Çoğunluğun aksine Pazarı Pazartesine bağlayan saatlerde Taşkent bölgesinde yaşananlardan hiç haberim olmadı.
Ta ki sabah olana dek.
İnsan hemen yanı başında olup biteni öğrenince şöyle bir irkiliyor.
Nihayetinde her gün bilinmeyen hava cisimleri ülkemize düşmüyor.
Füze ve/veyahut insansız hava aracı.
Sabah saatleri olmasına karşın henüz net bir bilgi yok bu yönde.
Fakat ülkemize düşen bu askeri amaçlı cismin bize havadan çiçek yağdırmadığını da biliyoruz.
Dolayısıyla düştüğü yerin kırsal olması ve burada yerleşik bir düzenin olmamasını bir şans olarak değerlendirebiliriz.
Zira bu cisim başımıza da düşebilirdi.
İnsanlar ölebilirdi, yaralanabilirdi
Ve açıkçası hiçbir şekilde bizden kaynaklanmayan lakin hemen yanı başımızda yaşanan bu korkunç savaşın mağduru olabilirdik.
Nihayetinde acımasızca yaşanan ve kazananı olmayan bir savaş var bulunduğumuz coğrafyada.
Korkunç ve adaletsiz.
İşte bu gerçekle yüzleştik önceki akşam.
Bir kez daha savaşın karanlık yüzünü gördük bu bir avuç adada.
Savaşların olmadığı bir dünyanın hayalini kurduk.
İnsanların dini,dili,ırkı ne olursa olsun hiçbir canlının zarar görmeyeceği bir dünyada yaşamanın ne denli önemli olduğunu tecrübelerimizle sabitledik.
Ve tabiki gerek adamızda gerekse bölgemizde böylesi hadiselerin yaşanmaması için içten gelen temennilerde bulunduk.
Bütün bunlardan çıkarımlarımız olmamalı.
Özellikle Kıbrıs olarak içinde bulunduğumuz durumu da gözönüne alarak dersler çıkarmamız elzemdir. Savaşların yaşandığı, insanların öldüğü, tarifi mümkün olmayan acıların yaşandığı ve hiç kimsenin kazanmadığı, insanlığın kaybettiği bu adada barış ve huzurun ne denli hayati bir öncelik olduğunu da bir kez daha görmüş olduk..
Ve tabiki barış diyoruz.
İnsanlar dinine, diline,rengine, ırkına bakılmaksızın kardeşçe yaşamalı diyoruz.
Adil paylaşım diyoruz.
Tek bir canlının dahi zarar görmeyeceği bir ortamı gelin birlikte tesis edelim diyoruz.
İnsan diyoruz.
Canlı diyoruz.
Var mı ötesi?
Yok.
Dolayısıyla odağına insanı koymayan, hak ve hukuk üzerinden yürümeyen barışı içselleştirmeyen, insan hak ve özgürlüklerine saygı göstermeyen, adil paylaşımı içine sindiremeyen hiçbir düzenin devamı mümkün değildir bu dünyada..
Ve bu hadise ile ilintili bir başka konu.
Söz konusu olayın yaşanmasından sonraki süreçten de anlaşılacağı gibi Kuzey Kıbrıs’taki otorite şaşkın bir telaş içinde mevzuyu anlamya çalışırken, Güney Kıbrıs anında diplomatik temaslara girişti.
Şöyle ki; Kıbrıs Savunma Bakani Savvas Angelidis: Taşkent'teki patlama ile ilgili Güneydeki tüm birimler teyakkuzda. BM ile istişare içindeyiz' diye açıklama yaparken,
KKTC Başbakanı Ersin Tatar; 'Rastgele olan bir durumdur büyütmeye gerek yok' dedi.
Hade bakalım buna herkes kendi yorumunu katsın..