Gün geçmiyor .
Gerek basın yayın ve gerekse de, sosyal medyadan okumayalım, görmeyelim . Sokak hayvanlarının zehirlenerek öldürülmelerini .
Geçen cumartesi günü de , Metehan’daki sosyal konutlar bölgesinde . Bu işi itiyat haline getiren kişi ve kişiler, yine zehirleri ile bölgedeki sokak hayvanlarını katlettiler .
Doğanın , daha değişik bir deyişle, çevrenin kopmaz varlıklarından biri de hayvanlardır .
Tabiat ana, kendini yaratırken. Her şeyin hassas bir denge üzerinde varlığını sürdürebilmesi için . Kendine özgü, tabiat kanunlarını da birlikte getirmiştir .
Doğada, binlerce çeşit hareketli ve hareketsiz canlı türleri vardır .
Her türün, kendine özgü. Dünyada bir işlevi vardır .
İnsan oğlu da, bu doğanın canlı bir varlığıdır .
İnsan, Dünyada. Diğer canlılardan daha çok gelişmesi açısından . Kendini ön sırada tutarak . Dünyanın hakimi durumundadır. Bu özelliği ile kendi çıkarını ön planda tutmaktadır .
Bunun da nedeni . Rahat bir yaşam ve insan ömrünü, her geçen sene daha da uzatarak . Dünya nimetlerinden yararlanmaktır .
Bunu sağlayan da, bilimin gelişmesidir .
Bu yapılırken . Doğadan yararlanmak da, birinci şart oluyor .
Doğada, halk dilinde, yukarıda da değindiğim gibi. Binlerce haşere yani, tarım zararlısı var .
İnsanın beslendiği gıda maddelerine, musallat olup. Onlara zarar veren ve tüketen, binlerce çeşit zararlı bulunmaktadır.
İnsanoğlu, bunları, bilime de dayanarak ürettiği, kimyasal maddelerle tüketmeye başladı . Tüketmek için de, o gıda maddelerine bu kimyasalları çeşitli yöntemlerle uyguladı .
Bir anlamda başarılı da oldu .
Fakat bu, insan sağlığını tehdit eden sonuçları da beraberinde getirdi .
Yıllarca, tarım ürünlerine, folidol diye bilinen kimyasal ilaç atıldı .
Yiyecek ürünleri, bu zararlılardan ari oldu . Yiyecek maddeleri pırıl pırıl . Beni gel ye dedi .
Fakat arkasından, kanser illeti dünyadaki insanlığın baş belası oldu .
Atılan ilaçlar . Zararlıların yanında, zarar vermeyen . Zararlıları tüketen canlıların da, telef olmasına neden oldu .
Tarımsal ilaçların, kanserojen niteliği keşfedilince . İnsanoğlu tekrar doğanın kendine özgü kurallarına döndü .
Üretimde, organiklerde karar kıldı .
Yani, doğa kanunlarına tekrar geri döndü .
Köpekler ve kediler de, Doğanın, vazgeçilmez canlı varlıklarıdır .
Doğadaki dengeleri sağlayan, canlı varlıkların başında gelmektedirler .
Avrupa’nın orta çağ karanlığının hüküm sürdüğü devirlerde . Papalıkta, Papazlardan biri . Kediler için şeytan tanımlamasını yaptı ve öldürülmeleri için emir verdi . Avrupa’da yaşayan kişiler . Papalığın bu talimatını yerine getirip cennete gitmek için, kedi avına çıktılar. Zaman geldi ki, Avrupa’da kedi ara ki bulasın .
Kediler tükendi .
Buna karşılık fareler çoğaldı .
Bunun sonucu olarak da . Doğru orantılı olarak . Farelerden Avrupa’ya veba salgını yayıldı .
Avrupa . Doğanın dengesini bozarak . Bunu milyonlarca insanının telef olması ile ödedi .
Doğanın hassas dengesini oluşturan canlı varlıkları telef etmek yerine. Bu dengeyi sağlayacak hareketlerde bulunmak daha iyi olmaz mı ?
Kaldı ki , hayvan öldürmek . Yasalarla koruma altına alındı .
Buna rağmen hayvanlar zehirlenerek öldürülüyorsa.
Ülkede kanun hakimiyeti yok demektir .
Olsa idi . Hayvanları zehirleyip öldürenler.
Bu cesareti kendilerinde, bulurlar mıydı ?