Değerli okurlar . Bu günkü yazımın konusu, birden çok olacağı için. Anonim başlığını kullanmayı tercih ettim .
Ülke ve ülke dışında, o kadar konu var ki . Hepsini birden ele alıp işlemek mümkün değil .
Köşe yazarları, bunların içerisinde, kendilerine uygun olan önemli ve güncel konuları, kalemleri vasıtası ile mürekkebe dökerek. Siz değerli okurlara sunarlar .
Bendeniz de, bu yazımda, bu ilkeden yola çıkarak . Kendimce önemli bazı konuları irdeleyerek, yorumlamaya çalışacağım .
Konularımdan ilki . Güneyde vefat eden ve dün gömülen Akel eski sekreteri ve güneyin eski yöneticilerinden, Hristofyas ile ilgili.
Hatırlayacaksınız . Müteveffa Hristofyas . Bir dönem, seçimle iş başına gelen, ender Akel yöneticilerinden biri idi .
Kısa bir dönem, Kıbrıs müzakerelerini Sn. Eroğlu ile sürdüren Hristofyas . Kuzeyde yapılan seçimlerden sonra . Kuzeyin görüşmecisi değişmiş ve Eroğlu gitmiş, yerine Sn. Talat gelmişti .
Bir seçim dönemi, iki lider görüşmüş .
Her zaman olduğu gibi, o dönemde . Kuzeye bir hayli umutlar pompalanmıştı .
İmzalar atılma aşamasına geldiğinde . Söylemleri ile, Kuzey ahalisi her zaman olduğu gibi yine kandırılmıştı .
Bu, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar, devam etti .
Sn. Talat, yine aday olmuştu .
Sermayesi, Kıbrıs müzakerelerinde elde edilen mutabakatlar idi .
Fakat, bunun ses getirmesi için. İki liderin de, anlaşılan konularda ortak bir belge hazırlayarak, iki liderin de imzalamasını, Sn. Talat istemişti .
Anlaşılan konularda bile, Yoldaş Hristofyas, böyle bir belgeye imza atmaktan imtina etmiş ve benim kanıma göre, bu nedenle Sn. Talat seçimi kaybetmişti .
“Yoldaş Hristofyas “ bunun öncesinde de, 2004 ‘te. Her iki tarafta eş zamanlı olarak halk oyuna sunulan Annan Planına “OHİ “ kampanyası başlatandı .
Kıbrıs Türk Halkının, sonunu getirecek olan bir planı bile, yok olma babında, yetersiz bularak “Ohi “ demişti .
Enosise hiçbir zaman kapısını kapatmayan, sözde bir solcu .
Kuzeyde, kendilerine göre, yoldaşları olan Hristofyas’ın . Yoldaşlığı bu tihnette bir yoldaşlıktı .
İkinci konum . Türkiye’deki seçimler.
Tüm partiler .
Kendilerine göre, seçim analizi yapıyorlar .
Türkiye’de, seçim sonuçlarını belirleyen etkenlerin başında .
Türkiye’deki ekonomik kriz gelmektedir .
Tüm sektörler, ekonominin içerisinde bulunduğu durumdan memnun değil, nerede ise her kesim şikayetçi .
Sn. Erdoğan “ Millete kendimizi anlatamadık “ diyor .
Demek ki, millete anlatmada zafiyet. Bu sonuçları ortaya çıkarmıştır .
Bu sonuçların çıkmasında, en önemli unsur.
Ekonomideki gerileme değil mi ?
İstanbul’daki seçimin yenilenmesi . Bence, AKP için büyük bir hata olmuştur .
AKP, bu sonuçlardan sonra . Kendini halka anlatmak için. Halkın karşısına, yeni misyon ve vizyonla çıkmalıdır .
Üçüncü konum .
Sn. Özgürgün’ün dokunulmazlığının kaldırılması ile oluşan, özel komiteye değinmek istiyorum .
Savcılık, Cumhuriyet Meclisine . Sn. Özgürgün’ün yargıya sevk edilmesi ve dokunulmazlığının kaldırılması için, talepte bulunan yazısını göndermiştir . Meclis başkanlığı da bunu işleme koyup, genel kurula sunmuştur .
Dokunulmazlığın kaldırılması için de . İç Tüzüğe göre, özel bir komitenin kurulması gerek .
Bu da oluşturuldu .
Şimdi görev komitede .
Komite , Sn. Özgürgün’ü, istintaka çekecek . Uygun gördüğü, özel ve tüzel kişileri, meclise çağırıp dinleyecek .
Bu süreç . Kısa bir süreç olmayacak .
Bizde, meclis komitelerinin, nasıl çalıştığı malumunuz .
Komite . Dokunulmazlığın kaldırılması yolunda karar alırsa . Bu genel kurula sunulur . Genel kurulun kararı kesindir .
Genel Kurulun kararı da, Komitenin kararını onaylar biçimde olur ise . Sn. Özgürgün için yargı yolu açılır .
Sn. Özgürgün, getirilen davaların, mesnetsiz ve dayanaksız olduğunu ispatlar ve kanıtlarsa . Mahkeme tarafından aklanır .
Böylece bu süreç de, ortadan kalkmış olur .
Sn. Aytaç Çaluda ve Özgürgün’ün dosyaları mecliste .
Diğerlerinki, nerede ?