Değerli okurlar .
Bu günkü yazım . Anonim şeklinde olacak .
Ülkemizde, o kadar gündeme alınacak konu ve sorun var ki . Belli başlılarını bu günkü yazıma alıp irdelemek istedim .
İlk önce, İki liderin dört gözle bekledikleri, görüşmelerle ilgili Guterres’in resmileşen raporu ile yazıma başlamak istiyorum .
Rapor her zamanki gibi .
Yani , Rum tarafını . Görüşmelerin kesilişi ve bu konuda müsebbibi olmasına rağmen . Değil suçlama . Kınamada bile bulunmadı .
Hatırlanacağı gibi .
2004 Referandumunda . Suçlayıcı raporu, GK gündemine almamıştı.
Yine hatırlanacağı gibi . Her görüşme sonucu . Görüşmeleri akamete uğratan taraf olan Rum tarafı olmasına rağmen. Hiçbir zaman bu gibi raporlarda suçlanmadı ve bu gidişle de suçlanmayacak.
Bu raporların içeriğinden aldığı güçle de, küstahlaşmaya devam edecek .
Her zamanki gibi . Lider olarak BM tarafından kabul edilen Sn. Cumhurbaşkanı. Rapor karşısında, tepkisini dile getirdi .
BM’nin parametrelerini, kayıtsız şartsız kabul eden Türk tarafını da. Bu parametreleri kabul etmeyen ve işi yokuşa süren Rum tarafı ile ayni potaya koyan . BM GS’nin raporundan . BM’nin ne denli taraf ve adil olmadığını, ortaya koyması bakımından da. Bir kez daha tüm çıplaklığı ile ortaya koymuyor mu ?
BM GK . İki konuda, ne suçlayıcı karar .
Ne de kınayıcı rapor, açıklayamaz .
Birincisi . Yahudiler için .
İkincisi de, Güneydeki Rumlar için .
Bunu , Birleşmiş Milletler Teşkilatı kurulalı beri . Tarih yazmamıştır .
Bunun aşılabilmesi için . Kıbrıs konusunda daha aktif politikalar ortaya koymamız gerekmez mi ?
Raporla beraber . Tekrardan görüşme hazırlığı başlayacak . Zamana oynamaya , BM de katkı koyacak ve Kıbrıs Türkünün zamanını çalacak.
Gelelim bir başka konuya .
Efendim .
Malumunuz .
Bu yıl çok yağmur yağdı . Bizde mevsim olmuyor . Aniden kış ve yaz başlıyor .
Şimdi de öyle olacak . Gerçi hala geceler soğuk .
Gündüzler, yazın yüzünü gösterdi .
Yağmurların fazlalığı nedeni ile, Ülkede otların diğer yıllara nazaran daha çok ürediği. Bu yüzden de orman yangınlarının çıkabileceği ihtimalini göz önüne alan Tarım Bakanlığımız. Hemen faaliyete geçerek, orman yangınlarına karşı önlemler almaya başladı .
Güzel bir icraat .
Bu icraatın içerisinde, alınan tedbirlerin biri de . Yangın helikopterleri angajmanı oldu .
Gerek Türkiye, gerekse BM ve İngiliz üsler komutanlığı ile de görüşmeler yapıldı .
Kıbrıs adasında, son 20 yıl, iklimler hep kurak geçti ve her geçen yıl bu daha da arttı .
Bu yıl geçen yıllara inat . 50 yıl öncesinin yağmurları yağdı .
50 yıl önce , gece ve gündüz devamlı yağan yağmurlardan dolayı. İnsanlar evlerinden çıkamaz . Tarla ve bahçelerinde iş göremezlerdi .
O yağış hacmine göre . Ormanlar ve meralardaki otların büyüklüğü. Ada eşeklerinin boyu kadar olurdu .
O yıllarda helikopter ne gezer . Yeşeren otlar . Küçük baş ve büyükbaş hayvanlar tarafından yenilerek, ortalık otlardan temizlenirdi.
Ormanlar için de . Özel olarak dağ keçileri izinli ve kontrollü olarak dağlarda ağıllar kurularak beslenir ve görevlilerin birinci öncelikleri . Orman alanlarındaki otlar keçilere yedirilir ve olası yangınların çıkması önlenirdi .
Bu tabiatın doğal yapısını zaman içerisinde ortadan kaldırdık .
Alçak dedik .
Yüksek dedik .
Ormanları talan ettirdik .
Talan edenler . Keçilerden şikayetçi oldular .
Biz de , dağ keçilerini ormanlardan attık .
Kışın yeşeren otlar . Orman alanları için , barut gibi .
Keçilerin yaptığı işleri, şimdilerde Helikopterle yapmaya çalışıyoruz.
Tabiatın doğal yapısını bozduk .
Tabiat affetmez .
Bu konuda, son bir iki cümle .
Orta çağda, Papazların hakim olduğu Avrupa’da. Papazın biri .
Kediler için , Şeytan dedi ve öldürülmesi için emir verdi .
Tüm Avrupalı, kedi avına çıktı .
Avrupa’da kedi kalmadı .
Sonuç mu ?
Avrupa, farelerin çoğalması sonucu . Veba salgını ile dökülmeye başladı . Milyonlarca insan telef oldu .