ABD - İran gerilimi

İran Cumhurbaşkanı ruhani ve ABD Başkanı Trump arasında ağır restleşmeler ve tarafların her ikisinin de dış işlerinden gelen açıklamalar dünya siyasetini ve ekonomisini etkilemeye devam ediyor.

İran Cumhurbaşkanı ruhani ve ABD Başkanı Trump arasında ağır restleşmeler ve tarafların her ikisinin de dış işlerinden gelen açıklamalar dünya siyasetini ve ekonomisini etkilemeye devam ediyor.

Acaba iki ülke arasında oldu bitti ile savaş çıkar mı ? Gibi soruları akıllara getiriyor . Haliyle bu durum hem İran ı hem de komşu ülkeleri durum karşısında hazırlık yapmaya itmiş durumda.


ABD başkanı Trump obama döneminde yapılan nükleer anlaşmadan geçtiğimiz dönen çekilmişti. Bu anlaşmanın gereksiz olduğunu deklare etmişti. Bunun ardına İran için 12 adet ağır yaptırımları yayınlamıştı.

Burada ABD bin amacı İran ın temel gelir kaynağı petrol ihracatını tamamen durdurmak ve Çin e giden enerji yollarını paypas etmektir. Ayrıca bu anlaşmadan çekilerek Hürmüz boğazına gönderilen savaş gemileri ile tehdit algısını yükseltip İran ı yeni ve daha ağır anlaşmaya zorlamaktır .


Obama döneminde imzalanan anlaşmanın daha ağırını İran a imzalatıp , yaklaşan ABD başkanlık seçimleri öncesinde bunu bir zafer olarak ilan etmektir.

ABD yönetimi İran rejimi oyundan diskalifiye etmek istiyor . Zaten İsrail lobisi ve ABD de ki aşırı sağçıların bugün isteği ise İran ile bir savaştır . Lakin kanattimce bir savaş çıkmayacaktır . 1980 den beri ABD - İran ilişkileri bu seyir de sürmektedir.

ABD, İran ile ticareti olan uluslararası firmaları zorlayarak İran ı çaresizliğe sürüklemek istiyor (total - siemens) Ekonomik anlamda dar Boğaz'a sürmek istiyor . Örneğin geçtiğimiz günlerde İran cumhurbaşkanı ruhani de söylemlerinde İran Irak savaşında bile böyle ekonomik olarak buhranda olmadıklarını deklare etti. Kısacası ABD, İran ı her alanda yalnızlaştırıp buradan kazanç elde etmek istiyor. Çin ile yapılan ticaret savaşlarının sürdüğü bir ortamda , ABD de İran ile de ekonomik savaşa girmiş durumda . ABD nin zor durumda kalmaması halinde İran ile savaşı göze alacağını düşünmüyorum . Yıllardır Afganistan - Irak ve suriye macerasında olan ABD nin İran a savaş ilan etmesini düşünmüyorum . Sadece İran ı yumuşak yerinden vurarak istediklerini elde etmek istiyor . Zaten CİA başına gina haspel de bu yüzden getirildi. İran konusunda uzman ve deneyimli olan birisi . Trump da İran ile savaş istemiyor ama Trump kuzey Kore örneğinde olduğu gibi ilk önce ilişkileri kötüleştirip daha da sonrasında kazanım yoluna gitmek istiyor . Ticaret ve siyaset ilişkisini burada izliyoruz.

Sonuçta İran ile ABD arasında imzalanan anlaşmaya İran tamamen bağlı kaldığını uluslararası kurumlarda açıklamıştı. Lakin ABD diplomatik gerçeklerden uzak kendi yaptırımlarını uluslararası kurumların işlevsel olduğu dönemde ortaya koyması , bu kurumları yıpratmış durumda.

ABD İran ile yeni anlaşmanın yollarını aramaya başladı bile . İsviçre yi aracı olarak İran ile görüşmelere gönderdi . Bakalım ne çıkacak? Bundan birkaç gün önce de sahte bayrak operasyon adında bir söylenti çıktı. Ama bunların olacağı kanısında değilim . ABD ile İran eğer Trump ın çizgisinde anlaşamazlar ise belki olaylar hareketlenir ama İran bugün ABD ile savaşmayı göze alamaz . ABD de öyle. Olayları real politik çerçeve de değerlendirmek ormanda kaybolmamıza engel olacaktır .

Burada diğer aktörlere de iyi bakmak lazım . Çin -Rusya ... Çin hatırlarsak kuzey Kore- ABD krizinde ABD karşısında yer almamış BM de ki gündemde ABD yanında yer almıştı . Suriye de ki durum da ortada . Çin in ekonomik diplomasi sürdürdüğünü görüyoruz. Ekonomik anlamda daha da ABD baskısı altına girmemek için bu süreç de alenen İran a destek vermeyecektir . Çin diğer olaylar da olduğu gibi sessiz kalmaya devam edecektir . Bu durumda İran ı yanlızlaştığını görüyoruz . Ama unutmamız gereken şu ki ABD İran ile anlaşmadan çekildiği an kimler ne açıklama yaptı ona bakalım ... oradan kimler ne yapacağını iyi anlarız .

Bu haber 1767 defa okunmuştur

:

:

:

: