Kudret Özersay'ın Maraş'la ilgili yaptığı açıklamada; BM Güvenlik Konseyi kararları ve Uluslararası Hukuka aykırı çalışma yapılmayacağını,bu konuda atılacak adımların Uluslararası Hukuk çerçevesinde olacağını,
Bu açılımın KKTC denetiminde yerleşime açılacak adımı olmayacağını,öncelikle Maraş'ta envanter çalışması yapılacağını, mimari, şehircilik, ve mülkiyet konusunda uluslararası şahsiyetler de bu çalışmanın içinde yer alacağını ve çalışmaların haftaya başlayacağını belirtti.
Öte yandan Başbakan Ersin Tatar ise
'Maraş’ın Kıbrıs Türk idaresinde açılması için ilk etapta bir envanter çalışması yapılacağını Bu arada Meclis, Cumhurbaşkanı ve siyasal partilerin bilgilendirileceğini, Maraş’ın açılması gündeme geldiğinde ise vakıf malları ile eski sahiplerin hak ve menfaatlerinin göz önünde bulundurulacağını söyledi.
Tatar, Maraş'a yönelik açılımın çok önemli olduğunu, Kıbrıs'ta yeni bir dönem başladığını. Maraş'ta önemli gelişmeler olacağını. Türk yatırımcıların ona göre projeler geliştirmeleri gerektiğini de belirtti.
Başbakan Ersin Tatar, hükümetin Maraş’la ilgili açılımının Türkiye’nin bilgisiyle yapıldığını, Kıbrıs’ta federal zeminli bir anlaşma zemini kalmadığını da ifade etti..
Buradan da anlaşılacağı gibi Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın açıklamaları ile Başbakan Ersin Tatar’ın açıklamaları farklılıklar içeriyor.
Şöyle ki, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay Maraş açılımının Uluslararası Hukuk içinde kalarak yapılması gerekenlerin yapılacağını söylerken, Başbakan Tatar Maraş’a yatırım yapmaları için Türk sermayesine çağrı yapıyor.
Peki Maraş’ın yasal sahipleri ne olacak?
Öyle ya Başbakan Ersin Tatar, hazırlanın diyor Türk yatırımcılara, Maraş size yeni yatırım alanları ortaya çıkaracak.
Bu da Sayın Tatar ile Sayım Özersay’ın Maraş konusunda aynı şeyleri söylemediğini gösteriyor.
Ve burada büyük bir ikilem ortaya çıkıyor.
Şöyle ki; Maraş BM Güvenlik Konseyi kararlarına uygun bir şekilde yasal sahiplerine iade mi edilecek yoksa Kıbrıs’ın kuzeyindeki diğer her yer gibi yağmaya mı açılacak?
Nitekim Başbakan Kudret Özersay’ın ifadelerinden anlaşılan bu icraatın Uluslararası Hukuk esasında ele alınacağıydı, ki yapılması gereken doğru buydu. Fakat Başbakan Ersin Tatar’ın açıklamalarına baktığımız zaman daha farklı bir yaklaşım görüyoruz. Ki bu yaklaşım tamamen keyfi ve gücü olana Maraş’ın yatırım alanı olabileceği iması sözkonusu.
Yani yağma, talan vs vs.
Dolayısıyla hükümet ortakları bu konuda içerik olarak aynı şeyleri söylemiyorlar.
Elbette ben Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın yaptığı açıklamaları esas kabul etmek istiyorum. Çünkü akla mantığa ve en önemlisi UAH içinde bir prosedürü öngörüyor yaptığı açıklamalar.
Lakin Başbakan Ersin Tatar’ın ise tamamen kahve sohbeti tadında ve ciddiyetten uzak bir yaklaşım içinde konuya açıklık getiriyor.
Ki bu da Ersin Bey’in bu konularda yeterli bilgiye ve donanıma sahip olmadığını gösteriyor.
Bunun için de yüzeysel ifadelerle konuya açıklık getiriyor.