Güneyi ve destekçilerini, yine telaş sardı .
Kıbrıs müzakerelerinin, bu son müzakere sürecini, hepimiz biliyoruz . Sn. Akıncı ve Anastasiadis tarafından günümüze dek sürdürülmüş ve Crant Montana da, görüşme masasını Güney . Alabora etmişti .
Bunu ben söylemedim . BM GS Sn . Guterres söylemişti .
Bu müzakere sürecinde, Rum tarafı, sadece ve sadece . Müzakere yapar görünümünde zamana oynayarak . Adanın batısındaki doğal zenginlikleri, darcığına indirmek marifetinden başka hiçbir marifet göstermedi .
Süreci takip edenler anımsayacaklar . Gerek Sn. Akıncı, gerekse de Sn . Çavuşoğlu . Anastasiadise , bu konuda teklifler vererek . Hidro karbonların müşterek bir komisyonla, ortaklaşa olarak sondaj faaliyetlerine devam edilmesini . Bunu kabul etmiyorlarsa, ki etmediler . Çözüme kadar faaliyetlerin dondurulmasını, talep etmelerine karşın . Her iki teklifi de reddederek . Sondaj faaliyetlerine devam etmişlerdir .
Garantör Türkiye . Buna karşılık Uluslar arası hukuktan doğan haklara dayanarak . Akdeniz’de . Kendi kıta sahanlığında ve KKTC ile yapmış olduğu anlaşmalar gereği, Akdeniz’de. Kendi olanaklarına dayanarak. Hem sismik , hem de sondaja başlayacağını, tüm dünyaya ilan etmişti .
İlan ettiği yıllarda . Ne sismik, ne de sondaj gemisi yoktu .
Bu ilan karşısında Güney, olaya gülümseyerek bakmış . Açıklamayı kaale bile almamıştı .
Ne zaman ki . Yumurta kapıya dayandı .
Hem Güneyi, hem de hempalarını, bir telaş aldı .
Telaşları . Türkiye’nin kararlılığı .
Sismik araştırmaya başlaması ve ardından da sondaja başlama çalışmalarının sonuna gelmesi ile birlikte, sondaj yapması, telaşlarını artırdı.
Fatih Gemisi Baf açıklarında .
Yazım, gazetede yayına girdiği saatlerde. Fatihin matkabı, mübarek ramazan gününde. Akdeniz’in sathını delmeye başlayacak ve Kıbrıs Türkünün hakkını, Akdeniz’in mavi sularında. Her alanda olduğu gibi,
Hidrokarbonlarda da sonuna kadar koruyacaktır .
Garantör Türkiye’yi, bu faaliyetleri yapmaya iten . Güneyin “adanın tek hakimi olma “ zihniyetinden ve bu zihniyeti . Doğu Akdeniz’de menfaat elde etmek için, körü körüne destekleyen Emperyal güçlerin davranışlarıdır .
Türkiye’nin, bu konuda ciddi duruş ve kararlığını, Güney . Fatihin sondaj sahasına varması ile kavradı .
Hempaları, Türkiye’ye karşı, tehditvari söylemlerde bulunsalar da . TC. Devleti bu konuda kesin kararlı .
Bunun için, her şeyi göze almış durumda .
Garantör Türkiye . Denizlerde haklarımızı tüm dünyaya karşın korurken. Biz ne yapıyoruz ?
Yaptığımız .
Güneyden gelip de, eşdeğerine karşılık toprak alamayan eşdeğercilerimizin kaynaklarını, yani arsaları, toprakları. Ona buna peşkeş çekmekle uğraşıyoruz .
Milyonlarca eşdeğer puanı dururken ve binlerce eşdeğerci eşdeğerlerine karşılık kaynak alamamışken . “Yağma Hasanın Böreği “ misali, araziler, keyfi olarak dağıtılıyor ve bundan Hükümet ortaklarının haberi de olmuyor .
Hükümet, dört Başbakandan ibaret gibi .
İsteyen, istediğini yapmakta serbest mi ? Ki Hükümet ortakları arsalar yüzünden. Hükümeti gerdi .
Bu konuda, Yüksek Mahkemenin kararı olmasına rağmen . Keyfi yönetime devam ediliyor .
Bu keyfilik, 2004 Annan Planı reformu ile başladı ve günümüzde de uygulanmakta .
Eşdeğercinin alması gereken araziler . Siyasi rant uğruna, kapişari edilmeye devam etmektedir .
Bu haksızlığa, Hükümet içinde “ Dur” diyecek bir babayiğit. Yok mu?