Öyle anlaşılıyor ki birileri siyaset uğruna elmalarla armutları bilinçli bir şekilde birbirine karıştırmayı marifet sayıyor.

Ve bunun için de her şeyi mübah sayıyorlar.
Şöyle ki bugün 4’lü koalisyon hükümeti içinde ortak DP’nin elinde bulunan Maliye
Bakanlığı bünyesinde eski bakan Serdar Denktaş’ın yasal ama etik değil tanımlamasıyla yaptığı icraatları vicdanına sığdıran var mı?
Çocuklarının ortak olduğu şirketlere devlet kaynaklarını kullanarak yetkisi dahilinde sağladığı imkanları yapılanlar yasaldır ama etik değildir diyerek yok sayabilir miyiz?
Yakın çevresine yine yetkisi dahilinde devlet imkanları ile sağladığı kıyakları görmezden gelebilir miyiz?
Bu mümkün mü?
Aynı şekilde UBP eski genel başkanı ve eski başbakan Hüseyin Özgürgün’ün izah edemediği mal varlığı ve izahı mümkün olmayan nereden bulduğu anlaşılmayan paraları, meclise sunduğu mal beyanın yanlış veyahut eksik bilgiler içerdiğini meşru ve yasal sayabilir miyiz?
Tabi ki hayır..
Şimdi bütün bunlar gözümüzün önünde yaşanırken, HP sırf 4’lü koalisyon hükümetini bozan taraf olduğu için yaşanan ve izaha muhtaç olan, hatta yasal bir sürece de ihtiyaç duyulan ve yasal olarak tanımlanıp etik olmadığı söylenen kirli işleri hiç yaşanmamış, hiç olmamış gibi yapıp yapanın yanına kar kalmasını mı sağlayalım?
İstenen bu mu?

Sanırım öyle.

Zira öyle anlaşılıyor ki burada birileri ister çalsın, ister çırpsın, ister yetkilerini kötüye kullansın, ne yaparsa yapsın sırf HP ve Kudret Özersay’a eleştiri getiriyor diye onların yaptıklarını ve izaha muhtaç bıraktıklarını görmeyelim istiyor.
Yani HP’nin düşmanı bizim dostumuz olsun yaklaşımını benimsemişler.

Bu doğru bir yaklaşım değildir.

Kimse kusura bakmasın ama böyle bir yüzsüzlüğe çanak tutmam mümkün de değildir.

Bunu vicdanıma da sığdıramam.

Ha, HP’nin siyasi duruşunu, tavrını, ha keza Sayın Özersay’ın tutumunu, siyasi anlayışını, ya da her bir bakanını, ferdini icraatları hepsini eleştirmeye varım.
Hoş zaten eleştiriyorum da.

Lakin HP’nin yolsuzluklarla başlattığı tartışmalı ve şaibeli işleri ayyuka çıkarma gayretini, azmini ve ısrarını da takdir ederek destekliyorum.

Dolayısıyla bu anlamda elmaları ve armutları üç kuruşluk siyaset uğruna bilerek isteyerek birbirine karıştırma gayreti içine girenleri bir gün tarih mutlaka yazacaktır.