Sükunet ve karşılıklı anlayış

Trafik kontrol, “polisi, milletvekili ve sosyal medya” üçgeninini gereğinden fazla konuştuğumuz bu günlerde önemli olan tarafların sükunetini muhafaza etmesidir.

Trafik kontrol, “polisi, milletvekili ve sosyal medya” üçgeninini gereğinden fazla konuştuğumuz bu günlerde önemli olan tarafların sükunetini muhafaza etmesidir. Gelişmeler ile ilgili Meclis Genel Kurulunda Başbakan Sayın Erhürman PGM’nden aldığı bilgileri paylaşmış ve konu soruşturma konusudur demiştir. Sosyal medya üzerinden yapılan hakaret, tehdit ve küfürün suç teşkil ettiğini de sözlerine eklemiştir. Hele meselenin Türkiyeli-Kıbrıslı ayrımcılığına çekilmesinin doğru olmadığını özellikle sözlerine eklemiştir. Kanaatimce Başbakanın konuşması çok manalıydı! Dikkatli olunması gerekendi. Bütün bu konularda yazılanlanları okurken gerçek olduğu yazılan bir hikaye gözüme takıldı okuyucularım ile paylaşmadan olmaz dedim. Hikaye şöyle; ”Deniz, hız limitinin 90km olduğu yerde 110km ile gidiyordu ve son dört ay içerisinde dördüncü defa Polis tarafından durduruluyordu. Bir insan nasıl bu kadar şanssız olabilirdi? Deniz, arabasını sağa çekti” İnşallah şu anda yanımızdan daha hızlı bir araba geçer” diye düşünüyordu. Polis, elinde kalın bir not defteri ile arabadan indi. Bu Polis camiden tanıdığı Ali’ydi. Deniz iyice arabasının koltuğuna sindi, utanmıştı. Bu durum bir cezadan daha kötüydü camiden tanıdığı bir polisle, hemde hızlı gidip, trafik kurallarını ihlal ettiği için karşı karşıya kalmışlardı. Deniz, Ali ‘ye birbirimizi yeniden böyle görmemiz çok ilginç, dedi Ali “ İyi günler Deniz” dediğinde Ali gülümsemiyordu ve ilk sözü - “ Beni, Eşimi ve çocuklarımı görmek için eve giderken yakaladın” oldu. -“Evet öyle” diyen polis Ali, umursamaz görünerek dinledi. -“Son günler eve hep çok geç geldim Çocuklarım beni uzun süredir hiç görmedi ayrıca Zeliha, bana bu akşam mantı, içli köfte ve biftek yiyeceğimizi söyledi Ne demek istediğimi anlıyormusun?” - “Evet ne demek istediğini anlıyorum dedi polis Ali , Ayrıca trafik kurallarını ihlal ettiğini de biliyorum” diye de cevapladı. - “Eyvah! Bu taktik fazla işe yaramayacak gibi ,taktik değiştirmek gerekli” diye düşündü, Deniz -“Beni kaç ile giderken yakaladın?” diye sordu. - “110 km ... Lütfen arabana girer misin?” dedi polis Ali - “Ah Ali, bekle bir dakika lütfen, seni gördüğüm anda, takometreye baktım sadece 85 km ile gidiyordum” - “Lütfen Deniz, arabana gir” diye üsteledi Ali. Deniz, canı çok sıkkın bir şekilde arabasına girdi, kapıyı çarparak kapattı .Polis Ali, not defterine bir şeyler yazıyordu. “Ali niye benim ehliyetimi ve araba ruhsatımı istemiyor ki” diye düşündü Deniz, ne olursa olsun, bundan sonra camide de bu adamın yanına oturmaktansa, birkaç gün camiye gitmemeye karar verdi. Ali arabanın kapısını tıklatıyordu, Deniz arabasının penceresini 5 cm kadar açtı. Ali, Deniz’e bir kağıt verdi ve gitti. -Deniz ceza değil bu diye kendi kendine söylendi, bir anda sevinmişti. Yazıyı okumaya başladı, kağıtta şunlar yazıyordu; “Sevgili Deniz, benim bir kızım vardı altı yaşındayken çok hızlı araba kullanan biri tarafından öldürüldü. Bu kazadan dolayı, adam cezalandırıldı. 3 yıl hapishane cezasıydı. Bu adam hapishaneden çıkınca kendi çocuklarına sarılıp, öpüp, onları tekrar koklayabildi, ama ben kızımı öpebilmek için, cennete gidinceye kadar beklemem gerekiyor . Bin defa adamı affetmeye çalıştım. Bin kerede başardığımı zannettim. Belki başarmışımdır, ama hala kızımı düşünüyorum. Lütfen benim için dua et ve dikkat ol Deniz, tek bir oğlum kaldı. Hayat çok değerli, sürekli dikkat et. Dikkatli araba kullan ve başkalarının hakkına saygı göster .Hiçbir zaman unutma,istediğin kadar araba satın alabilirsin, ”AMA İNSAN HAYATINI ASLA” “Deniz 15 dakika kadar bir süre yerinden kıpırdayamadı. Daha sonra kendine gelip, yavaş yavaş evine gitti. Evine varınca, çocuklarına ve eşine sıkıca sarıldı. ” Deniz belki para cezası kağıdını almamıştı ama sonsuza dek unutmayacağı bir dersi ezberleme cezasına çarptırılmıştı. Polis vatandaş ilişkilerinde nedeni ne olursa olsun trafik kurallarına uymak, hayatın yol akışındaki mecburiyettir. Yeter ki karşılıklı anlayış olsun. Her hadiseden bir ibret alınsın.


Bu haber 2460 defa okunmuştur

:

:

:

: