içerisindedir. Cumhurbaşkanlığı için bir çok aday isminin ortada dolaşması kurumsallaşmış siyasi partilere oy sağlamadığı gibi parti içi bütünlüğü zedeler bir hal alabileceği hususu ise hiç bir zaman göz ardı edilmemelidir. Bağımsız adaylar elbette olacaktır ancak Meclis’te temsil edilen parti genel başkanları parti yetkili kurul kararı ile Cumhurbaşkanı adaylarını vakit geçirmeden ismen ülke halkına açıklamalıdır.Yapılacak olan “aday ismi” açıklamaları ise Güney Kıbrıs’a verilecek en güzel cevap olmalıdır. Bu güne sözümüz mü? “Çok kişiyle konuş. Az kişiyle düşün. Tek başına karar ver.” Diyen Konfüçyüs’den olsun!

Bu haber 1981 defa okunmuştur

:

:

:

: